Bugünkü test konuğumuz BMW’nin büyük SUV modeli X5. İlk kez ‘90’lı yılların sonunda tanıtılan model üçüncü nesliyle aramızda.
İlk BMW X5 modeli tanıtıldığında -deyim yerindeyse- yer yerinden oynamıştı. BMW’nin maço hatları ilk kez SUV segmentine sirayet etmişti. İkinci neslinde daha yumuşak bir araca dönüşen X5 şimdi, ilk nesle göndermede bulunan sert bir görünüme sahip.
Ön tasarımda BMW’nin imzası böbrek formlu radyatör ızgarası hemen dikkat çekerken, farlar da iç tasarımı ve LED teknolojisiyle dikkat çekiyor.
Modeli yandan incelediğimizde; uzun motor kaputu hemen fark edilirken A sütunu ile yükselen tavan çizgisi arkaya kadar değişmeden ilerliyor. Ön çamurlukların arkasındaki hava çıkışı ve kapı altlarındaki kat izleri şık bir bütünlük oluşturmuş.
Arkaya göz attığımızda LED teknolojisi ile desteklenen stopları görüyoruz. Tamponun alt kısmında kromaj kaplama ve iki yanındaki egzoz çıkışları sportif görünüyor.
BMW X5, yenilenirken selefine göre uzunlukta 32 mm, genişlikteyse 5 mm büyümüş.
Aracın iç mekânı diğer BMW modellerini andırıyor. Malzeme kalitesi yüksek olan iç mekânda direksiyonun altında yer alan ve ön konsolu boydan boya geçen metal görünümlü kaplama şık görünüyor.
Orta konsolun en üstünde büyük bir ekran bulunuyor. Bu ekran 3 farklı alana bölünmüş ve vites kolunun yanındaki iDrive joysticki ile ayarlanabiliyor.
Aracın ön koltuklarının yan destekleri başarılı. Isıtma özelliğinin yanı sıra sıcak yaz günleri için soğutma fonksiyonu da mevcut.
BMW X5, önde fazlasıyla geniş bir alanı kullanıcısına sunuyor. Arka koltuk sırasında da diz ve baş mesafesi konusunda sorun yaşanmıyor.
Aracın bagajına çift açılır bagaj kapağı ile erişiliyor. Böylece yükleme konusunda sıkıntı yaşanmıyor. BMW X5, 650 litrelik bagaj hacmine sahip. Bu hacim eski modelden daha fazla.
Test ettiğimiz BMW X5 XDrive25d modelinde 2 litrelik turbo dizel motor görev yapıyordu. Bu motor 4400 devirde 218 beygir güç, 1500 ile 2500 devir arasındaysa 450 Nm tork üretiyor.
Motorun gücü ZF firması tarafından geliştirilen 8 kademeli otomatik şanzıman ile tekerleklere iletiliyor. Tork konvertörlü olan bu şanzıman performansı törpülemiyor, yakıt tüketimini de artırmıyor.
BMW X5, fabrika verilerine göre 0’dan saatte 100 km hıza 8.2 saniyede ulaşıyor. Test tüketim ortalamamız ise 7.5 litreydi. Ağırlığı 2 tonu geçen ve dört tekerlekten çekişli bir araç için bu değer çok başarılı.
X5 başarılı bir süspansiyona sahip. Yüksek yapısına rağmen hızlı virajlarda gövde çok yatmıyor ve sürücüsüne güven veriyor. Direksiyon sisteminin tepkilerini ise yapay bulduk.
XDrive ismi verilen sistem sayesinde motorun gücü otomatik olarak ön ve arka aks arasında dağıtılıyor. Bu sayede her zeminde maksimum tutunma sağlanıyor.
X5’in ömrü asfalt yollarda geçiyor olsa da yeterli bir arazi performansına sahip. Ayrıca iniş kontrol sistemi gibi önemli donanımları var. Ancak yine de onu arazide çok zorlamak gereksiz bir macera olabilir.
BMW, yeni X5 ile gerçek maço genlerine geri dönmüşe benziyor. Ancak otomobilin çok ciddi rakipleri var ve onların da elleri boş değil. X5’in en önemli avantajı, marka imajı ve motor-şanzıman uyumu.
Keyifli sürüşler