Ototest.tv olarak Osram’ın yüzde 150’ye varan aydınlık seviyesi iddiasındaki ürünü Night Breaker Laser’ı test ettik. Editörümüz Alper Güler, standart far ampulleri ile Osram Night Breaker Laser’ı gerçek yol şartlarında karşılaştırdı ve inceledi. İşte tüm detaylar
MPV’ler artık ilgi görmüyor ve tüketiciler aradıklarını crossover modellerde bulabiliyorlar. Citroen de bu amaçla C3 Picasso modelinin yerini alan minik SUV’u C3 Aircross’u tanıttı. Biz de aracı dünya lansmanında test ettik.
2017 Cenevre Otomotiv Fuarı’nda tanıtılan C-Aircross Concept’ten esinlenen ve klasik Citroën tasarım çizgisine sahip olan C3 Aircross, B-SUV segmentinin son oyuncusu.
Yeni C3 Aircross’un ön tasarımında, Citroen markasının son dönem trendi olan iki kademeli aydınlatma grubu kullanılmış. Üst bölümde LED gündüz farları mevcut. Ana farlar orta kısımda bulunuyor. Sis farları da renkli bir çerçeve içinde en alt bölümde yer alıyor.
4.15 metre uzunluğa sahip olan aracın yerden yüksekliği ise 1.75 metre. Bu sayede araç platform kardeşi yeni C3 modelinden 20 cm daha yüksek.
Arka bölüm C3 Aircross’u güçlü kılmak için tasarlanmış. 3 boyut efektli arka farlar, Yeni C3 ile C-Aircross Concept’in benzerliklerine dikkat çekiyor. Ön ve arka tamponda da koruyucu parçalarla SUV modellere gönderme yapılmış.
C3 Aircross’ta 8 ana gövde rengi, 4 tavan rengi ve 4 renk paketi ile kombinasyon sayısı 90’ı buluyor. Jant seçenekleri ise 16 veya 17 inç olarak tercih edilebiliyor.
Otomobilin iç mekânına adım attığımızda malzeme kalitesinin C segment modeller seviyesinde olduğunu görüyoruz. Tasarım farklı görünse de şık olduğu bir gerçek.
Araçta klasik analog bir gösterge kullanılırken orta konsolda 7 inçlik dokunmatik bir ekran bulunuyor. Bu ekran sahip olduğu Android Auto, Apple Carplay ve Mirror Link desteği ile tüm akıllı telefonlara bağlanabiliyor.
Otomobilin bizce en beğeneceğiniz özelliği iç mekan genişliği ve değişkenliği. Öncelikle 5 farklı ambiyans seçeneği ile iç mekanı kendinize göre kişiselleştirebiliyorsunuz. Segmentinde tek olan açılır panoramik cam tavan, yolculara aydınlık bir ortamda seyahat etme ve gökyüzünü izleyebilme imkanı sağlıyor. Ancak bu donanım opsiyonel.
C3 Aircross önde ve arkada oturanlara yeterli genişliği sunuyor. Araç segmentinin en yüksek tavanlarından birine sahip. Böylece ön ve arkada en yüksek baş mesafesini kullanıcılarına sunabiliyor.
150 mm öne-arkaya kaydırılabilen arka koltuklar ve 60/40 yatırılabilen sırtlıklar ile bagaj hacmi ihtiyaca göre ayarlanabiliyor. Koltuklar en arkadayken hacim 410 litreyken, en öne alındığında 520 litreye yükseliyor.
Yeni C3 Aircross’da PSA grubunun bilinen benzinli ve dizel motorları kullanılıyor. 1.2 litre hacmindeki turbo-benzinli motor, 110 beygir güç çıkışına sahip. Bu motor sadece EAT6, tam otomatik şanzımanla satın alınabiliyor.
Dizel cephesindeki motorsa 100 beygirlik 1.6 litre hacmindeki BlueHDi ünite. Ne yazık ki sadece manuel şanzımanla alınabilen bu motor Euro 6 emisyon normlarını karşılıyor.
Her iki motor da canlı yapısıyla dikkat çekerken, performans arayanlar için benzinli ünite öne çıkıyor. Dizel seçenekse çok ekonomik. Bizim testimizde hiç zorlanmadan 5.3 litrelik ortalama tüketimi yakalayabildi.
Sadece iki çeker olarak satılan araçta opsiyonel olarak ön tekerleklerin zemine göre dönüşünü kontrol eden Grip Control sistemi satın alınabiliyor. Bu sistemle beraber eğim iniş kontrolü de araçta sunuluyor. Ancak belirtelim bu donanımın fiyatı 5800 TL’den başlıyor.
Citroen mühendisleri aracın gövde salınımlarını kontrol edebilmek için serte dönük süspansiyonlar kullanmış. Bu, yol tutuş konusunda sıkıntı yaşanmasını önlüyor. Direksiyon sistemi ise hissiz.
Sert süspansiyonlar kısa darbeler hariç iç mekânda konforu bozmuyor. Bizce güzel bir denge sağlanmış.
Özetle, eğer kaydırılabilir arka koltuk sırasını daha önce başka bir otomobilde deneyimlediyseniz C3 Aircross ilginizi çekecektir. Ama bu donanım sadece en üst pakette sunuluyor ve bu can sıkıcı. Araç iç mekân genişliği ile B segment rakiplerine fark atıyor. Ancak fiyatı hiç de ucuz değil. Aynı segmentteki Renault Captur daha uygun fiyata tüm donanımlarda kaydırılabilir arka koltuğu sunuyor. Üstelik dizel-otomatik seçeneği de mevcut.
Hiç kuşkusuz otomotiv dünyasının efsaneleri arasında bugünkü test konuğumuz VW Polo da yer alıyor. Altıncı nesliyle ülkemizde satışa sunulan araç, hiç bu kadar büyük olmamıştı.
Son videolarımızdan haberdar olmak isterseniz; kanalımıza abone olun ve abone ol butonunun yanındaki zil işaretini tıklamayı unutmayın.
İlk olarak 1975 yılında üretimine başlanan ve dünya genelinde 16 milyondan fazla satış rakamına ulaşarak Volkswagen markasının en başarılı modellerinden biri olan Polo, altıncı nesliyle Türkiye’de satışta.
Polo’nun dış tasarımı için küçültülmüş Golf diyebiliriz. Eskisine göre daha kaslı görünen aracın köşeli ön farları ince bir radyatör ızgarası ile birleştirilmiş.
En baz donanımdan itibaren LED tipi gündüz aydınlatmaları kullanılmış. Ters yay şeklindeki tampon altı hava girişi ise maço görünümü yaratmış.
Yeni Polo’nun yan tasarımında kapı seviyesindeki kabartmalar dikkat çekerken, kapı altlarında da rakiplerini andıran aynı tip kabartılara yer verilmiş.
Aracın arka tasarımında köşeli ve kare formlu stoplar öne çıkıyor. Stoplarda LED kullanımını, aracın sadece en üst donanım seçeneğinde görüyoruz. Alt donanımlarda standart aydınlatmalara yer veriliyor.
Yeni VW Polo’da tamamen yenilenen sürücü odaklı bir kokpit tasarımı bizi karşılıyor. Malzeme kalitesinde belirgin bir artış yaşanmış.
Orta konsolda Trendline ve Comfortline donanımlarda 6.5 inçlik dokunmatik ekran sunuluyor. Highline donanımda ise bu ekranın büyüklüğü 8 inçe yükseliyor. Ayrıca araçta Golf ve Tiguan’dan tanıdığımız dijital gösterge tablosu opsiyonu da yer alıyor. Tek bir farkla; Polo’da bu ekran 10.25 inç boyutuna küçülmüş.
Altıncı nesil Polo, MQB platformu temel alınarak tasarlanmış. Bu sayede Yeni Polo, bir önceki nesline göre 81 mm daha uzun, 69 mm daha geniş olmuş.
Yeni Polo’da sürücü ve yolcular için daha geniş iç hacim sunuluyor. Aracın 94 mm artırılan aks aralığı, arkada daha geniş diz mesafesi sağlarken aynı zamanda geçmiş nesline göre bagaj hacminin 71 litre artarak 351 litreye ulaşmasını sağlamış.
VW Polo, Türkiye’de ikisi benzinli, ikisi dizel olmak üzere toplam 4 farklı motor seçeneğiyle satılıyor. Benzinli motorlar 3 silindirli ve 1 litre hacme sahip. Bu motorların atmosferik olanı 75 beygir güce, 95 Nm tork çıkışına sahip.
1 litre TSI motorsa 95 beygir güce ve 175 Nm torka sahip. Dizel seçeneklerse 1.6 litre hacminde. Trendline donanımla sunulan en baz dizel motor sadece manuel şanzımanla alınabiliyor ve 85 beygir güce sahip. Manuel ve DSG otomatik şanzımanla alınabilen dizel versiyonun motor gücü 95 beygir, torku ise 250 Nm.
VW Polo, Trendline, Comfortline ve Highline isminde 3 donanımla satılıyor. Trendline seçeneğinde 15 inç çelik jantlar, çok fonksiyonlu direksiyon, ön kol desteği de standart olarak yer alıyor.
Comfortline seçeneğinde ise, Trendline donanıma ek olarak, 15inç alüminyum alaşımlı jantlar, yağmur sensörü, otomatik yanan farlar, ön ve arka park sensörleri, otomatik kararan dikiz aynası bulunuyor.
Modelin en üst donanımı olan Highline’da, Comfortline’da sunulan standart özelliklerin haricinde, LED stop lambaları, 16inç alüminyum alaşımlı jantlar, ön sis farları, 2 bölgeli dijital klima, ambiyans aydınlatması ve hız sınırlayıcı gibi konfor ve güvenlik özellikleri yer alıyor.
Polo’da sadece ön hava yastıkları tüm donanımlarda standart olarak sunuluyor. Diğer hava yastıkları içinse ekstra ücret ödemek gerekiyor. 2017 yılında bu durum bizce trajikomik.
Modelde orta sertlikte süspansiyonlara yer verilmiş. Konfor konusunda bu süspansiyon sistemi tatminkar. Zemin çok bozuk olmadığı sürece süspansiyonlar sessiz yapısını koruyor. Direksiyon ve süspansiyon sistemi modelin viraj performansını olumlu yönde etkiliyor. Ancak sınırları zorlanan modelin önden kayma yaşattığını görüyoruz.
Özetle, VW Polo gerçekten tasarımıyla ve iç mekanıyla sınıf standartlarını zorluyor. Ancak fiyatına göre donanımları gerçekten kısıtlı. Artık bu segmentte pek çok rakibi çok daha dolu paketlerle ve daha uygun fiyatlarla satılıyor. Yine de Polo çok satacaktır çünkü onun kaderi bu.
Seat, Ateca’nın bir küçüğü olan crossover modeli Arona’yı tanıttı. Araç yıl sonunda Türkiye’de olacak. Gelin aracı biraz yakından tanıyalım.
Ibiza’dan sonra MQB A0 platformunu kullanan ikinci otomobil olan Arona, markanın son dönem tasarım genlerini taşıyor. Önde üçgen farlar kullanılırken arkada LED destekli stoplar öne çıkıyor.
Toplam 4.138 mm uzunluğunda olan Seat Arona, yeni Ibiza’dan 79 mm daha uzun. Ancak asıl fark, yüksekliği: Arona, Ibiza’ya göre 99 mm daha yüksek.
Yeni Seat Arona, Ibiza’ya göre sadece yerden daha yüksek değil, aynı zamanda daha fazla ön ve baş mesafesine sahip. Ayrıca 400 litre kapasitesiyle daha büyük bir bagaj hacmi sunuyor.
Aracın diğer bir önemli özelliği ise koltuklarının 52 mm daha yüksek olması. Bu sayede, sürücüye trafiği daha iyi görebilmesi için daha yüksek bir oturma pozisyonu sunuluyor. Aynı zamanda araca giriş ve çıkış kolaylaşıyor.
Seat Arona yüksek konsol konsepti ile otomobildeki her öğeyi, sürücünün gözünü yoldan ayırmadan kolayca kullanabilmesini sağlıyor. Ayrıca sürücü odaklı tasarlanan göstergeler ile her şey kolay ayarlanabilir ve erişilebilir konumda yer alıyor.
Arona’nın iç mekanında alt kısımlar, a-c sütunları ve tavan kişiselleştirilebiliyor.
Seat Arona, diğer Seat modelleri gibi, ön bölge asistanı, adaptif hız sabitleme sistemi, start-stop, yorgunluk tespit sistemi, anahtarsız giriş ve çalıştırma sistemi, geri görüş kamerası, 8.0 inç siyah dokunmatik ekran ve kablosuz şarj ünitesi gibi sürücü destek ve bilgi-eğlence sistemlerini standart olarak sunuyor.
Aracın multimedya sistemi Apple Car Play, Android Auto ve Mirror Link desteğine sahip. Araçta opsiyonel olarak 6 adet hoparlör, 300W çıkışa sahip amfi ve Bagajda Subwoofer desteği sunan BeatsAudio marka ses sistemi alınabiliyor.
Seat Arona’da 1 litre turbo benzinli ve 1.6 litre dizel motorlar sunuluyor. Benzinli motorun 95 ve 115 beygirlik iki versiyonu bulunuyor. Dizel versiyonsa 95 beygir gücünde.
Arona, İspanya’daki Martorell tesisinde üretiliyor. Ve 2017 yılı sonunda Türkiye yollarında olacak.
Renault’nun pek de inanmadığı araçlarından biri olan Koleos, bu kez 2. Nesliyle bambaşka bir kimlik kazanmış. Başarı içinse Nissan’ın kapısı bir kez daha çalınmış.
İlk kez 2007 yılında pazara sunulan Renault Koleos, o dönem de Nissan X-Trail ile aynı platformu paylaşmıştı. Ama o zamanlar her iki marka da bu segmentteki SUV’larının 4×4 olması gerektiğine inanıyordu. Bu öngörü iki taraf için de pek hayırlı olmamıştı.
Şimdiyse X-Trail’in ardından yeni Koleos da daha şehirli bir hale dönüşmüş. Renault’nun, Talisman ile başlattığı ön tasarım dili yeni Koleos modeline de yansımış. C şeklinde LED gündüz farları ön bölümün en çekici parçası. Büyük radyatör ve logo da dikkatlerden kaçmıyor.
Aracın yan tasarımına geçtiğimizde büyüklüğü hemen fark ediliyor. Baz donanım olan Touch serisinde 17 inçlik jantlar sunulurken, Icon donanımla birlikte jant boyutu 18 inçe yükseliyor.
Koleos’un arka tasarımında Talisman ve Megane ailesindeki büyük yatay stoplar kullanılmış. Arka bölümün altındaki krom detaylarsa kalite algısını artırıyor.
Renault Megane’dan Talisman’a kadar hep aynı iç mekânı kullanıyor. Koleos da bu furyadan nasibini almış. Malzeme kalitesi düzeyiyse Talisman seviyesinde.
Orta konsolda yeni Renault modellerinde görmeye alışık olduğumuz 8.7 inç büyüklüğünde ekran yer alıyor. Alt donanımdaysa ekranın boyu 7 inçe düşüyor ve yatay hale geliyor. Ekranın dokunma hassasiyeti iyi fakat menü geçiş hızları yavaş kalıyor. Ara yüz olaraksa R-Link’in ikinci jenerasyonunu kullanıyor.
Araçta yarı dijital bir gösterge gurubu var. Sadece orta bölüm dijital ve kısıtlı seçeneklerle özelleştirilebiliyor.
Renault Koleos, 4.672 mm uzunluğa, 1.843 mm genişliğe, 1.678 mm yüksekliğe ve 2.705 mm aks mesafesine sahip. Bu sayede önde ve arkada geniş bir diz alanı sunuyor. Özellikle arka diz mesafesi etkileyici.
Aracın bagaj hacmi de yeterli. 539 litrelik hacmin yanında, iç mekânda, vites kolu önünde ve kapı içlerinde bolca kullanışlı alan bulunuyor.
Renault Koleos Türkiye’de 1.6 litrelik turbo-dizel motor ile satılıyor. İstek üzerine 2 litre dizel 4×4 versiyon da getiriliyor.
1.6 litrelik motor 4000 devirde 130 beygir güç üretiyor. 1750 devirde ise 320 Nm tork çıkışına sahip. Euro 6 emisyon normuna uygun motor 7 ileri CVT şanzıman ile kombine edilmiş. Normalde EDC; çift kavramalı otomatikleştirilmiş şanzıman kullanan Fransız üretici, Koleos’da tercihini CVT’den yana kullanmış.
Koleos, 0-100 hızlanmasını fabrika verilerine göre 12.9 saniyede tamamlıyor. CVT şanzıman konfor odaklı yapısıyla öne çıkıyor. Performans konusundaysa kullanıcısını tatmin etmiyor.
Araç boyutlarına göre ekonomik olmayı da başarıyor. 7 litrelik test tüketim ortalamamızı uzun yolda 6 litre dolaylarına indirebildik.
Koleos, konforlu bir SUV. Hatta kompakt crossoverların genelde sert karakterli olması sebebiyle bu durum bizi şaşırtmadı değil. Süspansiyon, kısa darbeleri bile başarıyla sönümlüyor.
Konfor, beraberinde yol tutuş sorunlarını da getiriyor. Aracın gövde salınımları belirgin. Ayrıca ön bölümün ağır oluşu ıslak zeminde, önden kaymayı beraberinde getiriyor.
Renault, yeni Koleos’da doğru yolu bulmuşa benziyor. Artık o eskilerin 4×4 çekişli, çok tüketen SUV’larını satmak zor. Yeni Koleos bunlardan vazgeçerek konfor odaklı bir araca dönüşmüş. Yeterli ekonomiyi sunuyor ve keyif veriyor. Bizce bu segmentte bir oyuncu arıyorsanız, seçim listenize Koleos’u da eklemelisiniz.
Volvo, crossover segmentinden daha fazla pay alma peşinde. Bu amaçla ürettiği son araçsa XC40.
BMW X1, Mercedes-Benz GLA ve Audi Q2 modellerine rakip olacak XC40 resmi olarak tanıtıldı. Şimdi isterseniz onu biraz daha yakından tanıyalım.
Araç markanın güncel tasarım trendlerinin hepsini taşıyor. Ön bölümde küt inen yapı ve büyük radyatör ızgarası dikkatlerden kaçmıyor. Thor’un çekici formundaki gündüz aydınlatmaları da artık alışılmış öğeler arasında.
Yandan ağabeyleri XC60 ve XC90’nı andıran araç, doğal olarak bir hayli küçük görünüyor. Kapı altlarındaki ve C sütunundaki kabarıklıklar, çok farklı görünüyor.
Aracın arkasının şık göründüğünü söylemek kolay değil. Farklı durduğu bir gerçek ancak bagaj kapağındaki kabarıklıklar sıra dışı geliyor.
Araç Momentum ve R-Design isminde iki donanım seviyesine sahip olacak. En üst düzey Inscription donanıma ise sonradan kavuşacağız.
Momentum donanımda 12.3 inçlik dijital göstergeler, 9 inçlik navigasyon ile Sensus Connect internet bağlantısına sahip dokunmatik bir bilgi-eğlence sistemi sunulacak. Ayrıca iki bölgeli klima kontrol sistemi, LED ışıklandırma, arka park yardımcısı, ısıtmalı deri ön koltuklar ve 18 inç alaşım jantlar da bu donanımda bulunuyor.
Sizlerle daha önce ilk detaylarını paylaştığımız yeni Dacia Duster hakkında resmi bilgiler açıklandı. Kısa zaman içinde Türkiye’de satışa sunulması beklenen aracı gelin yakından tanıyalım.
Frankfurt Otomobil Fuarı’nda ilk kez görücüye çıkan Dacia Duster, marka tarafından ikinci nesil olarak isimlendirilse de detaylara inildiğinde kapsamlı bir makyaj gibi duruyor. Bildiğiniz üzere Duster, 2010’da tanıtılmış ve 2013’te makyajlanmıştı.
Peki; araçta neler değişmiş? Ön bölümde radyatör ızgarası büyütülmüş ve farlar köşelere alınmış. Böylece aracın daha geniş görünmesi sağlanmış. Aynalar dahil 2052 mm’lik genişlik, eskisine göre 5 cm büyüme anlamına geliyor.
Aracın farları da tamamen yenilenmiş. 3 bölgeli farlar LED gündüz aydınlatmasını da bünyesinde barındırıyor.
Yan kısımda, önceki modele göre, değişim kısıtlı kalmış. Otomobilin ön camı 10 cm öne alınmış ve bu sayede iç mekân genişletilmiş. Alüminyum tavan rayları, araca güçlü bir görünüm katmış. Yeni 17 inçlik alaşım jantlar da bu hissi yaratıyor.
Arka kısımda yepyeni bir stop tasarımı göze çarpıyor. Jeep Renegade modelini andıran ve 4 kareden oluşan stoplar aracın en köşe noktalarına yerleştirilmiş.
Aracın iç mekânıysa tam anlamıyla baştan yaratılmış. Öncelikle orta konsol eskisine göre 74 mm daha yükseğe konumlanmış. Bu sayede MediaNav dokunmatik multimedya sisteminin kullanımı kolaylaşmış. Gösterge tablosu da daha modern bir yapıya kavuşmuş.
Eski modelde sadece yükseklik ayarı olan direksiyon artık hem yükseklik hem de derinlik ayarına sahip olacak. Sürücü koltuğu artık kol dayamasıyla birlikte gelirken fonksiyonları arttırılmış. Koltukların oturma kısmı da 2 cm uzatılarak daha destekleyici hale gelmiş.
En önemlisi de yeni Dacia Duster’ın iç mekân kalitesinin de belirgin bir düzeyde artırıldığı iddia ediliyor.
Otomobilin 2.674 mm’lik aks aralığı değişmemiş. İç mekanda 27.2 litrelik saklama gözü sunulmaya başlanmış. Bu alanların en önemlisi de yolcu koltuğunun altındaki 2.8 litrelik alan olmuş.
2 çeker versiyonlarda 478 litre, 4 çeker versiyonlardaysa 467 litre bagaj hacmi sunuluyor. Bu hacim önceki nesilde sırası ile 475 ve 408 litre idi.
Araç yenilenirken yalıtım konusunda da gelişim hedeflenmiş. Kabin ve motor kaputunda, ses emen malzeme oranı yüzde 20’den 50’ye çıkmış. 0.35 mm kalınlığında bir ön cam kullanılmaya başlanmış. Ön bölümde daha rijit malzemeler kullanılarak titreşim de azaltılmış.
Yeni Duster eski modeldeki hidrolik direksiyonu terk etmiş. Yeni elektrik destekli bir direksiyon kullanılarak direksiyonu çevirmek yüzde 35 kolaylaşmış.
Ön ve arka kameraların yanında yanda da kamera kullanılmış. Bu sayede park anında kuşbakışı görünüm orta konsola yansıtılabiliyor.
Aracın arazi kabiliyetleri ise geliştirilmiş. Yokuş destek sistemleri ile arazide inişler ve çıkışlar kolaylaşmış. 4×4 monitor sistemi ile pusula ve aracın açısı sürekli sürücüye iletilir olmuş. Ancak yaklaşma açısı 1 derece kadar iyileşirken, ayrılma açısında 1 dereceye yaklaşan bir gerileme olmuş.
Dacia Duster’da artık anahtarsız giriş sistemi de bulunuyor. Güvenlik anlamında gövde saçı 0.2 mm kalınlaştırılmış. Yeni tampon ve motor kaputu kaza anında yayalara en az zararı verecek şekilde tasarlanmış. ESP gibi sistemlerin haricinde araçta kör nokta uyarı sistemi de sunuluyor.
Motor seçeneklerine gelecek olursak; baz seçenek 1.6 litrelik atmosferik-benzinli seçenek olacak. 115 beygirlik bu motorun hem 4×2 hem de 4×4 seçenekleri olacak. Ayrıca LPG’li versiyonu da satılacak.
Diğer benzinli motorsa 1.2 litrelik turbo ünite… Bu motor 125 beygir güce ve 205 Nm torka sahip. 4×4 opsiyonu da bulanan bu seçenek 6,2 ile 6,4 litre arasında değişen bir tüketim ortalaması sunuyor.
Dizel cephesindeyse tüm motorlar 1.5 litre hacminde. Baz seçenek 90 beygirlik versiyon. Bu seçenek sadece 4×2 ve manuel şanzımanla satılacak.
110 beygirlik versiyonunsa EDC şanzımanlı bir otomatik seçeneği olacak. Ayrıca istenirse yine aynı motorla donatılmış, 4×4 versiyon da alınabilecek. 260 Nm tork çıkışına sahip bu motorun tüketim ortalaması 4.4 ile 4.7 litre arasında değişiyor.
Yeni Dacia Duster’ın 2018 yılı ile birlikte Türkiye yollarında olması bekleniyor.
Bugüne kadar Türkiye’de hibrit dendiğinde akla gelen tek marka Toyota idi. Ancak artık bu yarışta Hyundai de var. Onun kozu ise Ioniq modeli…
Hyundai’deki gelişim son hızıyla devam ediyor. İçten yanmalı, hidrojenli derken marka şimdi de hibrit bir otomobille karşımızda. İsmi de teknolojisine yaraşır cinsten; Ioniq.
Otomobili önden incelediğimizde markanın diğer modellerini andırdığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunu yaratansa altıgen ön ızgara oluyor. Aracın gündüz aydınlatmaları ilginç. Klasik farların içindeki bumerang şekilli şeridi ilk başta gündüz aydınlatması sansak da gerçekte, sis farlarının olduğu bölümdeki noktasal LED’ler bu işi üstleniyor.
Hyundai Ioniq yandan bir liftback modelde ne varsa hepsini bize sunuyor. Kısa ve küt bagaj çıkıntısı dikkat çekerken, köşeli çamurluklar da aracı büyük göstermeye çalışıyor. Kapı altlarına yerleştirilen çıtalar şık görünüyor.
Arka bölümde ise yanlara doğru uzatılmış stoplar kullanılmış. LED destekli stoplar aracı teknolojik gösteriyor. Ayrıca çift parçalı arka cam da dikkat çekici. Tamponun altında gövdeden farklı bir detay da kullanılmış.
Hibrit demek, temelde daha çevreci demek. Bu, iç mekânda kullanılan malzemelerde de kendisini gösteriyor. Yumuşak kapı pervazlarında yüzde 25 oranında şeker kamışı kullanılmış. Plastik kısımlardaysa volkanik taş alaşımlarına yer verilmiş.
Altı düz direksiyon iç mekâna sportiflik katmış. Hyundai i30’dan hatırladığımız direksiyon simidi üzerindeki kumandalar ile sürücünün erişim kabiliyeti yükselmiş. Gösterge paneli tümüyle dijital. Ancak bunu söylerken Peugeot 3008’deki gibi bir gösterge hayali kurmayın.
Orta konsolda sunulan 8 inçlik ekran kullanışlı. Apple CarPlay, Android Auto gibi yazılımları destekleyen bu ekran, navigasyon desteği de sunuyor. Gerektiğinde bu ekranın geri park kamerasının görüntüsünü iç mekâna yansıttığını da belirtelim. Ayrıca ekrandan aracın enerji kullanımını da anlık görebiliyorsunuz.
Hyundai Ioniq, 4470 mm uzunluğa, 1820 mm genişliğe, 1450 mm yüksekliğe ve 2700 mm aks mesafesine sahip. Vites önünde ve arkasında yeteri kadar alan sunulmuş. Ayrıca kapı iç cepler ve kolçak da fazlasıyla geniş. Önde ve arkada sunulan alan yeterli. Baş ve diz mesafesi konusunda herhangi bir sorun yaşanmıyor.
Modelin sunduğu bagaj hacmi ise 443 litre. Bu arada araç liftback olduğundan bagaj kapağı arka camla birlikte açılıyor. Bu sayede yükleme ve indirme kolaylaşıyor.
Peki Ioniq’i standart otomobillerden ayıran ne? Elbette güç üniteleri ve onların senkronize çalışması. Otomobilin kalbindeki ana ünite klasik benzinli bir motor. Bu motor Kappa ailesine mensup ve 1.6 litre hacminde. Motor, direkt enjeksiyon sistemine de sahip.
Benzinli motor 5700 devirde 105 beygir güç, 4000 devirdeyse 147 Nm tork üretiyor. Elektrikli motorsa 43.5 beygirlik bir güç çıkışına sahip. Araçta motorların güçleri 6 ileri, çift kavramalı, otomatikleştirilmiş şanzıman DCT ile ön tekerleklere iletiliyor.
Ioniq, 0-100 hızlanmasını 11.1 saniyede tamamlıyor. Otomobil ilk kalkışlarda gaz pedalına çok basılmadığında sadece elektrikli motorla ilerliyor. Bu motorun gücüyse 1.56 kilovatlık lityum iyon pillerden geliyor. Saatte 120 km hıza kadar sadece elektrikli motorla ilerlemek mümkün.
Fren yapıldığında ya da ayak gazdan çekildiğinde araç pillerini şarj ediyor. Performansa ihtiyaç olduğunda veya pillerin şarjı azaldığında benzinli motor devreye giriyor.
Benzinli motoru minimum devreye sokmayı hedefleyen bir kullanım tarzı edinirseniz hibrid teknolojisi yakıt tüketiminde yüzünüzü güldürmeyi biliyor. Testimiz sonucunda yakaladığımız 5.5 litrelik tüketim ortalaması bunu kanıtlıyor.
Araçta orta sertlikte süspansiyonlar kullanılmış. Sistem pek çok yol kusurunu başarıyla abzorbe ediyor. İş virajlara geldiğinde sürüş karakteri aynı Toyota’nın hibrit modelleri gibi. Tabandaki piller aracın viraj kabiliyetini ve tepkilerini değiştiriyor. İlk kayma belirgin bir şekilde önden yaşanıyor.
Özetle Ioniq, ilk alım fiyatıyla korkutsa da sunduğu donanımlarla aslında çok da pahalı olmadığını gösteriyor. Elektrikli ve hafızalı sürücü koltuğu, koltuk ısıtma-soğutma ve direksiyon ısıtma sistemi bile etkileyici donanımlardan bir kaçı. Üstelik hibrit otomobilleri kullanmayı öğrenenler için gerçekten ekonomik de olmayı başarıyor. Eğer otomobil alımında biraz daha cesur olanlardansanız Ioniq denenmesi gereken bir otomobil.
Keyifli sürüşler
Atalarımız boşuna dememiş; Perşembenin gelişi Çarşamba’dan bellidir diye. Peugeot 3008 üzerine geliştirilen Opel Grandland X, aslında markanın PSA’ya satılışının ipuçlarını çok önceden veriyormuş.
Bugün sizler için Almanya’dayız ve Opel markasının yeni crossoverı Grandland X’i test ediyoruz. Peugeot 3008 ile beraber geliştirilen otomobil Kasım ayında Türkiye’de satışta olacak.
Grandland X, çekici bir tasarıma sahip. Ön bölümde markanın klasikleşen radyatör ızgarası ven LED destekli farlar öne çıkıyor. Motor kaputunun üzerindeyse güçlü görünümü destekleyen kabarıklıklar yer alıyor.
Aracı yandan incelediğimizde Peugeot 3008’i andıran çizgiler göze çarpıyor. Motor kaputunun çamurluklarla birleştiği kısım, bu benzerliğin doruk noktası. Kalın C sütunu da koyu lake kaplama hariç bu benzerlikten nasibini almış.
Arkaya geçtiğimizde Opel’e özgü bir tasarım bizi karşılıyor. Bagaj kapağındaki konkav bombe ve stoplar Astra modelinden transfer. Stoplarda LED kullanıldığını belirtelim.
Opel Grandland X’in iç mekanı da markanın diğer modellerinden alınmış. Kokpitin bütününün Astra ile tıpatıp olduğunu söylemeliyiz. Malzeme kalitesi de eş düzeyde.
Aracın göstergeleri iki büyük dairesel formdan oluşuyor. Orta konsolun en üstünde dokunmatik Intellilink Navi900 ekranı yer alıyor. 8 inçlik bu ekranın kullanımı pratik ve dokunma hassasiyeti başarılı. Baz versiyonlardaysa 7 inçlik, navigasyonsuz bir ekran kullanılıyor.
Opel Grandland X; 4.477 mm uzunluğa ve 1.856 mm genişliğe sahip. Bu ölçülerle iç mekanda yeterli genişliği sunuyor. Arka diz mesafesi ise sınıf standartlarında. Ancak Seat Ateca ve VW Tiguan’a göre bu disiplinde küçük kaldığını belirtelim.
Otomobil 514 litre bagaj hacmi sunuyor. Bu hacim arka koltukların yatırılmasıyla 1.652 litreye kadar yükseliyor.
Grandland X’te Opel’in değil Peugeot’nun motorları kullanılıyor. Bu motorlardan benzinli olan 1.2 litre hacminde ve turbo destekli. Bu motor 5500 devirde 130 beygir güç, 1750 devirdeyse 230 Nm tork üretiyor. 6 ileri manuel ve otomatik şanzıman, bu versiyonda tercih edilebilecek. Bu motorla donatılan versiyonların karma tüketim ortalaması 4 ile 5.4 litre arasında değişiyor.
Almanya’da deneyimlediğimiz versiyonsa 1.6 litrelik turbo-dizel motordan hayat buluyordu. Bu motor 3500 devirde 120 beygir güç, 1750 devirden itibarense 300 Nm tork çıkışına sahip.
Benzinli kardeşi gibi dizel seçenek de 6 ileri manuel ve otomatik şanzımanla ticarileştiriliyor. Bu versiyonun karma tüketim ortalaması ise 4.3 litre ile 5.5 litre arasında değişiyor.
Daha fazla güç isteyen müşteriler için önümüzdeki dönemde Opel, 2.0 litre dizel seçeneğini de sunacak. Bu versiyon yeni sekiz ileri otomatik şanzıman ile gelecek. Gelecekte Plug in Hybrid versiyonu da pazara sunulacak. Bu versiyonda 4×4 seçeneği de bulunacak.
Lansman versiyonlarında araç 4×4 seçeneği sunmayacak. Bunun yerine Peugeot’daki GripControl sisteminin Opel versiyonu IntelliGrip sunulacak. Bu teknoloji ön tekerleklere aktarılan gücü denetleyerek hafif arazi koşullarında aracın sorunsuz ilerlemesine katkı sağlıyor.
Aracın yol tutuş dinamikleri bir Opel’den çok bir Peugeot’yu andırıyor. Süspansiyonlar yeterli konforu sunuyor. Fakat yine de gövde salınımları hissediliyor.
Özetle; Opel, PSA’nın bünyesine katılmasıyla birlikte çok daha rekabetçi modellerle pazarda yer almaya çalışacak. Motor ve şanzıman kombinasyonları PSA cephesinde daha verimli ve bu markaya yarayacağa benziyor. Ancak sürüş hisleri konusunda da PSA otomobillerine benzeme söz konusu. Keşke bu alanda Opel hissi devam etseydi.
Keyifli sürüşler
İlk kez 2007 yılında tanıtılan VW Tiguan, geçtiğimiz yıldan bu yana ikinci nesliyse pazardaki yerini aldı. Yeni Tiguan markanın modüler platformu MQB üzerine inşa edilmiş.
Yeni VW Tiguan, eskisine göre daha maço görünüyor. Bunu büyük farlar ve farlarla bütünleşik gibi görünen radyatör ızgarasıyla elde etmiş. Ayrıca motor kaputu ve kapı omuz seviyesinde görülen kabarıklıklar da etkiyi pekiştirmiş.
Tiguan ne kadar kompakt bir SUV olsa da aslında segmentindeki rakipleri gibi gerçek bir arazi aracı değil. Bunu yandan incelediğimizde daha net anlıyoruz. Araç yerden biraz yüksek bir station wagonu andırıyor.
Arka kısımda LED kullanılan stoplar öne çıkıyor. Stoplarda ters L formu kullanılmış. Araç yenilenirken boyu 6 cm, genişliği ise 3 cm artmış.
Aracın iç mekanı VW çizgilerini bolca taşıyor. Ancak kalite algısı ve yerleşimler başarılı. Test aracımızdaki gibi Highline donanımla birlikte sunulan dijital göstergeler çok şık görünüyor. Standart hız göstergesinin yerini alan yüksek çözünürlüklü 12,3 inçlik ekran, beş farklı görünüm alabiliyor. Navigasyon modundayken haritayı daha büyük görmek istediğinizde, hız ve devir göstergeleri küçülerek kenara kayıyor.
Bir diğer dijital ekransa multimedya sistemi için ayrılmış. Bu ekran orta konsolda yer alıyor. Baz donanımda 5 inç boyutundaki bu ekran orta ve test aracımız gibi üst donanımda 8 inç boyutuna çıkıyor.
Test aracımız 4 telerlekten çekişli olduğundan DSG şanzımanın vites kolunun arkasında dairesel bir kumanda yer alıyordu. Bu kumandayla 4MOTION sistemi kontrol ediliyor. Hazır bazı yol koşulları seçilerek 4×4 sisteminin çalışma karakteri ayarlanabiliyor.
Mercedes uzun zamandır üzerinde çalıştığı ve daha önce konsept olarak sergilediği pickup modeli X Serisi’ni resmen tanıttı. Bu model markanın ilk pickupı olacak.
Aracın tasarımı konseptten biraz daha farklı olacak. Mercedes X Serisi, tek gövde tipiyle satılacak. Çift kabinle 5 yolcu taşıyabilen yeni model, önden çekiş ve dört tekerlekten çekiş seçeneklerine sahip olacak.
Mercedes’in Renault-Nissan işbirliğinin bir sonucu olarak yaratılan X serisi, aslında Nissan Navara ve Renault Alaskan ile kardeş sayılır. Araç motorları, şanzımanı ve alt yapısında kardeşlerinden faydalanıyor.
Yeni Mercedes X Serisi, Renault-Nissan grubunun; 2.3 litrelik, tek ve çift turbolu seçenekleriyle donatılacak. Ayrıca Mercedes‘in 2 litrelik benzinli ve 3 litrelik V6 dizel motorlarını da ürün gamında bulunduracak.
X220d, X250d, X200 ve X350d olarak isimlendirilecek modeller sırasıyla; 163, 190, 165 ve 258 beygir güçlere sahip olacak. Araçta 6 kademeli manuel şanzıman ve 7 kademeli otomatik şanzıman opsiyonları bulunacak.
Mercedes, X serisini lüks pickup olarak konumluyor. Bunu sağlamak için 3 farklı konsol ve 2’si deri olmak üzere toplam 6 farklı döşeme seçeneği sunulacak. X Serisi; Pure, Power ve Progressive olmak üzere toplam 3 farklı donanım seçeneğiyle satılacak.
Üst donanım paketlerinde Aktif Fren Asistanı, Şerit Takip Asistanı ve Trafik İşaret Asistanı gibi bir çok güvenlik donanımı bulunacak. Mercedes Comand bilgi-eğlence sistemi ve 360 derece kamera gibi farklı opsiyonlar da bulunacak. Mercedes X Serisi ayrıca mobil bağlantı seçenekleriyle de donatılacak.
Nissan Navara’nın süspansiyon sistemini adapte ederken aynı zamanda geliştiren Mercedes mühendisleri X Serisi‘nin hem arazide hem asfaltta gerekli konforu sunacağını iddia ediyorlar.
Yaprak yaylar yerine 5 noktadan bağlantılı süspansiyonları kullanan X Serisi; daha fazla açılma kabiliyetine ve daha iyi dinamiklere sahip olacak. Diğer Mercedes modellerinden tanıdığımız Dynamic Select opsiyonunu da seçenekler arasında bulunduracak X Serisi; Comfort, Eco, Sport, Manuel ve Off-Road modlarını kullanıcılarına sunacak.
Aracın 2017 yılına kadar Avrupa’da satışta olması bekleniyor. Türkiye’deyse satış tarihi olarak 2018 yılı planlanıyor.
Yeni Dacia Duster 2. nesliyle Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtılacak. 2018 yılında satışa sunulacak modelle ilgili işte ilk haber ve tanıtım bilgileri.
Çizilmeye dayanıklı materyallerin kullanıldığı yeni jenerasyonda alüminyum tavan rayları, 17 inç‘lik jantlar ve Atakama Turuncusu adındaki yeni renk seçeneği sunulacak.
Yan kısımda önceki modele göre değişim kısıtlı kalmış. Otomobilin ön camı 10 cm öne alınmış ve bu sayede eğimli cam daha aerodinamik bir yüzey oluşturmuş.
Yeni Dacia Duster’ın arka kısmında da ön kısımda olduğu gibi fazlaca yenilik var. Özellikle Jeep Renegade modelini andıran stoplar eskisine göre çok daha modern görünüyor.
Aracın iç mekan görselleri marka tarafından resmi olarak paylaşılmasa da sızan pek çok fotoğrafa göre çok daha modern ekipmanlar kullanılacağı tahmin ediliyor. Özellikle dijital klima dikkat çekerken ilk kez Duster ile Dacia markasında yumuşak dokunuşlu malzemeler kullanılacağı bildiriliyor.
Motor gamında dizel seçeneklerin değişmesi beklenmezken, Renault grubunun turbo benzinli 1.2 litrelik motorunun aileye dahil olacağı belirtiliyor. Üstelik eskiden sadece dizelde sunulan EDC şanzıman artık bu seçenekte de olacak.
Dacia Duster EDC, 2017 yılıyla birlikte Türkiye’de satışa sunuldu. Dizel – otomatik Dacia Duster, test sürüşü ve inceleme videosu ile karşınızda.
En Popüler Araba Videoları ➤ https://goo.gl/iiLtOq
Tüm Araba Videoları ➤ https://goo.gl/jl25z3
Güncel Haberler ➤ https://goo.gl/4wWfDd
0-100 km/s hızlanma testleri ➤ https://goo.gl/oElOnv
Cenevre Otomobil Fuarı 2016 ➤ https://goo.gl/ASRso8
Opel Otomobilleri Test – Haber – Karşılaştırma ➤ https://goo.gl/fz9LGC
Fiat Otomobilleri Test – Haber – Karşılaştırma ➤ https://goo.gl/a0xbaX
Videolu TEST Sürüşleri ➤ https://goo.gl/mWmKLE
Peugeot Otomobilleri Test – Haber – Karşılaştırma ➤ https://goo.gl/E4hUf0
Renault Otomobilleri Test – Haber – Karşılaştırma ➤ https://goo.gl/4w5rSq
Mercedes Otomobilleri Test – Haber – Karşılaştırma ➤ https://goo.gl/7ZEEBd
VW Otomobilleri Test – Haber – Karşılaştırma ➤ https://goo.gl/4kIQve
Ford Otomobilleri Test – Haber – Karşılaştırma ➤ https://goo.gl/j6W6iE
Karşılaştırma ➤ https://goo.gl/qAA3Bd
Yararlı Bilgiler ➤ https://goo.gl/UHPg5O
Ototest.tv ile alacağınız 2.el araba’nın test sürüşünü, arabalar hakkında haberleri ve araç karşılaştırmalarını izleyebilir en güncel araba videolarına ulaşabilirsiniz.
Güzergahımız Avusturya – Almanya sınırı. Hedefimiz ise makyajlanan Peugeot 308’i test etmek. Üstelik artık onun yeni bir dizel motoru ve 8 kademeli, otomatik şanzımanı var.
İlk kez 2007 yılında yollara çıkan Peugeot 308 modeli 307’nin yerini almıştı. 2014 yılında tamamen yenilenen 308 bu kez isim değişikliğine gitmedi. Şimdiyse model makyajlı görünümü ile yeniden rekabete dahil olacak.
Satışa sunulduğu dönemden bu yana dünyada 760 bin adet satan Peugeot 308, 2014 yılında Avrupa’da Yılın Otomobili seçilmişti. Yenilenen Peugeot 308 Access, Active, Allure, GT Line, GT ve GTi olmak üzere altı farklı donanım seviyesi ile sunuluyor.
Volkswagen’in 2017 yılı için hazırladığı yeniliklerden birisi de yeni VW Polo modeli olmuş. Peki; bu araç ne zaman satılacak? Detaylar haber ve tanıtım videomuzda.
En Popüler Araba Videoları ➤ https://goo.gl/iiLtOq
Tüm Araba Videoları ➤ https://goo.gl/jl25z3
Güncel Haberler ➤ https://goo.gl/4wWfDd
0-100 km/s hızlanma testleri ➤ https://goo.gl/oElOnv
Cenevre Otomobil Fuarı 2016 ➤ https://goo.gl/ASRso8
Opel Otomobilleri Test – Haber – Karşılaştırma ➤ https://goo.gl/fz9LGC
Fiat Otomobilleri Test – Haber – Karşılaştırma ➤ https://goo.gl/a0xbaX
Videolu TEST Sürüşleri ➤ https://goo.gl/mWmKLE
Peugeot Otomobilleri Test – Haber – Karşılaştırma ➤ https://goo.gl/E4hUf0
Renault Otomobilleri Test – Haber – Karşılaştırma ➤ https://goo.gl/4w5rSq
Mercedes Otomobilleri Test – Haber – Karşılaştırma ➤ https://goo.gl/7ZEEBd
VW Otomobilleri Test – Haber – Karşılaştırma ➤ https://goo.gl/4kIQve
Ford Otomobilleri Test – Haber – Karşılaştırma ➤ https://goo.gl/j6W6iE
Karşılaştırma ➤ https://goo.gl/qAA3Bd
Yararlı Bilgiler ➤ https://goo.gl/UHPg5O
Ototest.tv ile alacağınız 2.el araba’nın test sürüşünü, arabalar hakkında haberleri ve araç karşılaştırmalarını izleyebilir en güncel araba videolarına ulaşabilirsiniz.
