CMS Jant, İzmir’e 310 milyon TL’lik yatırım yapmaya hazırlanıyor. 600 kişiye istihdam olanağı yaratacak yeni fabrikada yılda 2,5 Milyon adet jant üretimi gerçekleştirilmesi hedefleniyor.
Türkiye’nin lider, dünyanın ise önde gelen jant üreticilerinden biri olan CMS, İzmir’e 310 milyon TL’lik yatırım yapacak. İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan mevcut jant üretim tesisinin yanına yeni bir fabrika inşa edecek şirket, 600 kişiye yeni istihdam olanağı sağlayacak. 38 bin 385 metre kare alan üzerine kurulacak yeni tesis yılda 2,5 milyon adet jant üretim yapacak. Fabrikanın yapımına başlanmış ve 2018 ilk yarısında kadar da tamamlanması bekleniyor.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulanan CMS Jant Yönetim Kurulu Başkanı Bertuğ Ösen, artan yurtiçi ve yurtdışı talep üzerine yeni yatırım kararı aldıklarını söyledi. CMS’nin İzmir’deki mevcut üretim tesisinde yıllık 9 milyon adet jant üretimi gerçekleştirdiklerini aktaran Bertuğ Ösen, yeni tesisin de yardımıyla her yıl ortalama yüzde 10’un üzerinde kapasite artışı yakalamayı hedeflediklerini ve 2022 yılında 12 milyon adet jant üretimi gerçekleştirmeyi planladıklarını belirtti.
2016 yılında 7 milyon jant ihraç etti
Dünyanın en büyük otomobil üreticilerine jant ürettiklerini vurgulayan Ösen şunları söyledi: “Mercedes, BMW, Volkswagen, Audi, Bentley, Porsche, Seat, Skoda, Toyota, Ford, Fiat Grubu, Renault, Nissan, Honda, Dacia, Lexus ve Suzuki markalarına jant üretiyoruz. Geçtiğimiz yıl başta Avrupa olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerine 7 milyon adet jant ihraç ettik. 2016 ciromuz yurt içi satışlarla birlikte 1.2 milyon TL’ye ulaştı. Bu yıl hedefimiz 1.4 milyon TL ciroya ulaşmak. Geçtiğimiz yıl Başta Ar-Ge çalışmaları olmak üzere 66 milyon TL’lik yatırım yaptık. Bu yılda 84 milyon TL’lik yatırım yapma planımız var.”
Brisa’nın yenilikçi teknolojilerle hizmet sunan lastik kaplama markası Bandag, 60. kuruluş yılını kutluyor. Bridgestone çatısı altında 6 kıtada lastik kaplama hizmetleriyle liderliği üstlenen Bandag, 60. yılında “Daha İyisi için..” sloganı ve yeni bir logo ile dünya çapında bilinirliğini artırmaya hazırlanıyor. Bugün Türkiye yeni lastik pazarının dörtte biri kadar olan lastik kaplama hizmetinin yaygınlaşmasını hedefleyen Brisa da Bandag ile daha iyisini üretmek ve sunmak üzere çalışmalarına hız veriyor.
Türkiye lastik sektörü lideri Brisa’nın lastik kaplama markası Bandag, 60’ıncı yılını “Daha İyisi için…” sloganı ve yeni logosuyla kutluyor. Bridgestone çatısı altında 6 kıtada faaliyetlerini sürdüren markanın Türkiye operasyonları Brisa tarafından yürütülüyor. Bridgestone ve Brisa, Bandag’ın 60. yılı kapsamında lastik kaplama ile elde edilen çevresel ve ekonomik faydaya dair bilinci ve farkındalığı artırmaya odaklanıyor.
Bandag’ın 60. yılında lastik kaplama segmentini canlandırmak ve müşterileri için yenilikçi ve sürdürülebilir bir iş çözümü olarak sektördeki varlığını güçlendirmek üzere faaliyetlerine hız verdiğini ifade eden Brisa Ticari Ürünler Pazarlama ve Satış Genel Müdür Yardımcısı Egemen Atış “Lastik kaplama sektörünün gelişmesi için en önemli unsur kalite. Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz önemli Ar-Ge ve üretim çalışmaları, yüksek kalite standartları ve uygun maliyetli çözümlerle ürün ömrünü uzatıyor, müşterilerimizin giderek daha rekabetçi hale gelen bir pazarda en iyi fiyat-fayda dengesini elde etmelerine yardımcı oluyoruz. Öte yandan Bandag’ın lastik kaplama hizmeti sayesinde yeni bir lastik üretmek için gereken 83 litrelik petrole kıyasla sadece 26 litre kullanılıyor. Bunun gibi pek çok önemli çevresel avantajı ile Bandag hizmetleri sayesinde dünyamız için de önemli bir değer sunuyoruz. Bandag, 1957 yılından bu yana dünya çapında 300 milyon lastiği atık olmaktan kurtardı ve 15 milyar litre petrol tasarrufu sağladı. Türkiye pazarında ise ticari lastik müşterilerinin kaplama kullanım yüzdesi %25’e ulaşırken, kaplanan her 3 lastikten biri Brisa’nın imzasını taşıyor. Bandag ile bu değeri artırma gayesindeyiz ve yeni kurumsal kimliğimizin de işaret ettiği üzere pazara daha iyisini sunmak için üretim sözü veriyoruz. Tüm müşterilerimizin yolculuklarının emniyetli, verimli ve çevreci bir şekilde devam etmesi için çalışmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Brisa, 2016 yılında tümü ECE R109 belgesine sahip iş ortaklarıyla, 125.000’den fazla otobüs ve kamyon lastiği, 2.200 iş makinesi lastiği kapladı. Brisa’nın 2016 yılında başlattığı Shearography teknolojisi de bu alandaki hizmetlerinin zenginleşmesini sağlıyor. Bu yeni nesil teknoloji lastiklerin kaplanmaya uygun olup olmadıkları tıraşlamaya gerek kalmadan saptıyor, böylece lastiklerin ömür planlaması en doğru şekilde yapılıyor. Bandag, 60. yılında sunduğu bu değeri zenginleştirmeye ve yaygınlaştırmaya odaklanıyor.
Jaguar’ın ilk performans SUV modeli F-PACE “2017 World Car of the Year” Yılın Otomobili ünvanı ile birlikte Yılın Otomobil Tasarımı ödülünü de kazandı.
Avrupa’nın en hızlı büyüyen otomobil markası Jaguar’ın, satışları hızla yükselen F-PACE modeli, Dünya Otomobil Ödülleri’nin 13 yıllık tarihinde 2 ödül kazanabilen iki araçtan bir tanesi oldu. F-PACE, yarışmayı 24 ülkeden 75 prestijli otomobil gazetecisinin kullandığı oylar ile kazandı.
Jaguar Tasarım Direktörü lan Callum da F-PACE’in Jaguar’ın ilk SUV aracı olarak 2017 Dünya Otomobil Ödülü’nü kazanmasının, markanın benzersiz tasarım ilkelerini ve dinamik niteliklerini pazarda farklı alana taşıma kararının doğruluğunu gösterdiğini belirtti.
99.000 €’dan başlayan fiyatlar ile Borusan Otomotiv Jaguar Land Rover Yetkili Satıcılarında bulunan Jaguar F-PACE, aluminyum gövde yapısı, 2.0 litre 180 bg Ingenium dizel motoru ile, performans ve yakıt ekonomisini bir arada sunarken. 0’dan 100 km/sa’e 8.7 saniyede çıkıyor ve 100’km de ortalama 5.3 litre yakıt tüketiyor. 3.0 lt 300 bg V6 dizel motor ise 0’dan 100 km/sa’e yalnızca 6.2 saniyede ulaşarak heyecan verici bir performans yaşatıyor ve özel şipariş ile satın alınabiliyor.
MINI’nin sevimli modeli Countryman, EuroNcap çarpışma testlerinden 5 yıldız aldı. Önden çarpmalarda model sürücünün göğüs kafesine sınırlı koruma sağlamıştır. Tam bariyer çarpmalarda ise arkadaki yolcunun göğüs kafesine sınırlı koruma sağlanmıştır. Yandan araç ve sabit bariyer çarpmalarında ise model tüm uzuvlara tam koruma sağlamıştır. Önden ve arkadan çarpmalardaki kamçı etkisinede tam koruma sağlayan model, EuroNcap çarpışma testlerinden 5 yıldız almayı başarmış.
Skoda’nın yeni isimlerinden olan Kodiaq, EuroNcap çarpışma testlerinden 5 yıldız ile ayrıldı. Önden çarpmalarda sürücü ve yolcunun kaval kemikleri dışında tüm uzuvlarına maksimum koruma sağlamıştır. Sürücünün göğüs kafesine ise sağladığı koruma sınırlı kalmış. Önden Full bariyer çarpmalarında ise arkadaki seyehat eden yolcunun göğüs kafesine sınırlı koruma sağlamıştır. Sürücünün ise göğüs kafesi dışında tüm uzuvlarına maksimum koruma sağlamıştır. Yandan araç ve sabit bariyer çarpmalarında ise Skoda Kodiaq tüm uzuvlara maksimum koruma sağlamıştır. Önden ve arkadan çarpmalardaki kamçi etkisinede maksimum koruma sağlayan model EuroNcap testlerinden 5 yıldız ile ayrılmayı başardı.
Bu yıl 16’ncısı gerçekleşen, Türkiye Halkla İlişkiler Derneği’nin düzenlediği Altın Pusula Halkla İlişkiler Ödülleri sahiplerini buldu. Nissan, Navara lansmanı ile Pazarlama İletişimi ve Bütünleşik Pazarlama Kategorisi’nde ödülün sahibi oldu.
İletişim sektöründe 45. yılını kutlayan Türkiye Halkla İlişkiler Derneği, “İyiliğin İletişimi, İletişimin İyiliği” temasıyla bu yıl 16’ncısı gerçekleştirilen Altın Pusula Türkiye Halkla İlişkiler Ödülleri’ni sahipleriyle buluşturdu. Geçen yıl GT Academy ile Uluslararası Proje dalında ödüle layık görülen Nissan, bu yıl ise gerçekleştirdiği Navara lansmanı ile Pazarlama İletişimi ve Bütünleşik Pazarlama Kategorisi’nde ilk sırayı aldı.
Nissan Navara lansmanı kapsamında, 2016 Mart ayında tarihlerinde Antalya’da kurulan bin 400 metre karelik dev bir çadırda düzenlenen etkinliğin ardından Batı Toroslar’ın en yüksek noktası Bey Dağları parkurunda basına yönelik 40 adet yeni Navara ile 3 buçuk saatlik test sürüşü gerçekleştirildi. İstanbul’da tüketicilere yönelik yapılan off-road etkinliğiyle Navara’nın üstün sürüş yetenekleri sergilenirken, potansiyel meslek gruplarının olduğu 14 ile yönelik 10 bin km yol katedilerek road show yapıldı. Nissan ayrıca, yeni Navara için Türkiye’de 15 yıl sonra ilk kez Rize’de reklam filmi çekip, online ve offline tanıtımlarla da lansman süreci destekledi.
Opel’in Crossover segmentine giriş yapacağı yeni modeli Crossland X Temmuz’da ülkemiz pazarına sunulacak. Markayı B segmentinde temsil edecek yeni model, Opel’in Mokka X ile hayata geçirdiği X ailesinin ikinci üyesi.
Crossland X, çok yönlü ve şehirli bir crossover. 4,21 metrelik uzunluğu ile Opel Astra’dan 16 cm daha kısa, diğer taraftan 10 cm daha yüksek. Bu fark yolculara daha yüksek bir oturma pozisyonu, daha ferah bir görüş ve daha yüksek baş mesafesi sağlıyor. Opsiyonel olarak sunulan panaromik cam tavan da ferahlık hissine katkı sağlıyor. Crossland X iç mekanında ferah bir yaşam alanı sunarken kompakt boyutları ile şehir yaşamına tam uyum sağlıyor.
Crossland X’in fonksiyonel crossover tarzı sadece yükseltilmiş oturma pozisyonu ile sınırlı değil. Ön ve arka kesimlerde geniş ve ferah iç mekan, 60/40 katlanan ve 15 santimetre ileri-geri kaydırılabilen arka koltuklar ihtiyaca göre daha fazla bagaj hacmi ya da arka tarafta daha fazla diz mesafesi sağlıyor. Arka koltuk konumuna göre sınıfında lider 520 litreye kadar ulaşan bagaj hacmi (arka koltukların katlanması ile maksimum 1255 litre) ile farklı ihtiyaçlara tam cevap verebiliyor.
Ekonomik ve verimli motor seçenekleri de Crossland X’in öne çıkan özelliklerinden. Ülkemizde satışa sunulacak motor/şanzıman seçenekleri:
Benzinli seçenekler
1.2 81 hp 118 Nm 5 ileri Manuel (5.1 l/100 km. ortalama yakıt tüketimi)
1.2 110 hp 205 Nm 6 ileri Otomatik (5.4 l/100 km. ortalama yakıt tüketimi)
Dizel seçenek
1.6 99 hp 254 Nm 5 ileri Manuel (3.9 l/100 km. ortalama yakıt tüketimi)
Opel Türkiye Genel Müdürü Özcan Keklik: “Şehir trafiğine uyum sağlayacak şekilde tasarlanmış, B SUV ve crossover modellerine talep ciddi şekilde artıyor. Havalı, SUV’lerden ilham alan tasarımı, çarpıcı bağlantı özellikleri ve kullanışlı yapısı ile yeni Crossland X, sınıfında Mokka X’in yanında liderlik için ikinci güçlü adayımız olacak” dedi.
Ülkemizde Enjoy ve Excellence donanım seviyelerinden sunulacak Crossland X, bir Opel’den beklenecek şekilde günlük sürüşü daha güvenli ve daha konforlu kılmak için teknolojik yeniliklerle donatılmış. Full adaptif LED Farlar karanlıkta kusursuz aydınlatma sağlıyor. Viraj aydınlatması, uzun far desteği ve otomatik seviyelendirme seyredilen yolu optimal şekilde aydınlatıyor. Opsiyonel olarak sunulacak Head Up Display ise hız, navigasyon ve destek sistemlerinin bildirilerini ön cama yansıtarak dikkat dağılmalarının önüne geçiyor.
Opel Eye ön kamera çeşitli verileri işleyerek, trafik işaret tanıma ve şerit takip sistemi gibi sürüş destek sistemlerinin temelini sağlıyor. Eğer sistem sürücünün şeritten istemsiz olarak ayrıldığını algılarsa sürücüyü sesli ve görsel olarak uyarıyor. Yaya tespit edebilen ve acil fren sistemine sahip ön çarpışma uyarı sistemi kazaların önlenmesine yardımcı oluyor. Sistem sadece sesli ve görsel uyarı vermiyor aynı zamanda da öndeki araçla aradaki mesafe hızlıca kapanır ve sürücü buna tepki vermezse kendiliğinden fren yapıyor.
Crossland X aynı zamanda Panoramik Geri Görüş Kamerasına da sahip. Bu kamera arka görüşü 180 dereceye yayıyor. Böylece sürücü geri giderken yolun iki tarafından da gelen trafiği görebiliyor. Son nesil Gelişmiş Park Desteği otomobilin park edilmesini daha da kolaylaştırıyor. Sistem uygun park alanını görüyor ve otomobili otomatik park ediyor. Aynı şekilde park alanından otomatik olarak çıkabiliyor. İki durumda da sürücünün sadece gaz ve fren pedallarına dokunması yeterli.
Ön tarafta seyahat eden yolcular Opel’in AGR sertifikalı ortopedik koltuklarının keyfini sürebilecekler. Opel B segmentinde hem Crossland X hem de Mokka X’le bu konforu sunan tek marka. Anahtarsız giriş ve çalıştırma da konfora katkı sağlıyor.
Crossland X hem sofistike hem de güçlü yapısıyla Opel’in tasarım felsefesi olan “heykelsi tasarım Alman mühendisliği ile buluştu” söylemine tam uyum sağlıyor. Önde parlayan Opel logosu ile bezenmiş ön ızgarasını cesur şekilde sergiliyor. İki krom kanatçık logoyu sarıyor ve Opel’in “çift kanat” LED gündüz farlarına doğru uzanıyor. Ortadaki Opel logosundan krom kanatçıklara ve oradan da AFL LED farlara bağlanan krom çıtalar genişlik hissi uyandırıyor. Önde ve tüm alt bölümünde görülen SUV tipi kaplamalar ve gümüş rengi ek parçalar otomobilin kendinden emin duruşunu, ayrıca işlevsel ve sportif şıklığını da yansıtıyor.
Çarpıcı yan hatları ve otomobilin alt ve üst kısımlarını görsel olarak ayıran “yüzer” hissi veren tavan, görsel olarak Crossland X’i genişletiyor ve böylece ferah iç mekanını tamamlıyor. Müşterileri Kar Beyazı, Mineral Siyah ve Saten Gri tavan renkleri arasından seçim yapabilecek. Çift renk yapısı Crossland X’i daha da dinamik kılan özelliklerinden.
Dünyanın önde gelen madeni yağ üreticilerinden Motul, Türkiye’deki yatırımlarını artırıp, şirketleşerek, yeni ofisinde Marka İleri Teknoloji Otomotiv ve Endüstri Yağları A.Ş. ismiyle hizmet sunmaya devam edecek.
Motul Türkiye, Yeni Ofisinde Genişleyen Kadrosu İle Hizmet Sunacak
Marka, 2014 yılından beri irtibat bürosu olarak hizmet sunduğu Türkiye’de, yatırımlarına hız vererek şirketleşme sürecini tamamladı. Yeni ofisinde genişleyen kadrosu ve distribütör ağının yanı sıra otomobil, motosiklet, ağır vasıta ürünleri ve endüstriyel ürün gamıyla kesintisiz kaliteli hizmet sunmaya devam edecek.
Yeni bir mekan daha
23 Mart Salı günü gerçekleştirilen organizasyon ile marka açılış ve yeni ofis kutlaması, Motul’un üst düzey yöneticileri, yarış takımları, tedarikçiler ve basının katılımı ile gerçekleştirildi.
Hizmet kalitemiz daha da artacak
Türkiye Genel Müdürü Dmitry Bakumenko “Köklü geçmişe sahip madeni yağ devi marka, sürekli gelişim ve yenilikçi bir şirket politikası izleyerek, Türkiye pazarındaki artan talep ve istekler doğrultusunda hedeflerini genişletip, kullanıcılarına daha profesyonel bir hizmet sunmaya hazırlanıyor” sözleri ile Markanın Türkiye’deki yerini güçlendirdiğine dair vurgu yaptı.
Motul, Türkiye’deki Hedeflerini Büyütmeye Devam Edecek
Marka Türkiye’deki büyüme ve pazar payını artırma hedefleri çerçevesinde çalışmalarına devam edecek. Araç üreticilerinden son tüketiciye, nakliye, ulaşım, inşaat ve endüstriyel gibi önemli sektörlere yönelik ürünler ve hizmetler üreten Markanın satış ve pazarlama çalışmaları 2018 senesinde hızlanarak artacak.
Önceki hafta İspanya’daki Grand Prix’ye serinin en sert hamurlu lastiklerini getirdikten sonra Pirelli şimdi bambaşka bir pist olan Monako’ya yumuşak, süper yumuşak ve ultra yumuşak olmak üzere en yumuşak hamurlu üç lastiğini getiriyor
Önceki hafta İspanya’daki Grand Prix’ye serinin en sert hamurlu lastiklerini getirdikten sonra Pirelli şimdi bambaşka bir pist olan Monako’ya yumuşak, süper yumuşak ve ultra yumuşak olmak üzere en yumuşak hamurlu üç lastiğini getiriyor. Ünlü sokak pisti, en düşük ortalama hıza ve lastik bozulmasına sahip olmasıyla biliniyor. Bu nedenle yarışın tek pit stopla tamamlanması en yüksek olasılık olarak görülüyor. Buna karşın her takımın bu zorlu ve hata affetmeyen yarışta nasıl bir strateji uygulayacağı hala net değil…
• Monako’da araçların birbirini sollaması çok zor olduğu için sıralamalarda başarılı olmak açısından ultra yumuşak hamurun performansından doğru yararlanmak hayati öneme sahip.
• Bozulma çok az olacağı için ultra yumuşak lastikle uzun turlar koşulabilecek.
• Yılın en düşük aşınmasını sahip bu pistte tek pit stop için ihtimaller yüksek.
• Sezonun en düşük ortalama hızı ve en yavaş dönemeci: Fairmont keskin virajı.
• Takımlar, lastiklerin mekanik tutuşunu artırmak için mümkün olan en yüksek bastırma kuvvetini (downforce) uyguluyor.
• Hiç kaçış alanı olmadığı için hataya yer yok, isabet hayati öneme sahip.
MARIO ISOLA – PIRELLI OTOMOBİL YARIŞLARI BAŞKANI
“Monaco’ya en yumuşak üç hamurun getirileceği çok bariz ama stratejik varyasyonlar hala mümkün zira aşınma ve bozulma o kadar az oluyor. Takımlar tek pit stoplarını ne zaman yaparlarsa yapsınlar ultra yumuşak lastikten bu yarış için standart seçim olması gereken süper yumuşağa kadar istedikleri hamuru az çok seçebiliyorlar. Bu grand prix pilotların hamur tipini seçebildikleri ilk yarış olacak. Pilotların ezici çoğunlukla aşırı yumuşak lastiğe yönelmeleri bekleniyor. Hem sıralamalarda, hem yarışta en çok bu lastik kullanılacak.”
YENİLİKLER
Bazı takımlar, Monako için başka yükseltme paketleri uygulamanın yanı sıra spesifik parçalar da kullanacak fakat Prenslik’teki yarışı kazanmanın tek belirleyicisi her zaman genel performans olmuyor.
Eski Monako şampiyonu Jenson Button, geçen yıldan sonra ilk defa Formula 1’e McLaren’le dönüyor ve Indy 500’de yarışan Fernando Alonso’nun yerine vekaleten direksiyona geçiyor.
Her sene olduğu gibi Monako’da Cuma günü F1 pist çalışması olmayacak, onun yerine serbest deneme sürüşleri Perşembe günü gerçekleşecek.
Goodyear Lastikleri’nin katkılarıyla, lise öğrencilerinde farkındalık yaratmayı amaçlayan sosyal sorumluluk projesi “Trafikte Gençlik Hareketi” çerçevesinde düzenlenen “Trafikte Genç Fikirler” yarışmasının final değerlendirmesi ve ödül töreni 17 Mayıs 2017 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirildi.
Bu yıl rekor sayıda kampanyanın yarıştığı Trafikte Genç Fikirler’de, “Her Okula Bir Trafik Laboratuvarı” isimli kampanyası ile İstanbul Fatih Yedikule Anadolu Lisesi birinci, “Trafikte Saygı Şart” kampanyasıyla Ankara Ayrancı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ikinci, “Trafik Aşısı” kampanyasıyla Diyarbakır Sosyal Bilimler Lisesi üçüncü oldu.
Dünyanın en önemli sorunları arasında yer alan trafik güvenliği konusunda farkındalığı geliştirmek amacıyla, Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü, TÜVTÜRK Araç Muayene İstasyonları ve Goodyear Lastikleri arasında imzalanan işbirliği protokolüyle 2012 yılında Trafikte Sorumluluk Hareketi kapsamında hayata geçirilen Trafikte Gençlik Hareketi, liseli gençlerde trafik güvenliği ve bireysel sorumluluklar konusunda farkındalığı artırmaya devam ediyor. Projeyle, beş uygulama döneminde 50 bin öğrenci, 100 bin veli ve 2500 servis şoförüne erişildi.
Proje çerçevesinde, gençlerin trafik güvenliği konusunda sorumluluk almalarını ve yaparak-yaşayarak öğrenme süreçlerine dâhil olmalarını teşvik etmek amacıyla, Trafikte Genç Fikirler yarışması düzenlenmiştir. İlk yılında elde edilen başarılı sonuçlar sayesinde 2014’ten itibaren ulusal ölçekte gerçekleştirilen Trafikte Genç Fikirler yarışmasında, liseli gençlerden tespit ettikleri bir trafik sorununa yönelik kampanya tasarlamaları ve uygulamaları istenmiştir. Bu yıl ilk defa tüm projeler www.trafiktegencfikirler.com isimli web sitesi üzerinde geliştirilen bir online sistem üzerinden alındı. Geliştirilen bu sistem sayesinde, yarışmaya başvuruda bulunan kampanya sayısı 96’ya ulaştı. Bu, Trafikte Genç Fikirler yarışmasında bugüne kadar elde edilen en yüksek başvuru sayısı olurken, yaklaşık 600 öğretmen ve öğrenci kendi il ve ilçelerinde trafik güvenliği mesajlarını topluma iletme şansı buldular. Geçtiğimiz 5 yıldan bugüne dek liseli gençlerin yürüttüğü kampanya sayısı 304’e ulaştı. Söz konusu kampanyalarda bugüne dek Türkiye’nin pek çok ilinde ve ilçesinde 1.824 öğrenci ve öğretmen aktif katılım gösterirken bu kampanyalar sayesinde yaklaşık 2 milyon insana trafik güvenliği mesajları ulaştırıldı.
Final jürisinde, Millî Eğitim Bakanlığı adına Gülderen GÜLTEKİN, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’ndan Erkan ÇÖLKUŞU, TÜVTÜRK Araç Muayene İstasyonları’ndan İpek TÜRKİLİ, Goodyear Lastikleri’nden Lerzan MORAL ve Benchmark’tan Fadile PAKSOY’un görev aldığı yarışmada, ön eleme sonucunda, 10 ekip kampanyalarını final jürisi önünde sunma fırsatı elde etti. 17 Mayıs 2017’de İstanbul’da düzenlenen final, jüri üyeleri için oldukça zorlu bir karar verme sürecine dönüştü. Birbirinden başarılı kampanyalar tasarlayarak hayata geçiren öğrencilerin sunumları, proje ortağı kurumların temsilcilerinin de bulunduğu jüri tarafından değerlendirildi.
Değerlendirme sonucunda; “Her Okula Bir Trafik Laboratuvarı” isimli kampanyası ile İstanbul Fatih Yedikule Anadolu Lisesi birinci, “Trafikte Saygı Şart” kampanyasıyla Ankara Ayrancı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ikinci, “Trafik Aşısı” kampanyasıyla Diyarbakır Sosyal Bilimler Lisesi üçüncü oldu.
İlk üç dereceye giren okulların yanı sıra, jüri değerlendirmesinde dördüncü ve beşinci olan iki okula da yürüttükleri yaratıcı projelerinden ötürü Goodyear Lastiklerinden ve TÜVTÜRK Araç Muayene İstasyonlarından olmak üzere mansiyon ödülleri verildi.
Törende konuşan Goodyear Lastikleri PR Müdürü Lerzan MORAL, “Goodyear, paydaşları için fayda üretme anlayışı doğrultusunda, trafik güvenliğinin artmasına destek olarak, toplumsal kalkınmaya katkıda bulunmayı amaçlıyor. Türkiye’de de gençlerle çalışarak memnuniyet verici sonuçlar elde ediyoruz.” dedi. Moral, gençlere “Günün sonunda tek bir canı kurtarabilmemiz bile bizim için son derece anlamlı ve kıymetliyken, siz öğrencilerin geliştirdiği projelerle yüzlerce, binlerce insanımıza trafik güvenliği mesajlarıyla ulaştık ve belki de olası birçok kazayı, hatayı engelledik” şeklinde hitap ederek, yaptıkları çalışmaların önemini vurguladı.
Törende konuşan Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü Araştırma-Geliştirme ve Projeler Daire Başkanı Gülderen GÜLTEKİN, “Trafikte Gençlik Hareketi Projesi, özellikle lise döneminde bulunan gençlerimizde trafik güvenliği konusunda farkındalığı ve bireysel sorumluluğu geliştirmeyi amaçlamakta ise de, bu konu her yaştaki vatandaşımızın sorumluluğu altındadır. Toplum olarak sorumluluğumuzun bilincinde olmak ve bu bilinç doğrultusunda hareket etmek mecburiyetindeyiz. Trafik güvenliğinin temeli insana değer vermektir. Eğer birbirimize saygı göstermeyi ve birbirimizi sevmeyi insan olmanın temeline oturtursak, trafik güvenliği de dahil olmak üzere birçok sorunun üstesinden gelebiliriz.” dedi.
Ateşleme ve sensör teknolojisi alanlarında uzmanlaşmış şirket NGK Spark Plug Europe, yenileme pazarına üç yeni lambda sensörü sunuyor. İlgili orijinal Volkswagen parçaları gibi yeni NTK Vehicle Electronics marka sensörler de farklı motor kontrol ünitesi bağlantılarına uyan değiştirilebilir bir fiş ile donatılmıştır. Kablo boyu da araca uyarlanabildiğinden, yeni sensörler çok sayıda araç uygulaması için uygundur.
Volkswagen Grubunda aynı model serisi içerisinde, lambda sensörü ile motor kontrol ünitesi arasında farklı fiş bağlantılarının kullanılması mümkündür. Bu durumda lambda sensörünün değiştirilmesi gerektiğinde –ister orijinal ekipman olsun ister yenileme pazarı için üretilen bir sensör olsun– sensörün fabrikadan montajlı fişi, motor kontrol ünitesinin bağlantısına uymayabilir.
OZA723-EE66 (NGK parça no. 90517, Volkswagen parça no. 1K0 998 262 C / 1K0 998 262 E), OZA723-EE67 (NGK parça no. 96050, Volkswagen parça no. 1K0 998 262 Q) ve OZA723-EE68 (NGK parça no. 95870, Volkswagen parça no. 1K0 998 262 S) kodlu üç yeni NTK lambda sensörü, ilgili orijinal Volkswagen parçaları ile eşdeğer olup lambda sensörü fişinin kolayca değiştirilmesine imkân veriyor. Yedek fiş, kolay anlaşılır bir değişim talimatı ile birlikte ürünle beraber tedarik ediliyor. Gerekli olan tek el aleti ise bir pin çıkarıcıdır.
NGK Spark Plug Europe DACH Yenileme Pazarı Teknik Servis Yöneticisi Oliver Posati, konuyla ilgili şu açıklamada bulundu: “Yeni sensörler sayesinde, bayilerin ve oto servislerinin Volkswagen Grubuna ait 400’den fazla araç uygulaması için en uygun lambda sensörleri stoklayabilmeleri için bundan böyle üç parça numarası yeterli olacak. Bu işlemde servisler dünyanın lider lambda sensörü markası NTK’nın kalitesine güvenebilecekler.”
Havaların ısınmasıyla birlikte yakıt tasarrufu sağlanması ve yaz aylarında yüksek maliyetli arızalarla karşılaşılmaması için araçların sıcaklara hazırlanması gerekiyor. Uzmanlar, otomobillerin sadece kendi servislerinde bakıma alınması konusunda uyarıyor. Opel bu anlamda müşterilerine büyük avantajlar sağlıyor.
Opel kullanıcılarının otomobil ile ilgili tüm beklenti ve ihtiyaçlarının karşılandığı adres olmak adına 2016’da Mersin yolunda hizmet vermeye başlayan Opel Vizyon geçtiğimiz günlerde satış sonrası servis bölümüyle de üstün hizmet anlayışını pekiştirdi. Olası yolda kalma riskini en aza düşürmek adına yaz bakımının yapılması gerektiğini vurgulayan Opel Vizyon Servis Yetkilisi Kemal Acır, 5 yaş üzeri indirim avantajından faydalanmak gerektiğini dile getirdi. Acır yaz bakımında araçların toz, hava, polen filtrelerinin değişmesi gerektiğine değinirken “Bu filtreler sayesinde aracınız dışarıdan hava alır. Zamanla tozlar radyatörleri kapladığı için araç sağlıklı bir şekilde çalışamaz. Motor zorlandığı için de yakıt sarfiyatınız artar. Ayrıca ısınan hava sıcaklığı ile birlikte araçta başka problemler de çıkabilir.” dedi. Acır, araçlara kış ve yaz öncesi bakım yaptırmanın daha büyük problemler için de önlem olabileceğini vurgulayarak uyarılarda bulundu.
BAYRAM ÖNCESİ AVANTAJLI SERVİS KAMPANYASI
Mersin yolunda bulanan Opel Vizyon’da Mayıs ayı boyunca devam eden 5 yaş üzeri araçlara Servis kampanyasını ile aracınıza uygun fiyata yaz bakımını yaptırma avantajını yakalayın. Bu kampanya ile 5 yaş üzeri Opel aracınızı mekanik parça ve işçilikte geçerli olan indirimlerden yararlandırın Opeliniz her yaşı bakımlı geçirsin.
Profesyonel bakım paketi Opel yetkili bayilerinde kdv dahil 349,99 TL’den başlayan bakım fiyatları ve my opel üyelerine özel yüzde 25’e varan indirim fırsatı avantajıyla.
My Opel üyelik hakkında: Opel Yetkili Servisleri ‘myOpel’ ile müşterilerine cebi kadar yakın. MyOpel ile Opel Yetkili Servisleri’nin hizmetler dünyasına çok kolay ulaşılabiliyor. Bir sonraki bakım tarihini öğrenmek, en son fırsatlardan haberdar olmak, online servis randevusu alabilmek myOpel’in müşterilerine sunduğu hizmetlerden sadece birkaçı.
1967 yılında Otomarsan ismiyle faaliyetlerine başlayan ve günümüzde 1 milyar Avro’yu aşan yatırımıyla Türkiye’nin en büyük yabancı sermayeli şirketlerinden biri olan Mercedes-Benz Türk, sektördeki 50. yılını kutluyor. Yarım asırlık mihenk taşları arasına bir yenisini ekleyen şirket, Aksaray Kamyon Fabrikası’nda 8,4 milyon Avro’luk yatırımla kurulacak yeni AR-GE Merkezi’nin temel atma törenini gerçekleştirdi. İç Anadolu Bölgesi’nde 1986 yılından bu yana üretimi, ihracatı ve istihdamı ile Türkiye ekonomisine önemli katkılarda bulunan Mercedes-Benz Türk, Aksaray Kamyon Fabrikası’nda kuracağı yeni AR-GE Merkezi ile tüm dünyaya test ve mühendislik hizmeti sunan “Tek Merkez” olacak. Bu yatırım ile Aksaray ili, Mercedes-Benz Türk’ün ana şirketi Daimler AG’nin Almanya, ABD, Brezilya, Hindistan, Çin ve Japonya’da bulunan küresel AR-GE merkezleri ağına dâhil oluyor.
Aksaray Kamyon Fabrikası’nda gerçekleştirilen temel atma törenine Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Ali Çelik, Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Süer Sülün, Mercedes-Benz Kamyon Test Grubu Direktörü Dr. Hannes Möller, Mercedes-Benz Türk Kamyon Fabrikası Direktörü Prof. Dr. Frank Lehmann ve Mercedes-Benz Türk AR-GE Merkezi Müdürü Mustafa Üstertuna katıldılar.
Doç. Dr. Hasan Ali Çelik: “Mercedes-Benz Türk’ün ülkemizdeki faaliyetlerini çok önemsiyoruz”
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Ali Çelik, törende yaptığı konuşmada devletin ve hükümetin AR-GE çalışmalarını desteklediğini ve teşvik ettiğini belirterek şöyle devam etti: “Araştırma ve geliştirme konusunda ülkelerin sahip olması gereken ivmeyi yakalamamız hususunda en büyük desteğin, iş birliğinden sağlanacağını biliyor ve buna inanıyoruz. Ülkemizdeki AR-GE merkezleri, ulusal hedeflerimiz doğrultusunda ekonomimize büyük katkılar sağlayacaktır. Yarının güçlü Türkiye’sinin ortaya çıkması konusunda en büyük görevlerden birini de AR-GE merkezleri üstlenecektir. AR-GE merkezlerinde yapılan yenilikçi çalışmalar ile fabrikalar kazançlarını katlarken ülkeler de değer elde ederler. Fabrikalarımızda üretim yapan çalışanlarımız elimiz ayağımız, AR-GE merkezleri ise ciğerimiz, beynimizdir. Yani AR-GE merkezleri bilgiyi teknolojiye dönüştüren, teknolojiyi de üretime dönüştüren en önemli aktörümüzdür. Bu minval üzere, Aksaray Mercedes-Benz Türk Kamyon Fabrikası’nda temelini atacağımız AR-GE Merkezi’nin yapımında emeği geçen herkese teşekkür ederim. Bizim için bir dünya markası olan Mercedes-Benz üretimde kaliteyi, verimliliği, markalaşmayı başarmış bir şirket. Mercedes-Benz Türk’ün ülkemizdeki faaliyetlerini, Aksaray’daki hâlihazırdaki bu büyük yatırımını, bunun yanı sıra temelini attığımız AR-GE Merkezi’nde yapacağı çalışmaları çok önemsiyoruz. Bunların hem ülkemize, hem firmalara, hem de dünya insanlığına çok yüksek değerler katacağına inanıyorum. Burada bu temel atma töreninde sizlerle beraber olmaktan çok memnun olduğumu ifade etmek istiyorum.”
Süer Sülün: “Türkiye’den dünyaya mühendislik ihraç ediyoruz, profesyonellere istihdam sağlıyoruz”
Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Süer Sülün ise Aksaray Kamyon Fabrikası’nın 30. yılını kutladığı 2016 yılında üretim ve istihdam kapasitesini arttırmaya yönelik 113 milyon Avro’luk yatırım açıkladıklarını belirterek “Aradan bir yıl geçmeden, geçen yıl Temmuz ayında Aksaray Kamyon Fabrikamızda AR-GE Merkezi kurmak için 8,4 milyon Avro tutarında yeni yatırım kararı aldık. Kuruluşumuzun Türkiye’deki 50.yılını kutladığımız bugünlerde AR-GE Merkezi’mizin temelini atmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Mercedes-Benz Türk olarak aldığımız tüm bu yatırım kararlarının ardında Türkiye’ye olan güvenimiz yatıyor” diye konuştu. Mercedes-Benz Türk’ün 50 yıldır Türkiye’nin yerel potansiyelini güçlendirme ilkesiyle faaliyetlerini yürüttüğünü belirten Sülün, konuşmasına şöyle devam etti:
“Mercedes-Benz Türk, ana şirketimiz Daimler AG’nin küresel AR-GE ağı içerisinde ‘yetkinlik merkezleri’ oluşturma stratejisine bağlı olarak son yıllarda yeni sorumluluklar üstleniyor. AR-GE çalışmalarımızla kamyon ve otobüs sektörünün gelişmesinde önemli adımlar atarken, yerli yan sanayi firmalarının da Daimler AG’nin uluslararası portföyüne dâhil olmasına, böylece Türkiye’den dünyaya ihracat yollarının açılmasına imkân yaratıyoruz. Mercedes-Benz Türk AR-GE Merkezi, kamyon ürün gamı için Almanya, ABD, Brezilya, Çin, Hindistan ve Japonya’da bulunan AR-GE merkezleri ile birlikte Daimler AG’nin küresel ağı içerinde yer alıyor. Diğer ülkelerdeki ekiplerle bilgi alışverişinde bulunan Türkiye’deki AR-GE mühendisleri, küresel ekosistem içerisinde geleceğin teknolojilerini eşzamanlı olarak Türkiye’de geliştirme imkânı buluyor. AR-GE çalışmalarımızla Türkiye’nin yerel potansiyeline katkı yaparken aynı zamanda Türkiye’den dünyaya mühendislik ihraç ediyoruz. İstanbul’dan sonra Aksaray’ı da dünyadaki sayılı AR-GE merkezlerinden biri haline getirirken, bu alanda çalışan profesyonellere istihdam da sağlıyoruz. Yeni AR-GE Merkezi’mizde toplamda 215 kişi çalışacak. Mercedes-Benz Türk olarak bundan sonra da üretim, istihdam, eğitim ve AR-GE çalışmalarımıza yatırım yaparak Türkiye ekonomisine katkı sunmaya devam edeceğiz.”
Dr. Hannes Möller: “Mercedes-Benz Türk, bugüne kadar yaptığı AR-GE çalışmalarıyla önemli başarılara imza attı.”
Mercedes-Benz Kamyon Test Grubu Direktörü Dr. Hannes Möller Türkiye’deki AR-GE ekibinin, araç konseptinden konstrüksiyona, simulasyon ve hesaplamadan araç testlerine kadar geliştirme süreçlerinin tüm adımlarında yetkin olduğunu belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İstanbul’daki mevcut AR-GE Merkezi’ne ilaveten Mercedes-Benz Türk’ün 50. kuruluş yılında Aksaray Fabrikası’nda ikinci AR-GE Merkezi’mizin temelini atarak yeni bir aşamaya geçiyoruz. Mercedes-Benz Türk, bugüne kadar yaptığı AR-GE çalışmalarıyla ürün geliştirilmesi ve iyileştirilmesinde önemli yenilik ve başarılara imza attı. Mercedes-Benz Türk, yaptığı bu çalışmalarla aynı zamanda Türkiye’yi dünyadaki sayılı AR-GE merkezlerinden biri konumuna getiriyor. Aksaray’da kurulacak olan yeni AR-GE Merkezi’nde kamyon ve kamyon parçaları birçok testten geçirilecek, son olarak müşteri kullanımı ve reel yol şartlarını yansıtan güzergâhlarda güvenirlik ve fonksiyon açısından test edilecek. 2018 yılı itibariyle Mercedes-Benz kamyonlarının tüm araç yol testi onayları Aksaray tarafından verilecek. Bu önemli kapsamın sadece Türkiye’ye verilmesi, Mercedes-Benz Türk’ün Daimler dünyasındaki yerini ve önemini gözler önüne seriyor. Daimler AG yönetimi olarak Türkiye’ye ve Mercedes-Benz Türk’e güveniyoruz.”
Rakamlarla Mercedes-Benz Türk AR-GE dünyası:
Yeni Mercedes-Benz Türk Aksaray AR-GE Merkezi:
Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası tesisleri içerisinde 8.4 milyon Avro tutarında yatırımla kurulacak AR-GE Merkezi’nin 2018 yılının Temmuz ayında tamamlanması hedefleniyor.
40.000 m2’yi aşkın alan üzerine kurulacak yeni AR-GE Merkezi’nin kapalı alanı 8.000 m2, açık alan ise 32.000 m2 olacak.
Yeni AR-GE Merkezi’nde toplamda 215 kişinin çalışması planlanıyor. Hali hazırda AR-GE faaliyetleri ve destek birimler kapsamında 140 kişi görev yapıyor.
Mercedes-Benz Türk Hoşdere/İstanbul AR-GE Merkezi:
Mercedes-Benz Türk, İstanbul Hoşdere Otobüs Fabrikası tesisleri içerisinde ana şirketi Daimler AG’nin küresel araştırma ve geliştirme ağı içerisinde “Yetkinlik Merkezleri” oluşturma stratejisi kapsamında 2009 yılında AR-GE Merkez’i kurmak için ilk başvuruyu yaptı.
Mercedes-Benz Türk AR-GE Merkezi, kamyon ve otobüs geliştirme bölümleri ile hem Türkiye piyasasına uygun araç konseptleri geliştiriyor, hem de aldığı küresel sorumluluklar kapsamında şasi, mekatronik ve iç tefrişat konularında inovatif ve yenilikçi çözümleri ile yurtdışına mühendislik ihraç ediyor.
Mercedes-Benz Türk AR-GE Merkezi, son yıllarda özellikle karbon emisyonunu azaltmaya yönelik kamyon ve otobüs üretiminde kullanılan yapısal parçaların hafifletilmesi, maliyetin düşürülmesi ve üretim süreçlerinin daha da basitleştirilerek sürdürülebilirlik bilincinin yükseltilmesine yönelik çalışmalar yürütüyor. Bunun yanı sıra yerli tedarikçilere verilen destek ile araç maliyetini düşürmeye yönelik global kapsamları yerlileştiriyor. Örneğin, bir önceki nesil Mercedes-Benz kamyonu Axor’da kullanılan 600’e yakın parça 50’ye yakın yerli tedarikçi tarafından üretildi. 2016 yılında piyasaya sunulan yeni kamyon ürün gamında hâlihazırda 250’nin üzerinde parça yerli sanayi tarafından üretiliyor.
Bugün yaklaşık 10.000 m²’lik alana sahip olan Hoşdere AR-GE Merkezi’nin ilk kurulduğu günden bu yana personel sayısı 3 katına çıkarak 110 kişiden 350 kişiye yükseldi; % 51’i lisans, % 45’i yüksek lisans veya doktora derecesine sahip olan AR-GE ekibinin kadın çalışan oranı % 21.