Ford Focus’un 1.5 litre dizel ve otomatik Powershift versiyonunu test ettik. İşte incelememiz sonucu yorumlarımız.
Konuğumuz Ford Focus. 1.6 dizel motorunun yerine 1.5 dizel üniteyi geliştiren Ford, bunu Focus modelinde otomatik şanzımanla birleştirirse ne olur? Haydi, gelin birlikte karar verelim.
’90’lı yılların sonunda efsanevi Escort modelinin yerini alan Focus, 2005 ve 2010’da iki kez kasa değiştirdi. Son nesline kadar Avrupa ve Amerika pazarları için ayrı Focus modelleri tasarlanırken, 2010 yılında tanıtılan jenerasyon tüm dünyada aynı tasarımla satıldı.
2014 yılında makyajlanan araç güncel görünümüne kavuştu. Makyaj öncesinde de çekici bir otomobil olan Focus son değişimlerle daha sportif hatlara kavuşmuş.
Aracın ön bölümü markanın son tasarım trendinin ürünü. Aston Martin modellerini andıran radyatör ızgarası ilk dikkat çeken detay.
Focus’un farları da makyajdan etkilenmiş. Üst bölümlerine, led biçiminde gündüz farları adapte edilmiş. Aracın yan tasarımı eskisinden farksız ve klasik sedan formunda.
Makyajın ufak değişimlerini arka tasarımda da görüyoruz. Stop grubu ince tasarlanırken içi de koyulaştırılmış. Bagaj kapağının üstündeki bombe ile doğal bir spoyler yaratılmış.
Aracın iç mekânı da makyajla güncellenmiş. Kalite seviyesi ise korunmuş. Focus hala bu alanda segmentinin en iyilerinden biri.
Orta konsolun en üstündeki karışık ve eski kısım bütünüyle değişmiş. Bu alana 8 inçlik dokunmatik bir ekran eklenmiş. Ekran üzerinden navigasyonu, müzik sistemini ve hatta klima kontrollerini bile kumanda etmek mümkün. Ancak menü geçiş hızı beklentileri karşılamıyor.
Ford tasarımcıları, klimayı sadece ekrandan değil istenirse klasik butonlardan da idare etme imkânı sunmuşlar.
Focus’un ekranında ‘Vale modu’ olarak anılan bir özellik bulunuyor. Bu özelliği devreye aldığınızda siz şifreyi girene kadar kimse ekranı kullanamıyor ve navigasyondaki, ev adresiniz gibi özel bilgilerinizi göremiyor.
Aracın iç mekânında yeterli boş göz ve alan mevcut. Hatta makyaj öncesi modele göre az da olsa gelişim kaydedilmiş.
Ön bölümde sunulan diz mesafesi yeterli. Arka kısım ise yolculara çok bonkör davranmıyor. Tavanın düz yapısı ve geniş camlar iç mekânın aydınlık olmasını sağlıyor.
Aracın bagaj hacmi 421 litre. Bu hacimle rakiplerinin gerisinde kalıyor.
Asıl yenilikse Focus’un kalbinde yer alıyor. Yeni geliştirilen 1.5 litrelik dizel motor 3600 devirde 120 beygir güç, 1750 devirde ise 300 Nm tork üretiyor.
Motorun gücü markanın çift kavramalı otomatikleştirilmiş şanzımanı Powershif ile ön tekerleklere iletiliyor. Alt devirlerde bile gücünü hissettiren motor kolay devirleniyor. Motorun şanzımanla uyumu da başarılı. Vites değişimleri için bekleme süresi çok az.
Focus, fabrika verilerine göre 0’dan saatte 100 km hıza 10.9 saniyede ulaşıyor. Motor asıl maharetini yakıt tüketiminde gösteriyor. Performanslı kullanımda dahi müsrif olmayan ünite ile yakaladığımız tüketim ortalaması 5.1 litre olarak gerçekleşti.
Focus her zamanki gibi üstün bir yol tutuşa sahip. 3. Nesil Ford Focus’tan beri sunulan ‘Dinamik Tork Kontrol’ sistemi sayesinde, özellikle önden kayma eğilimi ciddi anlamda azaltılmış.
Aracın sert süspansiyonları konforu bir miktar törpülüyor. Ancak yine de darbeler, iç mekâna çok fazla yansımıyor.
Yeni dizel ve otomatik şanzımanı ile Focus çok başarılı bir otomobil olmuş. Hem performanslı hem de ekonomik olmayı başarıyor. Tek eksik ise bagajının biraz küçük kalması. E, o kadar kusur kadı kızında da bulunur.
Keyifli sürüşler.