İlhamını çağdaş, ilerici İskandinav yaşam tarzı ve tasarımının yanı sıra geçmişin ikonik unsurlarından alan seçkin Volvo Concept Coupe, şirketin yeni Ölçeklenebilir Ürün Mimarisi’nin (SPA) sağladığı tasarım olanaklarını ortaya koyan üç konsept otomobilden oluşan serinin ilk örneği.
Volvo Concept Coupe, görünümün Volvo markasına daha fazla duygu katmak için artan bir stratejik öneme sahip olduğu yeni tasarım hedefinin ilk etkileyici yorumu.
“Dönüşüm planımız, daha premium bir Volvo Cars vizyonu yaratmaya yönelik bir sorumluluğu da içeriyor. İnsan odaklı tasarım mirasımızın duygusal gücünü açığa çıkarmak, bu stratejideki kilit noktalardan biri,” diyor Volvo Car Group Pazarlama, Satış ve Müşteri İlişkileri Kıdemli Başkan Yardımcısı Alain Visser. Ve ekliyor: “Daha premium bir imaj, yıllık 800 bin otomobillik satış hacmine yönelik yolculuğumuzda ivme kazanmamız için hayati önem taşıyor. Aynı zamanda premium segmentteki başlıca rakiplerimize karşı fiyat pozisyonumuzu destekliyor.”
2012 yılında Volvo V40’ın tanıtılması bu yönde atılmış ilk adımdı. Pozitif basın ve müşteri geribildirimi, Volvo Cars’ın tasarımın da dahil olduğu pek çok önemli alanda en iyilerle yarıştığını vurguluyor.
Yakında tanıtılacak olan yeni ölçeklenebilir mimari, şirketin bu dönüşüme hız kazandırmasını sağlıyor. Volvo Concept Coupe, şirketin yeni Ölçeklenebilir Ürün Mimarisi’nin (SPA) sağladığı tasarım olanaklarını ortaya koyan üç konsept otomobilden oluşan serinin ilki. Bunlar, yeni Volvo XC90’ın 2014 yılındaki sunumuna zemin hazırlıyorlar.
Yükselen beklentilerle geçen bir yılın ardından, yeni Tasarımdan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Thomas Ingenlath’a ait ilk model, tasarımın Volvo markasına nasıl duygu kattığını sergilerken, 2014 yılında çıkacak XC90 ile start alacak olan gelecek nesil Volvo modellerine işaret ediyor.
Thomas Ingenlath, “Volvo Concept Coupe geleceğe ait hayali bir otomobil değil. O, yeni mimarimizin yeteneklerini sergilemesi için tasarlandı: Kendinden emin duruşu, orantılı ölçüleri ve en önemli tasarım özellikleriyle… Yeni XC90 tamamen farklı bir otomobil türü olsa da, gelecek yıl satışa çıkarıldığında bağlantıyı hemen fark edeceksiniz,” diyor.
Volvo Cars’a özel olarak şirket dahilinde geliştirilen Ölçeklenebilir Ürün Mimarisi, Volvo’nun tasarımcı ve mühendislerini önceki platformların sınırlamalarından kurtarıyor. Şirket dahilinde geliştirilen yeni mimari ve motor programı, markanın daha güçlü bir duygusal ifadeye sahip olmasını sağlıyor; hem dış tasarım konusunda hem de iç tasarım, kullanıcı arayüzü ve bağlanabilirliğe yeni bir yaklaşım olarak…
“Volvo’nun eşsiz insan odaklı yaklaşımı ve otomobil tasarımına daha fazla duygu katma isteği birbiriyle kusursuz uyum içinde. Volvo Cars’ın ilgili, insan odaklı değerleri İskandinav kültürünün ve yaşam stilinin ayrılmaz bir parçası. Asıl önemli olan, bunu daha cesur, daha farklı bir tasarımla ifade etmek ki, premium otomobiller söz konusu olduğunda bu çok önemli bir müşteri kriteri,” diyor Volvo Car Group Tasarım Kıdemli Başkan Yardımcısı Thomas Ingenlath ve ekliyor: “Yeni Volvo Concept Coupe, bundan sonra otomobillerimizi nasıl şekillendirebileceğimizi ortaya koyuyor. Biz, diğer otomobil markalarının dış görünüme odaklı yüzeysel heyecanından uzakta, İskandinav tasarımının karakteristik özelliği olan sakin ve kendinden emin güzellikle Volvo markasına duygusal değer katıyoruz,” diyor.
Güçlü görsel etki
Yeni tasarımın etkisi en çok Volvo Concept Coupe’yi yan taraftan incelerken hissediliyor. Gösterge paneli ile ön aks arasındaki mesafe uzamış, C sütunu ise biraz arkaya kaydırılmış durumda.
Alçak kaput, tavan ve beş kollu 21 inç jantlar da akıcı bir şekilde hareket eden zarif bir Gran Tourer’ın yarattığı izlenime katkıda bulunuyor. Kendinden emin duruş, tüm araç boyunca zarif bir yay oluşturan kemer çizgisi tarafından vurgulanıyor.
Thomas Ingenlath, “Bir aslanın güçlü sakinliğini düşünün. Saygı uyandırmak için çaba sarf etmek zorunda değil. Sadece yatarken bile neler yapabileceğini açıkça belli ediyor,” diyor gülümseyerek…
Gerçek premium markaların temeli, rasyonel, nitelikli parametreler ile arzu uyandıran güçlü duygusal değerlerin karmaşık bir karışımına dayalıdır. Daha güçlü bir şekilde tasarıma odaklanarak premium segmente geçiş yapmış markalarla ilgili pek çok örnek var.
“Bizimkine benzer bir yolculuk yapmış markalara yönelik incelemeler, bize müşterilerin premium algısını tetikleyen mekanizmalar ile ilgili değerli bilgiler veriyor. Bu, insanların Volvo Cars hakkındaki görüşlerine yönelik kendi çalışmalarımızla birlikte, tasarım gelişimimiz için değerli bir baz oluşturuyor,” diyor Alain Visser.
Ölçeklenebilir Ürün Mimarisi aynı zamanda tamamen otonom sürüş için de hazırlandı. Kazaları önlemek ve daha rahat sürüş imkânı sağlamak için tasarlanan ilk otonom sürüş özellikleri 2014 yılında tanıtılacak. Volvo Cars’ın amacı 2020 yılından önce yollarda tamamen otonom teknolojiyle çalışan otomobillere sahip olmak.
Yeni T şeklinde DRL farlar
Volvo Concept Coupe’nin yüzü, yeni T şeklinde DRL kılavuz ışıklarına sahip farlar ile çevrelenen kaput ve ‘yüzen’ ızgaranın kazandığı yeni şekil ile karakterize edilmiş. Tıpkı arka farlar gibi DRL farlar da Volvo Cars’ın benimsediği yeni tasarım çizgisinin ayırt edici unsurları.
Thomas Ingenlath, “Yüz yeni fakat aynı zamanda Volvo’nun 85 yılı aşan mirasını büyük bir gururla taşıyor. Halen ızgaranın ve amblemin son yorumu üzerinde çalışıyoruz ve bu çalışmanın sonucu önümüzdeki yıl XC90 ile birlikte ortaya çıkacak,” diyor.
İkonik P1800’ü çağrıştırıyor
Concept Coupe, aynı zamanda 1960’ların Volvo P1800’ünü çağrıştıran unsurlar içeriyor.
Thomas Ingenlath, “Şirket mirasının önemli parçaları olan tasarım imzalarını yansıtmak ve tasarıma dahil etmek bir otomobil tasarımcısının görevidir. P1800, güzel hatları ve ayrıntılarıyla ünlü ikonik bir Volvo. Bununla birlikte, P1800’ün iç ve dış tasarımına ait öğeler kullanmanın retro olmakla bir ilgisi yok. Biz, görkemli bir geçmişi yansıtan bu ince ayrıntıları, saf güzelliğin Volvo kimliğinin kolayca ayırt edilebilir bir parçasına dönüşeceği bir gelecek yaratmak için kullanıyoruz. Bu yolculuk Concept Coupe ile başlıyor,” diyor.
Parlayan kristal vites kolu
Volvo Car Group İç Tasarım Direktörü Robin Page,“Mavi-gri dış tasarım, Volvo Concept Coupe’nin içine de yansıyor. Deri gösterge paneli, doğal ahşap kaplamalar ve lacivert dokuma halılar gibi rafine, el yapımı unsurlar, kusursuzca işlenmiş metal detaylarla harmanlanıyor. Bana göre, el yapımı kristal üstün nitelikli İskandinav tasarımının en iyi örneklerinden biri ve bunu bir otomobile adapte etme fikrini seviyorum. Vites kolunun belirgin konumu bu parlak detay için mükemmel seçim,” diyor ve ekliyor: “Concept Coupe’nin içindeyken yaşanan deneyim, Volvo müşterilerine kendilerini gerçekten nasıl özel hissettireceğimizi gösteren mükemmel bir örnek.”
Geniş dokunmatik ekran
Konsept otomobil aynı zamanda Volvo Cars’ın insan-merkezli kullanıcı deneyimi ile ilgili tamamen yeni bir yaklaşımı temsil ediyor. Orta konsoldaki geniş dokunmatik ekran, sürücünün önündeki bir adaptif dijital ekran ve head-up display ile etkileşime geçiyor.
Thomas Ingenlath, “Bu, yeni nesil otomobillerimizde kullanıcı arayüzlerinin doğal bir entegrasyonu. Kilit nokta, etkileşimin zevkli olması ama dikkat dağıtmaması. Otomobillerimize onları hem daha keyifli hem de daha güvenli kılmak için bağlanabilirlik özellikleri getiriyoruz,” açıklamasını yapıyor.
Duygusal değer katılmış rasyonel özellikler
Tüketicilerin zihnindeki Volvo algısının geleceğini şekillendirirken, duygusal bakış açısı da büyük önem taşıyor:
Güvenlikte odak noktası en kötü kaza senaryolarında koruma sağlamaktan sürücüyü destekleyen ve kullanıcı deneyimini geliştiren özellikler yaratmaya kaydı.
Modern çevre bilinci, düşük emisyonlar ve azaltılmış yakıt tüketimini gelişmiş sürüş deneyimiyle (örneğin akıllı plug-in hibrid teknolojisi) birleştirdi.
Klasik fonksiyonellik pratik olmaktan öteye geçti. Volvo Cars’ın yaklaşımı, günümüzün yoğun yaşantısını kullanıcı için gerçekten kolaylaştıran, insan odaklı özellikler yaratmak üzerine kurulu.
Thomas Ingenlath,”Güvenilir fonksiyonellik İskandinav tasarımcılar için her zaman taviz verilmeyen bir ön koşul olmuştur. Burada, tasarımların detaylara ve kaliteye maksimum dikkat edilmesini talep eden zorlu bir gerçeklikle baş etmesi gerekiyor,” diyor. Ve ekliyor: “Bunları, bu eşsiz İskandinav ortamından ilham alan farklı bir tasarım diliyle birleştirmek bize hiçbir rakibimizin erişemeyeceği bir rekabet gücü verecektir. Volvo’nun her zaman yaptığı şeye devam edeceğimizi söyleyebilirsiniz. Sadece bunu daha iyi bir şekilde ve duyguları daha çok ön plana çıkararak yapacağız.”
Benzinli plug-in hibrid: Güçlü ve verimli
Volvo Concept Coupe’de bulunan benzinli plug-in hibrid aktarma organları, Volvo Cars’ın yeni dört silindirli Drive-E motor ailesindeki en güçlü versiyonları yaratmak için elektrifikasyon kullanma stratejisini yansıtıyor. Bu, motor gücünü V8 sınıfına getirecek.
Konsept otomobil, bir kompresör ve turboya sahip, yüksek performanslı 2.0 lt Drive-E benzinli motor içeriyor. Benzinli motor, arka aks üzerinde bir elektrikli motorla bir araya getirilmiş. Bu, Volvo Concept Coupe’ye 400 HP civarında bir toplam güç çıkışı ve 600 Nm’nin üzerinde tork sağlıyor.