Bugün sizler için Hyundai’nin kompakt SUV modeli Tucson’u inceleyeceğiz. İlk kez 2004 yılında tanıtılan Tucson, ikinci neslinde Avrupa’da ve Türkiye’de ix35 ismiyle satılmıştı. Karşımızda olan 3.nesilse yine Tucson ismiyle ticarileştiriliyor.

Hyundai markasının tasarım anlamında yeniden şekillenmesi yeni i20 modeliyle başlamıştı. Aynı çizgileri Tucson’da da görmek zor değil.

Ön bölümde altıgen formlu bir radyatör ızgarası kullanılmış. Farlarsa markanın genlerine gönderme niteliğinde ince ve çekik tasarlanmış. Farların üst kısmında, kaş formlu LED gündüz aydınlatmaları dikkat çekiyor.

Yandan klasik SUV hatları korunsa da düşük tavan profili sebebiyle sportif bir görünüm sağlanmış. Ayrıca araçta Elite Plus donanımla birlikte 19 inçlik jantların sunulması da bu hissi desteklemiş.

Tucson’u arkadan incelediğimizde, stopların, i20 modeliyle birebir aynı olduğunu görüyoruz. Çift egzoz çıkışı, aracın sportif yönünü vurgularken, bagaj kapağındaki ‘Turbo’ yazısı da aynı amaçla kırmızı yazılmış.

Hyundai, ix35’ten Tucson’a geçerken iç mekan kalitesini belirgin bir şekilde iyileştirmiş. iki renkli kokpit ferahlık hissini artırıyor. 3 kollu direksiyonu ise diğer Hyundai modellerinden tanıyoruz.

Vites kolunun yanında bardaklık ve küçük bir göz var. Önündeyse USB girişi ve çakmak çıkışı yer alıyor. Yukarı çıktıkça dijital klima ve büyük ana ekran bizi karşılıyor.

Aracın orta konsolundaki ekran 8 inç büyüklüğüyle oldukça iddialı. Ekrandan müzik sistemini ve navigasyonu kontrol etmek mümkün. Ekranın dokunma hassasiyeti pek çok rakibine örnek olacak kadar başarılı.

Tucson, ix35 modeline göre 65 mm uzun bir araç, ayrıca aks aralığı da 30 mm artmış. Bu sayede önde ve arkada oturanlara yeterli genişliği sunuyor. Baş mesafesi de sorunsuz. Ancak arka koltukların alçak yapısı ve arkaya doğru yükselen cam çizgisi sebebiyle ferahlık hissi bu kısımda düşük. 488 litrelik bagaj hacmi ise ix35’e göre küçülmüş.

Hyundai Tucson, Türkiye’de 1.6 litre atmosferik, 1.6 litre turbo benzinli ve 2 litre dizel motorlarla satılıyor. Bizim test ettiğimiz versiyon, 1.6 litrelik turbo benzinli üniteydi.

Direkt enjeksiyonlu bu motor 5500 devirde 177 beygir güç, 1500 devirde ise 265 Nm tork üretiyor. Motorun gücü markanın DCT ismini verdiği çift kavramalı, otomatikleştirilmiş, 7 kademeli bir şanzımanla tekerleklere iletiliyor.

Tucson, normal kullanımda önden çeker bir araç. Buna karşın istenildiğinde, iç mekandan bir butona basarak saatte 40 km hıza kadar gücü dört lastiğe dağıtmak mümkün. Ayrıca normal kullanımda ön tekerlekler patinaja düştüğünde, sistem gücü otomatik olarak arka lastiklere iletiyor.

Tucson, fabrika verilerine göre 0’dan saatte 100 km hıza 9.1 saniyede ulaşıyor. Turbo olması sebebiyle araç yakıt tüketimi konusunda gaz pedalı kullanımına çok hassas. Sakin kullanıldığında 8 litrelik ortalama yakalamak mümkün görünse de normal bir kullanıcının 9 litre altında tüketeceğini düşünmüyoruz.

Aracın süspansiyonlarına da büyük emek verilmiş. Önde McPherson, arkadaysa çok bağlantılı bir süspansiyon kullanılmış. Sistem orta sert karakterde olmasına karşın dar yanaklı lastikler izin verdiği düzeyde yeterli konforu sunuyor.

Yüksek yapı yol tutuşa olumsuz yansımazken, araç çok zorlandığında önden kayma eğiliminde. Tucson, 17.2 derece yaklaşma, 23.9 derece uzaklaşma açısına sahip. Zaten üzerindeki lastiklerle ciddi bir arazi iddiası yok. Aracın 4×4 sistemi hafif koşullarda faydalı olabilecek bir teknoloji.

Hyundai, Tucson ile bugüne kadar ürettiği en iyi SUV modelini ortaya çıkarmış. Araç, sürüş dinamikleri ile SantaFe‘nin bile ilerisinde. Ancak 1.6 litre hacimde sadece benzinli motor sunuluyor olması ve bu motorların yüksek yakıt tüketimleri, aracın elini zayıflatıyor. Rakipleri aynı hacimde dizel ve hatta otomatik seçeneklere sahipler.