Volvo Car Group’a göre otonom sürüşün tüketiciler ve toplum için avantajları
Trafik güvenliğindeki büyük gelişmelere rağmen, hâlâ her yıl 1.2 milyon kişi trafik kazalarında hayatını kaybediyor. Bu durum, 2007’de, Volvo Cars’ta 2020 yılına kadar yeni bir Volvo otomobilde hiç kimsenin ölmemesi ya da ağır yaralanmaması gerektiğini belirten bir güvenlik vizyonunu başlattı ve Volvo Cars’ı dünyadaki tek otomotiv üreticisi olmaya teşvik etti. Şirketin vizyonu, otomobillerin çarpışmaması gerektiği üzerine kurulu.
Volvo Car Group Başkanı ve CEO’su Håkan Samuelsson, “Sürücü destek sistemlerinin yaygın kullanımını içeren teknolojilere öncülük etmek sadece güvenlik vizyonumuzu gerçekleştirmemize yardımcı olmakla kalmayacak, aynı zamanda topluma ve tüketiciye önemli faydalar sağlayacak” diyor.
Modern toplum, güvenliği artırmak, hava kirliliği ve küresel CO2 emisyonlarını azaltma konularında zorluklarla karşı karşıya. Otonom sürüş belli durumlarda yakıt tüketimini yüzde 50’ye kadar azaltabiliyor. Zayıflayan akış ve tıkanıklık da zorluklar listesine eklenebilir.
Håkan Samuelsson, “Volvo Cars’ın uzun soluklu insan-merkezli yaklaşımı ve güvenlik taahhüdü, otonom sürüş alanında bize diğer otomobil üreticilerinkinden farklı bir başlangıç noktası sağlıyor” diyor.
Otomobilin otomatik olarak hareket etmesine imkan vermek, geleceğin otomobillerinin hiç kaza yapmayacağına yönelik bir vizyona doğru ilerlerken çok önemli. Otomatik frenleme, şerit koruma ve uyarlanabilir seyir kontrolü için geliştirilen mevcut sistemler, otonom sürüş yolunda atılan ilk adımlara örnek oluşturuyor. Volvo Cars şimdi ise, normal trafik koşullarında daha yüksek bir otonom sürüş seviyesine sahip teknolojilere doğru ilerliyor.

Trafik kuyruğunda otonom sürüş
İlk otonom özellikler yeni Volvo XC90’da sunulacak: Direksiyon desteği (Steer assist) özellikli Mesafe Kontrollü Adaptif Hız Sabitleme Sistemi (ACC) trafikte öndeki aracı otomatik olarak takip ediyor. Diğer özellikler arasında otomobilin yoldan çıkıp çıkmadığını tespit edip, aracı tekrar şeridine sokmak için otonom olarak direksiyon torku uygulayan direksiyon desteği özellikli yol kenarı, kaldırım ve bariyer tespiti yer alıyor.

Yüksek derecede otonom otomobillere zemin hazırlamak: Sürüşte yeni bir boyut
Bir sonraki adım, öndeki otomobili yüksek hızlarda takip ederek, sürücünün halen dikkatini korumakla birlikte ellerini direksiyondan çekmesine imkan veren bir teknoloji. Bu da, sorumluluğu sürücü istediğinde tüm sürüş fonksiyonlarını aracın kendisine devreden Yüksek Otonom Sürüş Otomobillerinin (Highly Autonomous Cars) tanıtımının önünü açıyor.
Bu sofistike kendi kendine sürüş teknolojisi, Volvo Car Group’un İsveç’teki doğum yeri olan Göteborg’da gerçekleşecek ‘Drive Me’ projesinde test edilip değerlendirilecek. 2017 yılında, 100 Volvo sürücüsü, şehir içi ve çevresinde belirlenen kamu yollarında kendi kendini idare eden 100 Volvo otomobili kullanarak projeye katılacak.
Dünyada eşi olmayan proje, Volvo Car Group, İsveç Ulaştırma İdaresi, İsveç Ulaştırma Ajansı, Lindholmen Bilim Parkı ve Göteborg Şehri arasında bir ortaklık olarak yürütülüyor. ‘Drive Me’ projesi İsveç Hükümeti tarafından destekleniyor ve 2014 yılında ortak bir değerlendirme ve test araçlarının geliştirilmesiyle başlatılmış olacak.

Tüketiciye yönelik güçlü faydalar
Otonom sürüş beraberinde tüketici için önemli faydalar getirecek, otomobil kullanmaya olan bakış açımızı temelden değiştirecek. Gelecekte bir sürücü olarak, günlük yolculuğunuzu daha verimli kılan otonom ve aktif sürüş ile sürüşünüzü planlayabileceksiniz.
Güvenli bir şekilde telefon veya tablet üzerinden iletişim kurabilecek ya da dilediğinizde dinlenebileceksiniz. Otonom sürüş güvenliği bu nedenle direksiyonun ötesinde daha etkili zaman yönetiminin önünü açıyor.
Otonom sürüş (çok az insan etkileşimi gerektiren bir araç tarafından otomatik olarak kontrol edilen sürüş, hızlanma ve frenleme) modern ulaşım sistemlerinde halihazırda mevcut.
Håkan Samuelsson, “Çok az kişi otomatik pilotta uçan bir uçakta olmayı iki kez düşünür, fakat sürücü kitap okurken kendi kendini süren bir otomobilin içinde olmak pek çok insan için hâlâ oldukça devrimci bir düşünce” diyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz