Benzin zamlarının ardından LPG’de bu artıştan nasibini aldı. Zammın ardından otogazın litre fiyatı İstanbul’da 2,79 liradan 2,93 liraya, Ankara’da 2,82 liradan 2,96 liraya, İzmir’de 2,78 liradan 2,92 liraya yükseldi.
Etiket arşivi: alper güler
NHTSA Jaguar ve Land Rover’ı mercek altına aldı
NHTSA, otomatik park freni konusunda Jaguar ve Land Rover markalarını mercek altına aldı. Sebep ise bu sistemin park halinde kaymalara sebebiyet vermesi. Ulusal Otoyol Trafik Güvenliği İdaresi bu konuda 7 adet rapor almış durumda. Eğer raporlar onaylanırsa 39 Bin aracın geri çağırılması gündemde. Konunun detayları ilerleyen günlerde ortaya çıkacak.
Porsche Club İstanbul’dan büyük kutlama
Porsche Club İstanbul üyeleri 23 Aralık Cuma akşamı, Ulus 29’da yaklaşan yeni yılı birlikte kutladılar. Petrol Ofisi sponsorluğunda gerçekleştirilen gecede keyifli müzik, sohbet ve 2017 ile ilgili güzel dileklerin yanı sıra özel bir de yeni yıl çekilişi vardı. Geceye katılan üyeler arasında gerçekleştirilen çekilişde Petrol Ofisi’nden 1.000 TL akaryakıt çeki, Sway Hotel Palandöken’den 2 gecelik konaklama, Beta Yayınları’ndan Disney ve Starwars özel seri kitapları talihlilerin oldukça ilgisini çeken hediyeler arasındaydı.
Tüm katılımcılar yeni yıl için iyi dileklerini paylaşarak geceden ayrılırken Porsche Club İstanbul ve Petrol Ofisi’nden özel hediyelerini aldılar. Otomobil tutkunu üyeleri ile dikkat çeken Porsche Club İstanbul, 12 yıldır olduğu gibi yeni yılda da küçük büyük farklı etkinliklerle aktif olarak gündemde kalacağını duyurdu.
Audi kamyon yapsaydı nasıl olurdu?
Audi markası günümüze kadar hep yaptığı binek ve SUV araçlarla hatırlanıyordu. Ancak şimdilerde fenomen olan konu ise elektrikli kamyonlar. Elektrikli otomobil fikri zaten otomotiv piyasasını iyiden iyiye sardı. Bir de buna ticari araç segmenti eklenince kafalar iyice karıştı. Aslında bu segmentte içten yanmalı motor kullanan güçlü rakipler fazlasıyla var. Hatta bunlardan bazıları elektrikli kamyon işi için fazlasıyla çalışma yapıyor. Zaten bu hareketler üreticilerin iştahını kabartıyor. Bu konuda Audi’de fikir oluşturarak bir model çizdirdi. Fazlasıyla fütüristik olan bu tasarımda bolca keskin hatlardan oluşuyor. Ön bölümde marka logosu unutulmamış. Çizgi şeklinde sinyaller modelin hemen köşelerine yerleştirilmiş. Aracın batarya sistemi kargo bölümüne entegre edilmiş. Daha önce Audi bir konsept tasarım daha hazırlamıştı. Petrol tankeri olarak tasarlanan model fazlasıyla ilgi çekmişti. Markanın bu atakları üretime geçecek mi şimdiden merak konusu.
Porsche 918 Spyder modelleri geri çağırılıyor
Porsche, 918 Sypder modeli için bir geri çağırma haberi yayınladı. McLaren P1 ve LaFerrari’ye rakip olarak ortaya çıkan Porsche 918 Spyder, gerek tasarımı gerekse performansı ile dikkat çekiyordu. 4.6 litre V8 motor ile gelen model, 7 ileri otomatik şanzıman ile satışa sunuluyor. 887 Hp güce sahip olan Porsche 918 Spyder, 0-100 hızlanmasını 2.5 saniye de tamamlıyor. 306 adet örnekte karşılaşılan bu sorun ise ön süspansiyonlardan kaynaklı. Kontrol kollarında yaşanan çatlak kazalara sebep olabilir ön görüsü ile modeller servise geri çağırılıyor. Modelin aslında ilk geri çağırma haberi değil. Daha önce 2014, 2015 ve 2016 yıllarında da Porsche 918 Spyder için geri çağırma haberi yayınlanmıştı.Tarih henüz belli değil.
Lastik pazarında büyük gelişme
2016 yılında Türkiye ağır vasıta lastikleri pazarı son üç yıldır olduğu gibi büyüme grafiğini sürdürdü. 2013 yılından bu yana Avrupa bölgesinde ağır vasıta lastikleri segmentinde liderliği elinde bulunduran Türkiye, bu yıl da özellikle son 3 aylık dönemde gerçekleştirdiği satışlarla global pazarlardaki konumunu pekiştirdi. Özellikle son yıllarda büyük projelerin inşaasının da etkisiyle tüm dünyada en hızlı büyüyen Türkiye ağır vasıta lastik pazarı barındırdığı yüksek potansiyel nedeniyle Michelin Grup için de büyük potansiyel taşıyor.
Sertan Akçagöz: Türkiye stratejik bir rol üstleniyor
2016 yılında ağır vasıta lastikleri pazarında beklentilerle uyumlu olarak büyüme yaşandığını belirten Michelin Türkiye Ağır Vasıta Lastikleri Ticari Direktörü Sertan Akçagöz, “Türkiye, süregelen kentsel dönüşüm, mega projelerin katkısıyla Avrupa bölgesinde ağır vasıta pazarında stratejik bir rol üstleniyor. Bu güçlü yapısı nedeniyle ülke olarak performansımız Michelin Grubu’nun tüm Avrupa sonuçlarının da başarısını doğrudan belirliyor. Michelin Türkiye’nin performansı, Avrupa bölge sonuçlarını direkt etkiliyor.” dedi.
“Pazar 2 milyonun üzerine çıktı”
Sertan Akçagöz sözlerine şöyle devam etti: “Yıl boyunca 1 milyon 700 binin üzerinde ağır vasıta lastiği satılırken, 450 binin üzerinde kaplama lastik satışı gerçekleştirildi ve pazarda toplam sırt tüketimi 2 milyonun üzerine çıktı. Son 3 ayda yüzde 15’in üzerinde büyüyerek ekonomiye olumlu etki yaratan ağır vasıta lastikleri pazarı, yılı toplamda en az yüzde 5’lik büyüme ile kapatıyor. Hedeflerimizle uyumlu bir yıl performansı gerçekleşti. Ülke olarak geçirdiğimiz süreçte de hedeflerimizde bir değişiklik olmadı. Michelin olarak bizim için ise diğer grup markalarımızın performanslarının da etkisiyle başarılı bir yıldı. Ağır vasıta segmentinde pazarın da üzerinde büyüme kaydettik. Bu başarılı performansımızın ardında tabi ki Michelin markasının kalitesi en büyük rolü oynuyor. Pek çok mega projede yer alıyoruz. Lastiklerimiz İstanbul’da inşaatı devam eden şehrin üçüncü havalimanında çalışan 300 Volvo FMX kamyonunu donatıyor ve maliyetlerde önemli ölçüde verimlilik sağlıyor.”
Mega projelerde Michelin Solutions tercih ediliyor
Michelin’in bütün dünyada lastik ve lastik teknolojileriyle ilgili çözümler geliştirerek müşterilerine 360 derece hizmetler sunduğu Michelin Solutions, güvenlik, uzun lastik ömrü, yüksek performans ve maliyet verimliliği sayesinde büyük filolar tarafından da tercih ediliyor. Filoların elverişliliğini optimize edip, operasyonel maliyetlerini düşürerek işletmelerin lastik yönetimini kolaylaştıran Michelin Solutions, sağladığı performansla maliyetlerde önemli oranda verimlilik sunuyor.
Michelin’den 360 derece lastik hizmeti
Michelin, kilometre başına faturalandırma, yol yardımı, raporlama, stok yönetimi, lastik bakım yönetimi, filo yönetimi ve çözüme bağlı hizmetler sunan Michelin Solutions, işletmelere lastik yönetimi hizmetleri sunuyor.
Ford Transit Courier makyajlanıyor
Ford’un küçük sınıf ticarisi Ford Transit Courier kamuflajlı haliyle kameralara yakalandı. Ağırlıklı olarak ön bölümde olan kamuflaj ayrıntısı makyaj söylentilerini ön plana çıkardı. İsveç’te yakalanan bu görüntüler gündeme bomba gibi düştü. Özellikle modelin tampon ve kaput tasarımında değişimler bekleniyor. Üretimde olan Ford Transit Courier, Fiesta ve B-Max ile aynı platformu paylaşıyordu. Şu an için platform değişikliği gündemde değil. Makyajlı modellerin en üst paketinde geri görüş kamerası, hız sınırlayıcı gibi özellikler sunulacak. Modelin 2017 veya 2018 yılında seri üretime geçmesi bekleniyor.
Toyota’dan akıllı sonar sistemi
Park etmek bir çok sürücü için meziyetli bir iş. Hele ki birde manuel şanzımanlı bir otomobil kullanıyorsanız ciddi bir göz, ayak ve baş kondisyonu gerektiriyor. Özellikle dar bir otoparkınız da varsa işler iyice karışıyor. Toyota bu park halinde koordinasyon hatalarından kaynaklı kazaları engellemek için ICS diye bir sistem geliştirdi. Bu sistemin gelişimi Ocak 2015 ve Haziran 2016 arasında gerçekleşmiş 2500 adet kazanın incelenmesiyle oluştu. Sürücü park anında pedal ve koordinasyon hatasından kaynaklı görmediği park tabelası veya dubaya çarpabiliyor. Akabinde tehlikeye kapılarak vitesi ileri yön konumuna alarak panikle gaza basarak başka bir cisme çarpabiliyor. Bir çok kazada yaşanan bu durum üzerine geliştirilen sistem şu şekilde çalışıyor. Araç geri vitese alındığında bu sistem devreye giriyor. Sürücünün görmediği engelleri algılayan bu sistem otomatik olarak fren yapıyor. Bu sistem insanın verdiği tepki süresinden daha hızlı olduğu için testi başarıyla geçtiği ispatlanıyor. Sistemin ne zaman yaygınlaşacağı hakkında kesin bir bilgi yer almıyor.
Faraday Future NASA’dan esinlendi
Faraday Future geçtiğimiz günlerde ortaya çıkardığı konsept model ile otomobil severlerin dikkatlerini üzerine çekmişti. Tasarım konusunda fazlasıyla fütüristik olan model, şimdilerde iç mekanıylada ilgi çekmek istiyor. Öyle ki Faraday Future mühendisleri kabini tasarlarken NASA’dan esinlendiklerini açıkladılar. Henüz bu cümle hakkında marka yetkilileri detay belirtmese de, konuyu özetleyen bir video yayınladılar. Modelin ocak ayında seri üretime geçeceği söylentileri sektörde yankılanıyor.
Mühendislik ihracatının da lideri Ford Otosan oldu
Türkiye otomotiv sektörünün Ar-Ge öncüsü Ford Otosan, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen “Türkiye’nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı” araştırmasında, 2015 yılında gerçekleştirdiği 80 milyon dolarlık mühendislik ihracatıyla Türkiye’nin lider kuruluşu seçildi. Ford Otosan, son 5 yılda Türkiye’den dünyaya 320 milyon doların üzerinde mühendislik ihracatı gerçekleştirdi. Ford Otosan’ın bugün sahip olduğu yüksek mühendislik seviyesi, Ford Otosan’ı ihracat liderliği ve Türkiye’nin en büyük 2. sanayi şirketi konumuna taşırken, aynı zamanda sektörün patent lideri unvanını da kazandırmış durumda.
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, mühendislik ihracatı liderlik ödülüyle ilgili “Türkiye otomotiv sektörünün en büyük Ar-Ge yapılanmasına sahip şirketi olarak, sadece ürün değil aynı zamanda mühendislik ihracatı ile de ülke ekonomisine katkı sağlıyoruz. Neredeyse kuruluşumuzdan bu yana gerçekleştirdiğimiz mühendislik çalışmalarımızla yerel ve global anlamda büyük başarılara imza attık. Ford Otosan olarak, kendi ürettiğimiz ürünlerin yanı sıra Ford’un global ürünlerinin geliştirilmesinde de önemli rol oynuyoruz. Ford’un ağır ticari araçlar ve ilgili dizel motor ve motor sistemleri için küresel mühendislik merkeziyiz. Ford’un global tüm hafif ticari ve binek araçlarının, başta dizel olmak üzere, motor ve güç aktarma sistemlerinin tasarım ve mühendisliği için destek merkezi konumundayız. Geçmiş yıllarda teknoloji ithal ederken, bugün yüksek Ar-Ge yeteneğimiz ile teknoloji ihraç ediyoruz. Dünyanın en büyük kamyon pazarı olan Çin’de, Ecotorq motorlarının üretimi için JMC firması ile motor dahil olmak üzere komple kamyon üretimi için teknoloji lisans anlaşması imzaladık. Yüzde 100 yerli mühendislik gücü ile geliştirilen çekici, kamyon ve Ecotorq motorlarımız Çin pazarı için Çin’de üretilecek ve satılacak. 1.500 Ar-Ge mühendisimizle, sadece Türkiye’de değil, tüm potansiyel ihracat pazarlarında rekabet edecek ürünler sunabilmek için ileri teknolojiler üzerinde çalışıyoruz. İhracat ve Ar-Ge gücümüzle Türkiye ekonomisine katkımızı sürdürmeye devam edeceğiz.” dedi.
Yeni Suzuki Swift tanıtıldı
Basına sızan broşür fotolarıyla gündeme bomba gibi düşen Suzuki Swift resmen tanıtıldı. Model selefine göre tamamen yenilenmiş. Gizli kapaklı yayınlanan fotolarda her şey apaçık ortadaydı ancak yeni gelen fotoğraflarla birlikte her şey daha da netleşti. Suzuki Swift selefine göre daha modern bir yapıya kavuşmuş. Tasarım konusunda aileden izler de taşıyor. İç mekanda ise Ağabeyi Vitara ile benzer bir konsol tasarımını bizlere sunuyor. Bu durumu orta konsolda ki ekran niteliyor. Ayrıca gösterge tabloları da Ignis modelinden tanıdık. Model tam olarak 7 farklı donanım seçeneği ile geliyor. Bunun yanında modelin bir de 3 farklı motor seçeneği bulunuyor. Ayrıca 1.2 litre motorun hibrit seçeneği de olacak. Buna ek olarak ise CVT şanzıman tercihi de kullanıcılara sunacak. Daha performanslı bir paket isteyenlere 1.0 litre turbo benzinli motor sunulacak. Model 2017 Cenevre Otomobil Fuarı’nda sahne alacak.
Marka memnuniyet anketi açıklandı
Sahip olduğunuz otomobilinizin markasından ne kadar memnunsunuz? Her araç sahibinin buna göre bir yorumu kesinlikle vardır. Yurt dışında araştırma konusu olan bu soruya verilen cevaplar ile bir memnuniyet anketi oluşturmuş. Peki ya bu ankette rakamlar nasıl. Listenin en üst sırasında %91 oranla Tesla bulunuyor. Araç sahipleri bu otomobil için kesinlikle “tekrar alırım” ve” çok memnunum” diyor. Liste’nin ikinci sırasında ise %84 ile Porsche bulunuyor. %77 ile Audi üçüncü sırada. 29 adet markanın yer aldığı liste aşağıda ki gibi sıralanıyor.
Yeni Maserati Ghibli Türkiye’de
Tofaş çatısı altındaki Fer Mas tarafından temsil edilen İtalyan lüks otomobil markası Maserati’nin üst orta sınıfta yer alan iddialı modeli Ghibli yenilenerek ülkemizde de satışa sunuldu. Biri dizel olmak üzere toplam 3 motor seçeneğiyle satışına başlanan yeni Maserati Ghibli, motor tipine göre arkadan itişli veya akıllı Q4 sistemiyle donatılmış dört tekerlekten çekişli olarak tercih edilebiliyor. 187 bin 855 Euro’dan başlayan anahtar teslim satış fiyatıyla yollara çıkmaya başlayan yeni Ghibli, daha seçkin ve göz alıcı iç mekân ile müşterilerin beğenisine sunuluyor.
Yeni Ghibli’nin dış tasarımı, coupe tarzı görünüm ve ikonik “Saetta” logosunu taşıyan dikkat çekici C-sütunu, çerçevesiz kapılar ve 50’li yıllardaki ikonik Maserati araçlarını hatırlatan belirgin ızgaraları ile tüm versiyonlarda mevcut olan dört krom kaplı egzoz borusu gibi sportif özellikler taşıyor. İlk günden bu yana zengin donanım özellikleriyle müşterileriyle buluşan Maserati Ghibli’nin yenilenen versiyonunda, Lüks ve Spor adı altında görsel olarak daha fazla kişiselleştirmeye imkân veren donanım paketleri yer alıyor. Spor Paketi’nin bir üst seviyesi olarak, daha fazla kişiselleştirme sağlayan, biri iç diğeri dış unsurlar için olmak üzere iki Karbon Paketi de yine müşterilere sunulan yenilikler arasında yer alıyor.
Yeni Maserati Ghibli, Apple CarPlay ve Android Auto gibi akıllı telefon uygulamaları ile uyumlu yeni bilgi-eğlence sistemi gibi daha fazla teknolojik unsuru barındıran kabin içi özellikleriyle farkını ortaya koyuyor. Ghibli’nin tüm versiyonları aracın içerisindeki tüm yolcuların konforunu önemli derecede arttıran bir özellik olan Hava Kalitesi Sensörü ile donatıldı. Sistem bir akıllı sensör ve sinyal analiz sistemini birleştirerek dışarıdaki havanın kirlilik seviyesini hesaplıyor ve kirli havanın ve zehirli gazların aracın içerisine girmesini engelliyor. Maserati Ghibli’nin gösterişli kaputun altında ise 2 benzinli ve bir de turbo dizel motor görev yapıyor. Benzinli araçların her iki versiyonu da (Ghibli ve Ghibli S) Ferrari tarafından üretilen, başarısını kanıtlamış ve Euro 6 sertifikalı olan çift turbo beslemeli 3.0 litre hacme sahip V6 güç ünitesiyle donatılırken, Start&Stop fonksiyonunu içeren 8 ileri ZF otomatik şanzımanla kombine ediliyor. Yeni Maserati Ghibli’nin 3.0 litrelik benzinli motoru, yapılan geliştirmeler ile artık 20 HP’lik artışla 350 HP’lik güç üretiyor.
Arkadan itişli Maserati Ghibli’nin 3.0 litre V6 benzinli motorlu versiyonu, 267 km/s maksimum hıza ulaşabiliyor ve 0’dan 100 kilometre hıza sadece 5.5 saniyede çıkıyor. Dört tekerlekten çekiş sistemi Q4 ile donatılmış Maserati Ghibli S ise aynı motorun 410 HP’lik versiyonuyla yollara çıkıyor. Maserati Ghibli S Q4, 100 kilometreye sadece 4.8 saniyede çıkıyor ve maksimum 284 km/s’lik son hıza erişebiliyor. Maseratinin tarihindeki ilk dizel motorlu araç unvanına sahip Ghibli’nin yenilenen versiyonunda da 3.0 litrelik V6 yapılı dizel motor yine başarıyla görev alıyor. Euro 6 sertifikalı güç ünitesi, %6’ya varan yakıt ve CO2 salınımı tasarrufu sağlayan Ad Blue teknolojisini, Start&Stop sistemini ve heyecan verici motor sesi için Aktif Ses Sistemini içeriyor. Yeni Masereti Ghibli’nin 275 HP’lik V6 turbo dizel motoru, sınıfının en iyisi konumunda bir güç çıkışı sağlarken, sadece 158 g/km değerinde bir CO2 salınımı gerçekleştiriyor. 100 km’de 5.9 litrelik yakıt tüketimi ve 70 litrelik yakıt deposuyla dizel motorlu Maserati Ghibli, 1000 kilometreyi aşan bir menzile ulaşabiliyor.
Maserati’nin “Aktif Ses Teknolojisi” sayesinde yeni Ghibli’nin dizel motorlu versiyonu da Maserati’nin ünlü benzinli motorları kadar heyecan verici bir ses üretiyor. Yenilenen Maserati Ghibli, kusursuz olarak dengelenmiş 50:50 ağırlık dağılımı ile dinamik ve kesin yol tutuşu sunmaya devam ediyor. Sofistike süspansiyon sistemi ve standart kilitli diferansiyel ile sürüş keyfi daha da arttırılırken, 5 ayrı moda sahip 8 ileri ZF otomatik şanzıman, seri vites geçişleri ile sportif konfor, düşük yakıt tüketimi ve gürültü özelliklerini bir arada sunabiliyor.
Volvo Cars otonom sürüşe San Francisco’da başlıyor
Otomobil paylaşım ve teknoloji şirketi Uber, otonom sürüşle ilgili pilot projesini özel olarak tasarlanan ve kendi kendine sürüş özelliğine sahip Volvo XC90 SUV’lar ile Kaliforniya, San Francisco’ya da taşıyor. İki şirketin 2016 Ağustos ayında, tam otonom sürücüsüz otomobiller geliştirmek için baz araçlar üretmek amacıyla imzaladıkları ortak proje kapsamındaki anlaşmanın ardından bu gelişme, Volvo ve Uber arasındaki iş birliğini yeni bir boyuta taşıyor. Otomobiller, ilk olarak Pittsburgh, Pennsylvania’da test edildi. San Francisco’da, üzerine dışarıdan görülebilen bir kontrol mekanizması monte edilmiş, Uber’in otonom sürüş donanımı ve yazılım paketi eklenmiş, Volvo tarafından üretilen ve Uber’e satılan en son otomobiller kullanılacak. Bu otomobiller San Francisco caddelerinde otonom olarak dolaşacaklar. Ancak aynı zamanda, pilot programının bir parçası olarak, bir Uber teknisyeni tarafından sürekli olarak gözlemlenecekler. Volvo Cars Ürün Planlama Başkan Yardımcısı Mårten Levenstam, “Kendi kendine sürüşe sahip otomobillerin paylaşılması hayali gerçek oluyor” diyor ve ekliyor “Volvo olarak, ortağımız Uber ile birlikte, otomotiv dünyasındaki en son gelişmelerin öncüsü olmaktan gurur duyuyoruz”
Uber ile yapılan iş birliği, Volvo’nun otonom sürüş teknolojileri (AD) geliştirmekle ilgili üç aşamalı planının bir bölümünü oluşturuyor. Planın ilk bölümü, Ocak 2017’de “Drive Me” adı verilen proje ile başlayacak. İsveç’in Göteborg kentinde gerçekleşecek olan ve 100’e yakın otomobilin gerçek yollarda halk tarafından kullanılacağı proje, dünyanın en büyük otonom sürüş testlerinden biri olacak. Projeden elde edilen deneyimler Volvo’nun otonom sürüşe sahip (AD) otomobiller geliştirmesinde kullanılacak. İkinci bölümde, lider otomotiv güvenlik teknolojileri şirketi Autoliv ile ortak bir girişim kurulacak.
Ortaklaşa kurulan bu şirket üçüncü parti OEM’ler için (Orijinal Ekipman Üreticisi) ayrıca markalanmış AD ve sürüş yardım yazılım teknolojileri geliştirecek ve üretecek. Yeni şirketin merkezi İsveç’in Göteborg kentinde olacak. Yeni şirkette başlangıçta her iki şirketten gelenlerle birlikte toplam 200 kişilik bir iş gücü istihdam edilecek. Daha sonra bu sayı orta vadede 600’ün üzerine çıkacak. Şirketin 2017 yılının başında operasyonlarına başlaması bekleniyor. Planın üçüncü bölümünü ise Uber ile devam eden ilişkiler çerçevesinde ortaklaşa baz AD otomobiller geliştirilmesi ve üretilmesi oluşturuyor. Bu anlaşma Volvo’nun maliyetlerini azaltıyor, en son teknolojiler geliştirmesine fırsat sağlıyor ve satışları önemli ölçüde artırıyor. Volvo tarafından üretilecek olan bu baz otomobiller, Uber tarafından Volvo’dan satın alınacak.
Volvo Cars ve Uber, projeye toplam 300 milyon dolar ortak yatırım yapacak. Hem Volvo hem de Uber, kendi otonom otomobil stratejilerinin bir sonraki aşamasında aynı baz otomobili kullanacaklar. San Francisco’da kullanılacak otomobiller, Volvo Cars’ın tam modüler Ölçeklenebilir Ürün Mimarisi (SPA) üzerinde geliştirilecek. SPA, dünyadaki en gelişmiş otomobil mimarileri arasında yer alıyor. Şu anda Volvo Cars’ın birçok ödüle sahip üst sınıf otomobili XC90 SUV, premium sedanı S90 ve premium estate’i V90, SPA üzerinde üretiliyor. SPA, Volvo Cars’ın 2010 yılında başlayan, 11 milyar dolarlık küresel endüstriyel dönüşüm programının bir parçası olarak geliştirildi. Ayrıca, ilk günden beri en son otonom sürüş teknolojilerine, yeni nesil elektrikli otomobillere ve internet bağlantısıyla ilgili yeniliklere hazır olacak şekilde tasarlandı. Tüm bu yetkinlikler Uber’i Volvo’yla çalışmaya yöneltti.
Nissan Juke’dan bir rekor daha
Nissan’ın popüler kompakt crossover modeli Juke, sürücü Paul Swift’in sadece otomobildeki Akıllı Çevre Görüş Monitörü’nü (AVM) kullanarak dünyanın ilk kör J dönüşünü gerçekleştirmesini sağladı.
İki teker üstünde en hızlı 1 mil rekorunu elinde bulunduran Nissan Juke, yeni bir rekora daha imza attı. Tecrübeli dublör pilot Paul Swift, Juke’un evi olan ve her yıl 100.000’den fazla Juke’un üretildiği Nissan’ın İngiltere Sunderland Fabrikası’nda bir deneme gerçekleştirdi. Swift, Juke’un tüm camları karartılmış bir halde 180 derece savrulurken sadece dört harici kamerasını kullandı ve görüşün olduğu bir rekoru da egale etti. Juke, bundan önce camları karartılmamış bir halde geri giderken ileri sürüşe geçerek sadece kendisinden 18 cm daha uzun bir boşluğa girmişti.
Park manevraları AVM ile daha kolay
Nissan’ın Akıllı Çevre Görüş Monitörü (AVM) sürücüye otomobilin ve çevresinin 360 derecelik kuş bakışı görüntüsünü sunuyor. Dört kameradan gelen görüntüler dijital olarak birbirine bağlanarak Nissan Connect ekranında kuş bakışı görüntüyü oluşturuyor. Bu sayede park manevraları hem daha kolay hem de daha güvenli bir hale geliyor.
Dublör Paul Swift, dünyada bir ilk olan bu rekorla ilgili olarak “Açıkçası sürücülere AVM sistemini kullanarak benim yaptığım gibi park etmelerini ve J dönüşü yapmalarını tavsiye etmiyorum. Ancak AVM teknolojisinin kullanılmasının Nissan müşterilerine günlük sürüş koşullarında ne tür faydalar sağladığını anladım. Çevre görüşü için omuzlarımın üzerinden arka cama bakmak yerine kokpitteki ekranda görülen 360 derecelik görüntüye bakmak ilk başta garip geldi ama kısa sürede adapte oldum. AVM sistemi kameraları yolun net bir görüntüsünü sunduğu için çizgilerin arasında kalmak konusunda kendimden emin olabildim.” dedi.
Nissan’ın Akıllı AVM sistemi ayrıca hareket eden nesne tanıma özelliğine de sahip. Bu özellik sayesinde Juke’un çevresinde bir yaya veya hayvan gibi nesneler olması halinde sürücü uyarılıyor ve güvenlik seviyesi artırılıyor.
Akıllı AVM, Akıllı Mobilite vizyonunun bir parçası
Akıllı AVM, Nissan’ın sürüşü gelecekte daha güvenli ve kararlı hala getirmeyi amaçlayan Akıllı Mobilite vizyonunun bir parçası. Ayrıca markanın otonom sürüş teknolojisi ProPilot’ın en önemli yapı taşları arasında yer alıyor. Nissan’ın ProPilot özelliğini barındıran Avrupa’daki ilk otomobili 2017’de yollara çıkıyor.
Nissan Avrupa’nın Gelişmiş Planlama’dan sorumlu ismi Stewart Callegari, rekorla ilgili “Bu rekor, Nissan markasının vaadi olan Innovation that Excites-Heyecan veren yenilik sloganını mükemmel bir biçimde yansıtıyor. Bu vaadin ardında sürücülerin hayatını daha kolay ve güvenli hale getiren teknolojileri geliştirmek yatıyor. Çevre Görüş Monitörü de bu teknolojilerden biri.” dedi.
Nissan Juke, Avrupa’nın favori kompakt crossover modeli. 2010’da lansmanından bu yana otomobilden neredeyse 760.000 adet satıldı.