Etiket arşivi: automobilsalon genf

Yeni Ford Fiesta ST artık 3 silindirli

Ford, Yeni Fiesta ST modeli ile 2017 Cenevre Otomobil Fuarına konuk oldu. Performansı konusunda oldukça soru gelen model teknik detaylarını nihayet açıkladı. Üç silindirli bir motor ile gelen Ford Fiesta ST 200 Hp güç ve 290 Nm tork değeri üretiyor. Modelin en dikkat çekici olan kısmı ise 3 silindirli oluşu. Ford mühendisleri bu konuda fazlasıyla çalışmış.

Model 3 ve 5 kapılı olarak satılacak. Cenevre’de sadece 3 kapılı versiyonu yer alan model bu haliyle kesinlikle daha sportif görünüyor. Lansman özel renk ile otomobil severlerin karşısına çıkan yeni Ford Fiesta ST, içeride ise Recaro koltuklar ile meraklıları karşılıyor. 8 inç ekrana sahip otomobil, B & O Play Sound ses sistemiyle desteklenmiş.

SsangYong XAVL 2017 Cenevre Fuarı’nda sahne aldı

SsangYong, yeni modeli XAVL ile 2017 Cenevre Otomobil Fuarı’nda sahne aldı. 1990 yılların klasik Korando modelinden esinlenerek yapılan konsept, üç sıralı koltuklu olarak geliyor. Model 4630 mm uzunluğa, 1866 mm genişliğe, 1640 mm yüksekliğe ve 2775 mm aks mesafesine sahip. Uzun karosere sahip model 7 kişilik oturma düzenine sahip.

 

Yeni Aston Martin Valkyrie 2017 Cenevre Fuarı’nda sahne aldı

Aston Martin’in yeni ismi Valkyrie 2017 Cenevre Otomobil Fuarı’nda sahne aldı. Daha önce Aston Martin Red Bull AM-RB 001 olarak bilinen melez otomobil, yeni isimle daha çok dikkat çekmeye geliyor. Bu model ile birlikte marka daha performanslı bir hiper otomobil yapma bilincinde olduğunu tüm dünyaya bildirdi.

 

6.5 litre hacminde V12 motora sahip olan model 900 Hp güç üretiyor. Daha sonrasında Rimac tarafından geliştirilen piller ile F1 benzeri enerji geri dönüşüm sisteminin modele entegresi sağlanmış. Modelin aerodinamik yapısıda otomobile daha fazla artı katacak.

 

Yeni 2018 Porsche Panamera Sport Turismo Cenevre’de sahne aldı

Porsche, yeni Panamera Sport Turismo ile 2017 Cenevre Otomobil Fuarı’nda sahne aldı. Uzunca sure gündemi meşgul eden model nihayet canlı olarak otomobil severlerin karşısındaydı. Tasarım konusunda konsept modeline benzeyen model, oldukça sportif görünüyor. Çatı tasarımının farklı olarak planlandığı bu model arka da 520 litrelik bir alanı size sunuyor. Tüm koltuklar yatırıldığında bu alan 1390 litreye ulaşıyor. Bunların yanı sıra Yeni 2018 Porsche Panamera Sport Turismo’da arkada 3 kişi oturma opsiyonuda size sunulmuş. 5 farklı varyasyon ile de sunulacak modelin detayları şu şekilde sıralanıyor: Panamera 4, Panamera 4S, Panamera 4S Dizel, Panamera 4 E-Hibrit ve Panamera Turbo Sport Turismo.

 

Yeni 2018 Porsche Panamera Sport Turismo için fiyat ise 96.200 $’dan başlıyor. 4 E-Hybrid varyasyonunun fiyatı ise 109.200 $ olarak biliniyor. Turbo içinse 154.000 $ ödemeniz gerekecek.

 

Mitsubishi Eclipse Sport Cenevre’ye Damga Vurdu

Mitsubishi Motors’un özellikle Avrupa’da tamamen bir “SUV” markası olma yolundaki yeni marka yapılanmasını ve konumlandırmasını destekleyen Eclipse Cross, markanın ASX ve Outlander ile yarattığı müşteri kitlesini genişleterek, öne çıkan kusursuz dizaynı, benzersiz sürüş dinamikleri ve inovatif detayları ile markanın hedef kitlesine yepyeni bir yön verecek.

Keskin görünümü ve maskülen hatlarının yanı sıra, benzersiz bir sürüş deneyimi sunacak olan Eclipse Cross Mitsubishi Motors’un yeni dizayn felsefesinin startını verirken, içinde bulunduğu SUV segmentine yenilikçi özellikler getirecek. Eclipse Cross, markanın 40 yıllık SUV uzmanlığı, 80 yıllık 4×4 geçmişi ve 30 yıllık All-Wheel- Control teknolojisini arkasına alarak Mitsubishi Motors’un yeni ürün yolculuğunu başlatmış oluyor.

Mitsubishi Motors, yeni konumlandırmasının ilk adımını Eclipse Cross ile atarken, tamamen bir SUV oyuncusu olma yolundaki yeni ürün stratejisini de bu otomobille kanıtlamış olacak. Bu bağlamda, yeni Eclipse Cross, Mitsubishi Motors’un ürün gamında ASX ve Outlander’ın yanına yerleşerek, markanın zaten mevcut olan SUV ürün gamındaki yerini alacak. Keskin hatlara sahip coupe-vari SUV tasarımı, Japon mühendisliği kalitesi, benzersiz sürüş dinamikleri ve yenilikçi özellikleri ile Eclipse Cross yeni müşterilerin dikkatini çekecek.

Mitsubishi Motors’un Eclipse Cross ile başlattığı yeni ürün gamı yolculuğu, açık bir şekilde yeni otomobil için seçilen isme de yansıtılmış. Eclipse Cross, ismini Mitsubishi Motors’un 1989 ve 2012 yılları arasında Amerika’da satılan ve çok sevilen Eclipse spor otomobilinden alıyor. Güneş tutulması sırasında ortaya çıkan göz alıcı parlaklıktan esinlenerek, inovatif bir sürecin sonucunda geliştirilen yoğun parlak metalik kırmızı renk araca adını veren unsurlardan bir diğeri olarak görülüyor.

Farklılaştırılmış Dinamizm

Mitsubishi Motors’un geçtiğimiz üç yıl boyunca konsept XR PHEV II, konsept eX ve konsept GT-PHEV otomobillerinde sergilediğii gösterişli ve otantik görsel kimliğin oluşturduğu yeni global tasarım stratejisi Eclipse Cross’a uygulandı. Dinamik hatlara ve atletik çizgilere sahip Eclipse Cross’da Mitsubishi Motors’un yeni görsel kimliği “Dynamic Shield”i daha çarpıcı hale getirmek için LED farları ve gündüz farları daha yükseğe yerleştirilirken, sis farları ve sinyal lambaları daha aşağıda bulunuyor. Coupe-vari keskin hatlara sahip Eclipse Cross, kama şeklindeki kemer çizgisi, arka kısmında yer alan ve öne doğru eğik olan C sütunundan çıkan sıra dışı V çizgisi ve kaslı arka çamurlukları ile heybetli ve dikkat çekici çizgilere sahip.

Japon Mühendisliği

Mitsubishi Motors, yeni marka konumlandırmasını desteklemek için, Eclipse Cross ile başlayarak ürün gamındaki her bir ürünün kalitesini artırmayı hedefliyor. Gerek ürünün dışında gerekse iç tasarımındaki malzeme seçimi, kaplamalar, dokumalar ve renkler bu konumlandırma ile paralel olacak şekilde seçildi. Eclipse Cross için özel olarak geliştirilen yarı transparan kırmızı rengi ilk olarak göze çarpıyor. Eclipse Cross’un gümüş ve deri detaylar ile karbon ve piyano siyahının hakim olduğu iç kabini dikkat çekiyor.

Mitsubishi Motors günümüzün ihtiyaçlarını göz önüne alarak Eclipse Cross’da bir çok yeni teknolojik çözümler sunuyor. Orta konsola yerleştirilen touchpad kontrol mekanizması sayesinde sürücü, müzik sistemi ve akıllı telefon fonksiyonlarını pozisyonunu değiştirmeye gerek kalmadan minimal göz hareketleri ile kontrol edebiliyor. Eclipse Cross’da ayrıca sürücünün hız, adaptif hız sabitleme sistemi, çarpışma önleyici uyarı sistemi, şerit takip uyarı sistemi gibi bilgileri takip edebileceği Head up Display (Direksiyon üzeri gösterge ekranı) bulunuyor.

Geniş İç Hacim

2,670 mm dingil mesafesine, 1,805 mm genişliğe ve 4,405 mm uzunluğa sahip Eclipse Cross, ayarlanabilir arka koltukları ve panoramik cam tavanı ile yolcularına havadar ve geniş bir iç hacim sunuyor. Sessiz çalışan motoru ve geliştirilmiş ses yalıtımı ile keyifli bir sürüş deneyimi sunuyor. Eclipse Cross’un, 1,5 turbo benzinli motor, 6 ileri vitesli manuel şanzıman veya CVT şanzıman ile 4×2 ve 4×4 versiyonları olacak. 2,2 litre turbo dizel motor ise 8 ileri otomatik şanzıman ile 4×4 araçlarda sunulacak. Rijit gövde yapısına sahip Eclipse Cross’da iyi kalibre edilmiş süspansiyon sistemi, aktif sapma kontrolü ile birleştirilmiş Sürekli

Dört Çeker Sistemi (S-AWC) bulunuyor.

Eclipse Cross, ayrıca adaptif hız sabitleyici, çarpışma önleme sistemi, şerit takip uyarı sistemi, kör nokta uyarı sistemi, hareketli nesne algılama sistemi, çevre görüş sistemi, elektronik park freni gibi gelişmiş güvenlik özellikleri ile donatıldı.

Mitsubishi Motors, yeni nesil kompakt SUV otomobili Eclipse Cross’u, Avrupa’da Türkiye pazarı ile aynı anda Aralık ayında satışa sunacak.

 

Yeni 911 GT3 yarış pisti için doğdu

Yeni Porsche 911 GT3, motor sporlarına özgü bir performans, sistematik hafif bir gövde ve dizginlenmemiş bir sürüş deneyimi sunuyor. Bu en yeni versiyonun kalbinde, dört litrelik yatık bir motor bulunuyor: 368 kW (500 beygir) gücündeki bu inanılmaz motor, 911 GT3 Cup safkan yarış otomobilinde bulunan versiyonla hemen hemen aynı. Arka akstan yönlendirmeli ve sistematik hafif tasarımlı şasi de motor gücünü üst düzey sürüş dinamiklerine dönüştürmek için yeniden tasarlandı. Yarış otomobilleriyle aynı test pistinde geliştirilen ve aynı üretim bandında üretilen Porsche’nin motor sporları teknolojisi bir kez daha yola hazır bir spor otomobille buluştu.

 

GT3 sahipleri, piste de çıkıyor

Porsche GT sürücülerinin büyük çoğunluğu spor otomobillerini yarış pistinde de denemeye bayılır. 3,88 kg/kW (2,86 kg/hp) güç-ağırlık oranı sayesinde yeni 911 GT3 de gerçek karakterini yarış pistinde ortaya çıkarıyor. Özellikle GT için uyarlanmış yedi vitesli ve çift kavramalı PDK şanzımanın standart olduğu bu iki koltuklu otomobil, deposu tam doluyken 1.430 kilogramağırlığa sahip ve 0’dan 100 km/h hıza 3,4 saniyede çıkabiliyor. Otomobilin azami hızı ise 318 km/h. Katıksız bir sürüş deneyimini tercih edenler için Porsche yeni 911 GT’nin manuel, altı vitesli bir alternatifini de sunuyor. Manuel vitesli versiyon 0’dan 100 km/h hıza 3,9 saniyede ulaşıyor, azami hızı ise 320 km/h.

 

Yarış dinamiği için tasarlandı

Yeni 911 GT3’nin Porsche’nin yarış pistlerindeki deneyiminden yararlanılarak geliştirilen şasisi, daha da üstün bir sürüş dinamiği için tasarlandı. Yeni çift koltuklu otomobilin yüksekliği, 911 Carrera S’ten 25 mm daha düşük. Temel tasarımdaki rötuşlar haricinde, aktif arka akstan yönlendirme sistemi sayesinde şasinin yol tutuşu da üst düzeye çıkarılmış durumda. Otomobilin hızına bağlı olarak arka tekerlekleri ön tekerleklerle aynı ya da ters tarafa yönlendiren bu sistem, aracı daha çevik ve yolda daha istikrarlı kılıyor. Dinamik motor bağlantıları ve arka diferansiyel kilidi de otomobilin sürüş dinamiklerini geliştiren özellikler arasında.

 

Dış tasarımda asıl unsur aerodinamizm

Görünüş söz konusu olduğunda 911 GT3, hangi amaçla tasarlandığı konusunda şüpheye yer bırakmıyor. Karbon arka kanat, spor otomobilin dış görünümünü belirleyen asıl unsurun aerodinamik performans olduğunun altını çiziyor. Otomobilin on ucu ve ön spoiler da, çok daha iyi bir hava akışı için optimize edilmiş durumda. Gövdenin hafifletilmiş arka kısmında, egzoz çıkışlarında ve yeni difüzerde de aerodinamik geliştirmeler dikkat çekiyor.

 

3 farklı koltuk seçeneği

Yeni, yüksek performanslı spor otomobilin iç mekanı da 911 GT3 sürüş deneyimine uygun olarak tasarlandı. 360 milimetrelik GT spor direksiyon, 918 Spyder’da kullanılan ile aynı. Geliştirilmiş yan yastıklar ve mekanik ileri/geri konum ayar özelliğine sahip Porsche Sports Seats Plus koltukları sayesinde hem sürücü hem de yolcu otomobilin sürüş dinamiklerini tümüyle tecrübe etme fırsatı buluyor. Koltukların yükseklik ve sırtlıkları ise dijital olarak ayarlanıyor. 911 GT3 geleneksel olarak iki koltuklu olduğundan, arka koltuk tekneleri kapatılmış durumda.

Porsche, 911 GT3 için üç farklı koltuk seçeneği sunuyor: Elektrikli kumanda ile 18 yönde ayarlanabilen Sports Seats Plus; yatırılabilir sırtlıklı, entegre göğüs hava yastığına sahip ve manuel ileri/geri konum ayarlı yarış koltuğu; ve karbon dokuma kaplamalı, karbon fiberle güçlendirilmiş plastikten üretilen yarış koltuğu.

 

Porsche Track Precision uygulaması standart

Gerçek zamanlı trafik bilgileri sunan çevrimiçi bir navigasyon modülü olan Porsche Communication Management (PCM) sistemine ek olarak, otomobilde Connect Plus modülü ve Track Precision uygulaması da standart özellik olarak geliyor. Track Precision uygulaması, 911 GT3 sürücülerinin sürüş bilgilerini akıllı telefonları üzerinden görüntüleme, kaydetme ve incelemelerine izin veriyor.

 

Yeni SEAT Ibiza cenevre’de sahneye çıktı

SEAT’ın tüm dünyada 5.4 milyondan fazla adetle en çok satan modeli olan Ibiza’nın yenilenmiş hali, 2017 Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtılıyor. İspanyol marka fuarda ayrıca, CUPRACER Evo 17 ve 300 hp gücündeki Yeni SEAT Leon CUPRA’yı da sergiliyor.

 

Barselona’da geliştirilen ve SEAT’ın geleceğinde belirleyici bir adım olarak gösterilen Yeni SEAT Ibiza, Cenevre Otomobil Fuarı’nda otomobil tutkunlarıyla ilk kez buluştu.

 

SEAT markası için bir dönüm noktası

Markanın ürün atağındaki en büyük adımlardan biri olarak tanımlanan Yeni SEAT Ibiza, Volkswagen Group’un en yeni teknolojisi MQB-A0 platformunun bu segmentte ilk kez kullanıldığı model olmasıyla da öne çıkıyor.

 

Beşinci nesil Ibiza’da ileri teknoloji, sıra dışı dinamizm ve iç alanda dikkat çekici oranda kalite artışı hemen göze çarpıyor. Yeni MQB-A0 platformuyla iç bölüm ferahlığı ve değişkenliği önemli ölçüde geliştirilmiş olan ve daha yüksek sınıfların teknoloji seviyesine çıkan Yeni SEAT Ibiza, zarafeti ve şıklığı birleştirirken, dinamik karakterini de terk etmemiş.

 

Üst düzey kalite ve ileri teknoloji…

Kullanışlılık, akıllı teknoloji ve bağlanabilirlik sunan Yeni Ibiza, kablosuz şarj ünitesi ve GSM sinyal yükselticinin yanı sıra, Leon ve Ateca’da da sunulan ama bu sınıf için hiç de alışılmış olmayan Sürücü Destek Sistemlerini de içeriyor (Ön Bölge Yardımı, Adaptif Hız Sabitleyici ve diğerleri). 8 inç dokunmatik ekranın entegrasyonuyla Apple Car Play, Android Auto ve Mirror Link teknolojilerini içeren Full Link teknolojisinin keyfini rahat bir şekilde sürmek mümkün oluyor.

 

Otomobilde ayrıca Beats ses sistemi yer alıyor: yüksek kaliteli ses eğlence sistemiyle müzik tutkunlarına enerji, duygu ve heyecan sunan marka, müzik dinleme şeklini tamamen değiştiriyor. Sistem, 6 adet hoparlör, 1 adet yüksek kalite subwoofer ve 8 kanallı bir 300W amplifikatör kullanıyor.

 

Bugüne kadar ki en güçlü SEAT: SEAT Leon CUPRA

İspanyol markanın şimdiye kadar ürettiği en hızlı seri üretim modeli olan yeni SEAT Leon CUPRA da Cenevre Otomobil Fuarı’nda SEAT standında sergileniyor. SEAT Leon CUPRA, 300 hp motoruyla 380 Nm maksimum tork üretirken, 0’dan 100 km/s’ye 4,9 saniyede ulaşabiliyor. Güç, tork ve güç dağıtımında yapılan gelişmeler, performans açısından belirgin bir ilerlemeye işaret ederken yeni model ayrıca, Leon serisinin diğer modellerinde de sunulan güvenlik, bağlanabilirlik ve multimedya teknolojisiyle donatılmış olarak geliyor.

 

Daha fazla CUPRA : CUPRACER Evo 17

SEAT’ın fuarda sergilenen bir diğer modeli ise iç ve dış tasarımında estetik bakır detaylara sahip, dış yüzeyi mat gri, içerisi ise karbon fiber olan sıradışı bir model: SEAT Leon CUPRACER Evo 17. TCR Uluslararası Serisi’nde piste çıkması planlanan CUPRA’nın yarış versiyonu model, biri DSG’ye, diğeri manuel sıralı şanzımana sahip iki versiyon olarak sunuluyor. Leon CUPRACER Evo 17, trafiğe çıkabilir versiyonuyla aynı motora sahip olsa da 350 hp güç (2016 versiyonundan 20 hp daha fazla) ve 420 Nm tork üretiyor.

 

Yeni sezon için, fren (kontrol sistemi dahil) gibi çeşitli öğelerde iyileştirmeler yapılmış ve hissiyatı ve yol tutuşunu artırmak için ABS ve ESC özellikleri geliştirilmiş. SEAT Leon CUPRACER Evo 17, kilitli VAQ diferansiyele, 6 piston kaliperli 378 mm çaplı ön disk frenlerine ve arkada 272 mm disklere sahip, önden çekişli bir otomobil.

 

DS 7 Crossback Cenevre’de sahne aldı

Inovasyonu, Fransız zarafetini ve avant-garde tasarım anlayışını eşsiz müşteri programlarıyla buluşturan DS Automobiles, 2017 Cenevre Otomobil Fuarı’nda DS 7 CROSSBACK’in dünya prömiyerini gerçekleştiriyor. SUV pazarında yer alan DS 7 CROSSBACK, DS Markası’nın sıfırdan geliştirilen ilk modeli olarak, yenilikçi teknolojileri, eşsiz tasarımı ve premium özellikleriyle otomotiv dünyasına güçlü bir giriş yapmaya hazırlanıyor. DS 7 CROSSBACK, Cenevre’de 300 HP’lik toplam sistem gücüne sahip E-Tense benzinli-hybrid teknolojisi ile sergileniyor. DS Automobiles tarafından Paris’te geliştirilen ve tasarlanan DS 7 CROSSBACK, Fransa’daki Mulhouse ve Çin’deki Shenzhen Fabrikaları’nda üretilecek.

 

DS Markası’nın güçlü tasarımı

DS 7 CROSSBACK,  krom “DS Wings” ön ızgarasıyla güçlü, karizmatik ve asil bir ifadeye sahip. Yeniden tasarlanan DS amblemi, bir hanedan armasına benzeyen görünüşüyle hemen göze çarpıyor. Ön ve arka çamurluklardaki keskin köşeler, bu yeni SUV modeline güçlü bir görünüm kazandırıyor. Arka tarafı çevreleyen bagaj kapağı görkemli bir tasarıma sahip ve hareketli yanan stopların entegre edildiği karakteristik bir bütünlük sağlıyor.

 

Aydınlatmada, DS’e özgü “Hipnotik Etki”

DS Markası, araçlarında her zaman aydınlatma detaylarını vurguluyor ve bu durum DS tasarımının ayırt edici özelliği olmaya devam ediyor. İşlenmiş mücevherlere benzeyen DS ACTIVE LED VISION farların LED modülleri, DS 7 CROSSBACK’in kapı kilitleri açıldığında kademeli olarak 180 derece dönmeden önce mor bir ışık yayıyor. Görselliği çok hoş, olağandışı, büyüleyici ve hatta hipnotik olan bu etki, aracın hareketli veya park halinde olmasına bakılmaksızın gece gündüz görülebiliyor. Markanın kolaylıkla fark edilmesini sağlayan bu ışıklar, kayarak yanan sinyallerle birleşen dikey LED modüllerle vurgulanıyor. Arkadaki aydınlatma öğeleri de, DS 7 CROSSBACK’in orijinalliğine katkıda bulunuyor. Tamamen LED kullanılan arka bölümde tasarımcılar, DS 3D REAR LIGHTS olarak adlandırılan bu aydınlatmalar için olağanüstü titizlikle geliştirilen lazer gravür teknolojisini kullandılar.

 

İç mekanda 5 farklı ambiyans seçeneği

SUV segmentine muhteşem bir tasarımla dahil olmaya hazırlanan DS 7 CROSSBACK, tüm yolcular için görkemli bir rahatlık ve ferahlık hissi sunan iç mekanı ile rakiplerinden ayrılıyor.

 

Her müşterinin kişisel beklentilerini karşılayabilmek için geniş ve benzersiz bir ustalık bilgisi ile tasarlanan iç mekanda 5 farklı ambiyans seçeneği sunuluyor. DS markasının doğduğu yer olan Paris’i hatırlatması için bu ambiyans paketleri Bastille, Rivoli, Faubourg ve Opéra olarak adlandırılırken, aracında Grand Tourer vurgusunu pekiştirmek isteyenler için tasarlanan ambiyans modeli Performance Line olarak adlandırılıyor.

 

Yüksek standartlarda işçiliğin yansıtıldığı DS 7 CROSSBACK’in iç mekan tasarımında, “DS Inspirations” deri, ahşap ve alkantara detaylar kullanılarak bütünlük oluşturuldu. Direksiyon ve tutma kolları, orta kısım da dahil olmak üzere tamamen deri ile kaplandı ve bu model için özel bir parlatıcı kullanıldı. Seçilen ambiyans paketine bağlı olarak, ortadaki ekranın kontrol düğmesinde kristal kullanımına gidilerek dikkat çekici bir görünüm yakalandı.

 

Kabinin merkezine yerleştirilen 2 adet 12 inçlik ekrandan sürüşe ve araca dair bütün bilgiler takip edilebiliyor. Bu ekranlardan ortada yer alanı; multimedya ara yüzü MirrorScreen ve DS CONNECT fonksiyonlarının kontrol etmesinin yanı sıra navigasyon sistemi ile de uyumlu. Direksiyonun önünde ileriye konumlu ikinci ekran, dijital gösterge paneli için ayrılmış kişiselleştirilebilir bir ekran.

 

İnci dikişli deri koltuklar ve B.R.M Chronographs saat

DS Marka kimliğinin gizli ancak görünür sembolleri olan “inci dikişler”; ön panel, kapılar ve konsolda olduğu gibi Nappa deri koltuklarda da kullanılarak iç mekana eşsiz bir şıklık katıyor. Bu dikiş tekniği, yüksek derecede sofistike detaylar üretmek için “haute couture” uygulamasında kullanılan nakış tekniğinden esinlenilerek geliştirildi ve DS’in döşemecileri tarafından, iç kaplamalar ve koltuk döşemelerinde Fransız geleneğini yansıtarak farklı ve göze çarpan bir marka tasarımı oluşturmak amacıyla kullanıldı.

 

DS 7 CROSSBACK’te 16. yüzyıldan itibaren lüks saat yapımında kullanılan bir kaplama tekniği olan Guilloche da kullanıldı. Saat çerçevesine, kasasına veya hareketli parçalara daha güzel bir görünüm vermek için günümüzde halen kullanılan bu teknikle üretilen yeni bir araç içi saat dizayn edildi.

 

Gelişmiş teknolojiyi gelenekle birleştiren DS 7 CROSSBACK’te, DS Automobiles’in B.R.M Chronographs şirketi ile olan ortaklığı da devam ediyor. DS 7 CROSSBACK’in kokpitinin merkezine muhteşem bir görünüm sunan özel bir saat olan B.R.M R180, araç çalıştığında 180 derece dönerek görsel bir şov sunuyor.

 

DS 7 CROSSBACK’in ses sistemi için Fransa’nın en iyi ses uzmanlarının bulunduğu Focal® Electra ile işbirliği yapıldı. Müzik severlerin taleplerini karşılamak için 14 Focal® Electra hoparlör, kabin içinde belirli noktalara yerleştirildi. Araç içi ses sisteminde bir ilk olarak, müşteriler, prestijli Electra markası etiketi taşıyan müzik sisteminin keyfini çıkartabilecekler.

 

300 HP’lik E-Tense güç aktarımı

Cenevre Otomobil Fuarı’nda dünya lansmanı yapılan DS 7 CROSSBACK’te benzinli-hibrid bir güç ünitesi görev yapıyor. 200 HP’lik benzinli motor ve iki elektrikli motor (Her biri 80kW/109 bhp) toplamında yaklaşık 300 HP’lik bir sistem gücü oluşturuluyor. 8–ileri otomatik şanzıman (EAT8) ön bölümde benzinli ve elektrikli motorların arasına konumlandırılıyor. İkinci elektrikli motor arka aksa güç aktarımını sağlayarak DS 7 CROSSBACK’in 4 çeker olmasını sağlıyor.

 

DS 7 CROSSBACK, dört farklı aktarma moduna sahip: Yüzde 100 elektrikli, şarj etmeden uzun yolculuklar için Hybrid, karma (SPORT) ve 4X4. Araç yavaş giderken (gaz kesildiğinde veya frene basıldığında) akü enerjisi yenileniyor. Tamamen elektrikli kullanımda, 13 kW/h kapasiteye sahip lityum-iyon akü yaklaşık 60 km menzil sağlıyor.

 

DS 7 CROSSBACK’te ayrıca, tamamı Euro 6 emisyon normlarını karşılayan 3 benzinli ve 2 dizel motor seçeneği sunulacak. BlueHDi motorlar 130 (BlueHDi 130 S&S 6 ileri manuel ya da EAT8) ile 180 HP (BlueHDi 180 EAT8) arasında güç üretecek, benzinli motor seçenekleri ise THP 230 S&S EAT8, THP 180 S&S EAT8 ve PureTech 130 S&S 6 ileri manuel oluşturacak. 6 ileri manuel şanzıman haricinde sunulacak olan otomatik şanzımanların tamamı EAT8 olacak.

 

Segmentinde ilkleri yaşatacak sürüş teknolojileri

Otonom araçların geliştirilmesine yönelik ilk adımın atılmasını sağlayan son teknolojik yenilikler, sürücü ve yolcuların güvenlik, konfor ve huzurunu arttırıyor. DS 7 CROSSBACK’te de bu anlamda kapsamlı teknolojik yenilikler sunuluyor.

  • Yoldaki yükseklik ve çukurları kamera aracılığıyla tespit ederek, sürekli olarak amortisörlerin hareketlerini yöneten DS ACTIVE SCAN SUSPENSION
  • Yolda sürüşe destek amacıyla geliştirilen DS CONNECTED PILOT
  • Sürücünün müdahalesine gerek kalmadan aracı otomatik olarak park eden DS PARK PILOT
  • 100 metreye kadar olan mesafede nesne, yaya ve hayvanların daha kolay görülmesini sağlayan DS NIGHT VISION
  • Dikkatsizlik ve yorgunluk belirtilerini algılayan DS DRIVER ATTENTION MONITORING

 

DS ACTIVE SCAN SUSPENSION: Orijinal DS modelinin efsanevi süspansiyon konforu, bu yeni teknoloji ile 21’inci yüzyıla taşınıyor. 1955 yılında tanıtılan ilk DS modeli, sanat harikası tasarımından yenilikçi teknolojilerine kadar büyük bir ilgi görmüştü. DS, günümüzde halen yol tutuş ve konfor açısından dönemi için yeni standartlar oluşturan hidro-pnömatik süspansiyonu ile hatırlanıyor. Onlarca yıl sonra, markanın geliştirdiği, insanların hafızalarında iz bırakan yeniliklerden esinlenen DS mühendisleri ve teknisyenleri, elektronik teknolojisindeki en son yenilikleri kullanarak kamera taramalı aktif süspansiyon sistemi olan DS ACTIVE SCAN SUSPENSION’u geliştirdiler. Yoldaki yüzey bozuklukları, yükseklik ve çukurları tespit eden sistem, amortisörlerin hareketini bu tespitlere göre belirliyor ve her zaman mükemmel konfor sunuyor. DS ACTIVE SCAN SUSPENSION, ön camın içine yerleştirilen ve ön-arka akslar ile elektronik olarak bağlantısı bulunan bir kameranın yol durumunu analiz ederek, araç tepkilerini (Hız, direksiyon açısı, frenler, vb.) buna göre ayarlamak için dört davranış sensörü ve üç akselerometre sensörü ile birlikte çalışıyor. Sistem elde ettiği verileri anında ECU’ya (Elektronik Kontrol Ünitesi) aktarıyor. ECU, edinilen bilgilere dayanarak sürekli olarak süspansiyon hareketlerini sertleştiriyor veya yumuşatıyor. Bu ince ayarlamalar sayesinde, bu benzersiz SUV modelinin sürüş konforu daha da ileriye taşınıyor.

 

DS CONNECTED PILOT: DS 7 CROSSBACK’in otonom sürüşe gidilen yolda sunduğu teknolojilerden biri olan bu sistem sayesinde sürücü istediği takdirde sürüşü sisteme devredebiliyor. Sistem devreye alındığında yine de sürücünün araç kontrolüne hakim olması gerekiyor. Sistem ön tarafı sürekli tarayan kamerası sayesinde yol boyunca aldığı bilgileri analiz ediyor ve ilerlemeyi gerçekleştiriyor. Araç yol çizgilerinin dışına çıkarsa sistem direksiyona müdahale ederek aracın konumunu düzeltiyor. Eğer sürücü, özellikle bir kaza riskinden kaçınmak için aracın gidişatını korumak isterse, direksiyonu tutarak sistemin aracı “düzeltme” fonksiyonuna engel olabiliyor. Düzeltme fonksiyonu, sinyaller aktif iken devre dışı kalıyor. Bu fonksiyon 30 km/s hızdan sonra aktif oluyor. Aktif olduktan sonra ise 0 ile 180 km/s hız aralığında işlevini yerine getiriyor. Bu hassas sistem, trafik sıkışıklığı durumunda da DS 7 CROSSBACK’in kontrolünü sağlıyor.

 

DS PARK PILOT: DS 7 CROSSBACK, park etmeyi sorun olmaktan çıkartan bir teknolojiye sahip. Otonom sürüşe gidilen yolda geliştirilen teknolojiler araç park işlevlerine de destek oluyor. DS PARK PILOT sayesinde, direksiyon veya pedallar kullanılmadan araç kendi kendine geriye doğru veya paralel olarak park edebilir. 30 km/s hıza kadar geçilen bölgelerde araç, boyutlarına uygun bir park alanı tarayabiliyor. Sistem uygun park alanını tanımladıktan sonra, sürücü dokunmatik ekrandan aracın nasıl park edileceğini (Geri pozisyonda, paralel olarak veya doğrudan park yerine) belirleyebiliyor. Park manevrasını belirledikten sonra sürücünün tek yapması gereken Park düğmesine basmak ve “sihir”in gerçekleşmesini izlemek! Benzer sistemlerin aksine, bu yeni park yardımı fonksiyonunu kullanarak park eden veya park yerinden ayrılan sürücünün, aracın hızını ayarlamasına, fren pedalına basmasına veya vites değiştirmesine gerek yok. DS PARK PILOT, aracın ön ve arka tamponlarının alt kısmına yerleştirilen ultrason sensörler aracılığıyla aracı kontrol ediyor ve direksiyonu otomatik olarak yönlendiriyor. Güvenliği sağlamak için, sürücü istediği zaman vites kutusu üzerindeki serbest bırakma düğmesine basarak aracın kontrolünü devralabiliyor. 5 km/s hızda aktif olan DS PARK PILOT fonksiyonu sayesinde DS 7 CROSSBACK, etrafındaki araçların pozisyonlarına göre kendi kendine kolayca park edebiliyor.

 

DS NIGHT VISION: DS 7 CROSSBACK’in segmentindeki benzersiz özelliklerinden bir diğeri olan bu sistem, gece sürüşlerinde büyük kolaylık sağlıyor. Ön ızgaradaki kızıl ötesi kamera, yoldaki 100 metre uzaklığa kadar olan nesneleri, yayaları ve hayvanları algılıyor. Dijital gösterge paneli, sürücünün görüş alanında var olan hemen her şeyi gösterir ve potansiyel olarak tehlikeli olabilecek nesneleri veya canlıları kırmızı bir çizgi ile vurguluyor. Önceden uyarılan sürücü, duruma göre en uygun manevrayı belirleyebiliyor. DS 7 CROSSBACK, segmentinde gece görüşüne sahip ilk araç.

 

DS DRIVER ATTENTION MONITORING: Sürücünün dikkatinde bir azalma olduğunu algılayan sistem, direksiyon üzerindeki kızıl ötesi kamerayı kullanarak çalışıyor. Sistem farklı parametreleri hesaplayarak sürücünün yorgun olabileceğini tespit ediyor ve gerektiğinde yolculuğa ara verilip dinlenilmesi gerektiğine dair uyarı veriyor. Sistem, gözlerdeki yorgunluk belirtileri (sık göz kırpma); dikkatsizlik işareti olan yüz ve baş hareketleri ve aracın yol üzerindeki gidişatı (şerit sapmaları veya sürücünün direksiyon hareketleri) gibi parametreleri hesaplıyor. Sürücünün bu türden hareketlerini algılayan sistem, otomatik olarak sesli alarm sistemini etkinleştiriyor ve orta konsol üzerinde görsel bir uyarı mesajı veriyor.

 

DS 7 CROSSBACK Boyutlar

Uzunluk: 4,57 m

Yükseklik: 1,62 m

Genişlik: 1,89 m

Bagaj hacmi: 555 litre

 

Yeni Honda Type R Cenevre’de tanıtıldı

Dünyanın önde gelen otomobil üreticilerinden Honda, 2017 Cenevre Otomobil Fuarında yeni Type R’ı tanıttı. Seri üretime hazır haliyle sergilenen yeni Honda Type R, daha önceki modelleri gibi Type R geleneğine bağlı kalarak yüksek performanslı kompakt hatchback sınıfının en dinamik ve en hızlı otomobillerinden biri olmayı sürdürecek.

 

Yeni Type R, yeni Honda Civic Hatchback modelinin teknik yapısından yararlanıyor. Honda mühendisleri yüksek performans beklentilerini karşılamak üzere teknik yapıyı kapsamlı bir şekilde revize ettiler. Kullanılan yüksek dayanımlı hafif alaşım malzemeler sayesinde yeni Type R’ın burulma direnci önceki nesil ile kıyaslandığında yüzde 38 oranında arttırıldı.

 

Motor gücünün tekerleklerde neden olduğu baskının direksiyona yansımanı azaltmak ve daha dinamik bir sürüş karakteri elde etmek üzere standart Civic Hatchback modelinin MacPherson tipi ön süspansiyonu elden geçirilirken yeni bağımsız arka süspansiyonun çapraz bağlantıları da güçlendirildi.

 

Yüksek performanslı 2,0 litrelik VTEC-TURBO motor

Birçok ödül alan önceki nesilde kullanılan 2,0 litrelik VTEC-TURBO benzinli motor yeni Type R’da da kullanılıyor. Elden geçirilen motor 320 HP güç ve 400 Nm tork üretiyor. Motor işletim sistemi, gaz emirlerine daha çabuk cevap verecek ve daha dinamik bir sürüş sunacak şekilde yeniden programlandı. Motorun üretmiş olduğu güç altı vitesli manuel şanzıman üzerinden tekerleklere aktarılıyor.

 

Yüksek performanslı kullanımlar göz önüne alınarak aerodinamik açıdan da optimize yeni Honda Type R’da hava akışını iyileştirmek üzere düz bir zemin, geniş hava girişleri, daha hafif çamurluklar ve havayı akıcı bir şekilde ileten tasarımıyla yeni spoyler olmak üzere önlem paketi devreye giriyor. Aerodinamik açıdan yere basma kuvvetiyle kaldırma kuvveti arasındaki ideal dengeyi tesis eden yeni Honda Type R yüksek hızlarda mükemmel bir diz gidiş kararlılığı sergiliyor.

 

Yeni Type R için geliştirilen ve kullanım şekline göre sürücüye araç ayarlarını değiştirme imkanı sunan sürüş modları kullanım kolaylığını destekliyor. ‘Comfort’, ‘Sport’ ve ‘+R’ olmak üzere farklı sürüş modları sunan sistem, seçilen sürüş moduna bağlı olarak amortisör sertliğini, direksiyon sertliğini ve gaz tepkilerini ayarlıyor.

 

10’uncu nesil Civic Hatchback ile birlikte Honda’nın İngiltere tesislerinde Temmuz ayında üretimine geçilmesi planlanan yeni Honda Type R, 2017 Ekim ayında satışa sunulacak.

 

Peugeot’dan Cenevre sürprizleri

Stantta ayrıca yeni Peugeot 3008 ve 5008 SUV modellerini deneyimleme imkanı tanınacak. Ziyaretçiler 3D navigasyonun teknolojik ve etkileyici bir gösterimi ve Samsung Gear VR sanal gerçeklik gözlüğü ile birçok sürüş destek sistemini birebir deneyimleyebilecek. Advanced Grip Control, Yokuş iniş destek sistemi, Aktif şehir içi güvenlik sistemi, Güvenlik takip mesafesi uyarısı ve Aktif şerit takip sistemi olmak üzere sekiz sistemi deneyimleme imkanı tanınacak. Markanın en yeni modellerinde de kullanıma sunduğu bütün bu sürüş destek sistemleri 2020'ye kadar otonom sürüş özelliğine sahip araca giden yolda önemli birer adım niteliğinde.

 

YENİ 2008, 3008, 3008 ÇİN, 4008 VE 5008 İLE PEUGEOT’NUN SUV ATAĞI DEVAM EDİYOR

Peugeot markasının globalleşme süreci devam ederken, bu süreci eksiksiz bir SUV ürün gamı destekliyor:

Peugeot 2008, %10 ile markanın 2016 yılında global pazarlarda satışlarını en çok arttıran modeli olurken büyüme en çok Avrupa, Brezilya ve Japonya pazarlarında gerçekleşti.

– Yeni Peugeot 3008 SUV Avrupa’da olduğu kadar deniz aşırı pazarlarda da büyük bir başarı yakalarken dünya genelinde aldığı 20 kadar ödül ile başarısını perçinledi.

– Yeni Çinli PEUGEOT 3008 giriş seviyesi bir C-SUV araç almak isteyenleri hedefliyor.

– Yeni Peugeot 4008 SUV Çin pazarında satışa sunulurken satışların %40’ı 3. Donanım seviyesinde ve daha üst seviyelerde gerçekleşti.

– Yeni Peugeot 5008 SUV boyutları, geniş yaşam alanı ve akıllı özellikleriyle 7 koltuklu C-SUV pazarının en çok öne çıkan modeli konumunda.

 

PEUGEOT INSTINCT CONCEPT ILE ARTIRILMIŞ ÖZGÜRLÜK

Herkes çevresiyle iletişim halinde olan, tarzıyla fark yaratan ve bulunduğu her ortamda dikkat çeken bir otomobil hayal ediyor. Kullanıcısını anlayan, kullanıcısını çok iyi tanıyan ve kullanıcısının her isteğini öngören bir otomobil. Dahası kullanıcıyla gerçekten uyum içinde bir otomobil. Benzersiz bir sürüş deneyimi sunan her yönüyle mükemmel bir otomobil. Sürücüsüne zaman kazandıran bir otomobil.

PEUGEOT INSTINCT CONCEPT ‘özgürlük’ anahtar kelimesi ile tasarlandı: sürüş modunu seçme özgürlüğü, ve hareket özgürlüğü. Otonom sürüş özelliğine sahip olan PEUGEOT INSTINCT CONCEPT eşzamanlı olarak markanın sürüş keyfi konusundaki kararlılığını da bünyesinde barındırıyor. PEUGEOT INSTINCT CONCEPT sahip olduğu özelliklerle kullanıcısının beklentilerini ve gereksinimlerini en iyi şekilde karşılıyor. Otonom sürüş özelliğine sahip otomobiller bir sonraki otomotiv devrimi olarak öne çıkıyor. Gelecekte her üretici bu özelliği sunuyor olacak. Aradaki fark ise bunu nasıl sunacağı ile ortaya çıkacak.

PEUGEOT INSTINCT CONCEPT nesnelerin interneti ile tam bir bağlanabilirlik sağlıyor Bir otomobil ilk kez aracın kullanıcısının bulutuna bağlantı kurmasını sağlayan Samsung ARTIK Cloud nesnelerin internet (I.o.T) platformuyla donatılıyor. Mobilite kavramına tamamen yeni bir boyut getiren PEUGEOT INSTINCT CONCEPT bağlanabilirlik özelliğine sahip her tür akıllı cihaz ile mükemmel bir uyum içinde çalışabiliyor. Araç, kullanıcının akıllı telefonu, akıllı saati veya evdeki akıllı otomasyon sistemindeki veriyi entegre ediyor. Ev, ofis veya eğlence için bir dizi yeni kullanım özellikleri sunan PEUGEOT INSTINCT CONCEPT kullanıcıya günlük yaşamındaki davranışları sorunsuz ve kolay bir şekilde yerine getirme imkanı sunuyor

PEUGEOT INSTINCT CONCEPT iki farklı aktif sürüş modu (Drive Boost or Drive Relax) ve iki farklı otonom sürüş modu (Autonomous Sharp or Autonomous Soft) olmak üzere toplam dört farklı sürüş modu alternatifi kullanıcıya sürüş modunu belirleme imkanı tanıyor. Devrim niteliğinde PEUGEOT Duyarlı i-Cockpit Peugeot’nun uyarlanabilir i-Cockpit’i otonom sürüş özelliğine sahip aracın gereklerini yerine getirmek üzere yolcu kabinini yeniden yorumluyor. Arayüzler seçilen sürüş moduna veya kullanıcı profiline bağlı olarak sürüş öncesinde, esnasında ve sonrasında yapılandırılabiliyor. Sürücü, PEUGEOT INSTINCT CONCEPT’in kontrolünü her koşulda elinde tutabiliyor. Otonom sürüş modunda sürücü orta konsoldaki i-Device üzerinden araca komut verebiliyor veya araca manevra yaptırabiliyor.

 

PEUGEOT, SÜRDÜRÜLEBİLİR MOBİLİTE ALANINDA ÖNCÜ

1995 yılından bu yana elektrikli araç sektöründe faaliyet gösteren Peugeot, dünyada kapsamlı bir sürdürülebilir mobilite ürün gamı sunan tek marka: elektrik destekli scooter ve bisikletler, elektrikli scooter ve ayrıca binek ve hafif ticari araçlar. Yeni Peugeot Partner Tepee Electric: Elektrikli araç tamamen yeni bir boyut alıyor 2017 Cenevre Otomobil Fuarında dünya tanıtımı yapılacak olan yeni Peugeot Partner Tepee Electric satışa sunulduğu günden bu yana büyük bir başarı elde eden çok amaçlı kullanım özelliklerine sahip Partner Tepee’nin kullanım avantajlarıyla elektrikli araç kullanma keyfini bir arada sunuyor. Beş kişiyi rahat ettirecek şekilde tasarlanan iç mekan değişkenliği ve kullanım özellikleriyle de öne çıkıyor.

Peugeot Partner Tepee Electric ister kişisel isterse de ticari kullanım olsun günlük yaşamın gereklerini yerine getiren ama bunu yaparken elektrikli mobiliteyi tercih etmek isteyen müşteriler için geliştirildi. 170 km’lik menzil Avrupa’nın büyük kentlerinde yaşayan ve her gün ortalama 60 km yol kat eden tüketicilerin beklentilerini rahatlıkla karşılıyor. Peugeot Partner Tepee sahip olduğu niteliklerle elektrikli araçlar için yeni bir kullanım alanı daha yaratıyor. Örneğin Peugeot Partner Tepee ile beş kişilik seyahatler ve aile aktiviteleri artık mümkün. Peugeot Partner Tepee Eylül 2017 itibariyle satışa sunulacak.

Peugeot eC03 D7*: Elektrik destekli bisiklet dünyasına kaliteli bir başlangıç

Şehir içi kullanımına yönelik ulaşılabilir bir Peugeot e-Bike modeli olan Peugeot eC03 D7 1.199 Euro’dan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Mükemmel fiyat-performans dengesiyle dikkat çeken model Peugeot bisikletlerinin devam eden gelişiminin gelmiş olduğu en son noktayı gözler önüne seriyor. Yeni eC03 D7, Peugeot’nun bisiklet ürün gamı içinde uzun yıllardır markanın en çok satan modeli konumunda olan eC03.200’ün yerini alıyor. Sahip olduğu özelliklerle mükemmel bir şehir içi elektrik destekli bisiklet yapısı ortaya koyan Peugeot eC03 D7 ön aksa entegre edilen E-Going elektro motoru, 7 kademeli Shimano vitesi ve dijital ekranıyla kolay bir kullanım ve seçilen batarya tipine bağlı olarak 50, 70 veya 100 kilometre menzil sunuyor.

*eC03 D7: e-elektrik / C-şehir içi / 03-giriş seviyesi/ D7-7 vitesli

Peugeot Scooters, yeni nesil elektrikli mobilite çözümü GenZe’yi tanıtıyor

Elektrikli mobilitenin öncüsü Peugeot Scooters 1996 yılında lanse ettiği Scootelec, ardından 2011 yılında lanse ettiği E-Vivacity modellerinin devamı niteliğinde Cenevre Otomobil Fuarında GenZe by Mahindra işbirliği ile geliştirdiği GenZe (Generation Zero Emission) modelini lanse edecek. Yeni GenZe elektrikli scooter teknolojisinin gelmiş olduğu en son noktayı temsil ediyor. Çıkarılabilir piliyle diğer elektrikli mobilite çözümlerin arasından sıyrılarak öne çıkan GenZe bu sayede kullanıcısına pili doğrudan evde şarj etme imkanı tanıyor. Böylece bir şarj noktası arama gereksinimi ortadan kalkıyor. Arka kısmında bir 12 Volt soketi de sunan GenZe’nin tam şarj süresi 4 saat iken sadece 2 saatte %80 şarj gerçekleştirilebiliyor. Tam şarj ile 45 km menzil sunan GenZe 45 km/s maksimum hıza ulaşıyor ve 0-100 km/s hızlanma süresini 10 saniyenin altında gerçekleştirebiliyor.

TFT teknolojisine sahip tamamen dijital ekran sürücüye; anlık yakıt verimliliği, eko skor veya kilometre başına tüketim gibi verileri gösteriyor. Aracın coğrafi olarak işlenmesini sağlayan özel bir uygulama sayesinde ticari kullanıcılar için filo yönetimi kolaylaşıyor. Güvenliğe her zaman önem veren Peugeot Scooters LED aydınlatma birimleriyle görünürlüğü desteklerken, "exo-skeleton" adındaki alüminyum iskelet güvenliği ve bununla birlikte dayanıklılığı da arttırıyor. İskelete yerleştirilen arka saklama bölmesi eşyaların güvende olmasını sağlarken aracı çalıştırmak için bir güvenlik kodu gerekiyor. GenZe, Sport, Economic, Beginner ve Personal olmak üzere dört farklı sürüş moduyla 2017’nin sonbaharında satışa sunulacak.

 

YENİ PEUGEOT 3008 DKR: 2017 DAKAR’A TARİHİ BİR ZAFERLE İMZASINI ATTI

Dakar’daki ilk zaferden 30 yıl sonra Peugeot Paraguay, Bolivya ve Arjantin boyunca uzanan 9.000 km’lik zorlu mücadelede elde ettiği üçlü zaferle bir kez daha Dakar tarihine imzasını muhteşem bir zaferle attı. Yeni Peugeot 3008 DKR ile mücadeleye katılan: Peterhansel / Cottret, Loeb / Elena ve Despres / Castera ekipleri Güney Amerika’daki yarışın sonunda Fransız bayrağını dalgalandırdı.

Dünyanın en zorlu yarışından zaferle dönen Peugeot 3008 DKR (# 300) ayağının tozuyla 2017 Cenevre Otomobil Fuarında sergilenecek. Peugeot tasarım merkeziyle işbirliği yapan Peugeot Sport yeni Peugeot 3008 SUV’u yüksek performanslı bir yarış efsanesine dönüştürdü. Peugeot Sport, 2016 yılının Dakar galibi Peugeot 2008 DKR’nin teknik alt yapısını kullandı ve söz konusu teknik yapıyı daha da geliştirdi. Performansı arttırmak üzere süspansiyon üzerinde değişiklikler yapan teknik ekip motorun tork eğirişini optimize ederken yeni FIA regülasyonlarına uygun olarak hava emiş portunun çapını 39 mm’den 38 mm’ye düşürdü ve bu nedenle 20 HP kadar güç kaybı yaşadı. Dakar’ın bazı etaplarında kabin içi sıcaklığının 60 °C seviyelerine çıktığından yeni ve verimli bir iklimlendirme sistemi devreye alındı.

Peugeot’nun Dakar zaferleri:

– 1987: 205 T16 Grand Raid ile Vatanen/Giroux zaferi

– 1988: 205 T16 Grand Raid ile Kankkunen/Piironen zaferi

– 1989: 405 T16 Grand Raid ile Vatanen/Berglund ve Ickx/Tarin olmak üzere çifte zafer

– 1990: 405 T16 Grand Raid ile Vatanen/Berglund, Waldegard/Fenouil ve

Ambrosino/Baumgartner olmak üzere üçlü zafer

– 2016: PEUGEOT 2008 DKR ile Peterhansel/Cottret zaferi

– 2017: PEUGEOT 3008 DKR ile Peterhansel/Cottret, Loeb/Elena ve Despres/Castera olmak üzere üçlü zafer

Rakamlarla 2017 Dakar:

– Kilometre: 4.093 km’si süreli 12 etap olmak üzere toplam 8.823 km

– Etap Zaferi: Tamamlanan 10 etaptan 9, Loeb/Elena: 2, 5, 8, 11 ve 12. etaplar olmak üzere 5 etap,

-Peterhansel/Cottret: 3, 7 ve 10. etaplar olmak üzere 3 etap, Despres/Castera: 4. etap olmak üzere 1 etap

– Çifte ve üçlü zaferler: 3, 7, 8, 10, 11 ve 12. etaplar olmak üzere 5 çifte zafer, 3, 8, ve 10. etaplar olmak üzere 3 üçlü zafer.

– Ardışık liderlik: 2, 3 ve 8. etaplar olmak üzere Loeb/Elena, 4. etapta Despres/Castera, 5, 6, 7, 10. etap ile finiş çizgisi olmak üzere Peterhansel/Cottret

– Maksimum hız: 203 km/s (2. etap)

 

Sebastien Loeb ile benzersiz bir sürüş deneyimi

Peugeot, en yeni bağlantı teknolojisi ve geliştirilmiş sanal gerçeklik kulaklıklarıyla Peugeot 3008 DKR ile Sebastien Loeb’ün co-pilot koltuğunda 3 dakikalık benzersiz bir deneyim vaat ediyor.

 

 

PEUGEOT SPORT İMZASINI TAŞIYAN STANDART SPORCULAR: 208 GTi VE 308 GTi

Son derece titiz ve performans tutkunu Peugeot Sport’un uzman mühendisleri günlük kullanıma uygun kaliteden ödün vermeyen, tasarımıyla büyüleyen ve performansıyla meydan okuyan iki adet sporcu yarattı: 208 GTi by Peugeot Sport ve 308 GTi by Peugeot Sport. Sadece tasarımıyla büyülemekle kalmayan 208 GTi by Peugeot Sport aynı zamanda mat mavi/parlak siyah olmak üzere iki rengi sentezleyen çift renkli ve çift malzemeli yeni gövde tasarımıyla bütün bakışları üzerinde topluyor. Ön lansman niteliğinde olan yeni tasarımlı 208 GTi by Peugeot Sport, 308 GTi by Peugeot Sport ile birlikte Cenevre Otomobil Fuarında performans tutkunlarıyla buluşacak.

Peugeot, Peugeot Sport 308 GTi’in performansını daha yakından deneyimlemek üzere Peugeot performans ve spor otomobil tutkunlarına simülatör deneyimi sunacak.

 

PEUGEOT SCOOTERS YENİLİKLERİNİ SERGİLEYECEK

Peugeot Scooters, yeni elektrikli scooter modeli GenZe dışında Fransa’da üretilen 3 tekerlekli Peugeot Metropolis ile markanın premium ürün gamını daha da genişleten Peugeot Belville olmak üzere iki yeni model daha tanıtacak. Üç tekerlekli scooter pazarının en teknolojik modeli: Yeni Peugeot Metropolis Zengin donanımıyla öne çıkan yeni Peugeot Metropolis pazarın en teknolojik scooter modeli olarak sürücüye üst düzey güvenlik ve konfor sunuyor. Yapılan iyileştirmeler sayesinde Euro 4 egzoz emisyon normunu karşılayan Metropolis, Euro 4 PowerMotion 400cc LFE tipi motoruyla benzersiz bir sürüş deneyimi vaat ederken, makul yakıt tüketimi değeriyle çevre dostu bir duruş sergiliyor. Yeni şasi ve süspansiyon ile birlikte ABS, SBC ve TCS gibi elektronik sistemler de sürüş güvenliğine katkı sağlıyor. Zengin ekipman seviyesiyle dikkat çeken Peugeot Metropolis’te ayrıca akıllı anahtar, lastik basıncı kontrol sistemi ve gündüz farları sunuluyor.

13 inç büyüklüğündeki ön tekerlekler sadece sürüş konforu ve sürüş güvenliğini desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda sportif bir görünümü de beraberinde getiriyor. Peugeot Scooters’in en yeni saklama alanıyla donatılan Peugeot Metropolis geniş saklama alanıyla sürücünün kaskı için de alan sunuyor. Yeniden tasarlanan gösterge paneli; hız ve devir göstergelerindeki 3 boyutlu çerçeveler ve kırmızı zemin aydınlatmalı ibreleriyle son derece sportif ve modern bir görünüm sunuyor. Yeni Peugeot Metropolis mat siyah ve kırmızı olmak üzere RX-R, RS ve Allure versiyonlarıyla sunuluyor.

Giriş seviyesi olarak sunulan Active versiyonu da SBC fren sistemi ve 12 inç büyüklüğünde tekerleklerle donatılıyor. Peugeot Scooters’in büyük tekerlekli ürün gamını tamamlayan premium scooter:

 

Peugeot Belville

Adını Paris’in bir semtinden alan Peugeot Belville Avrupa’nın en büyük scooter pazarı olan büyük tekerlekli scooter pazarına tasarımıyla tamamen yeni bir stil yaklaşımı getiriyor. Markanın uluslararası pazarlardaki sınıf atlama stratejisinin yansıması olarak Peugeot Scooters; Citystar, Satelis ve Metropolis modellerindeki PowerMotion motorda da kullanılan LFE teknolojisine sahip yeni nesil bir motor geliştirdi. SmartMotion adındaki bu yeni motor kompakt boyutlarıyla ağırlık avantajı sunarken yüksek verimlilik seviyesiyle çevre dostu bir yapı sergiliyor. Düşük yakıt tüketimi ve düşük emisyon değerleriyle öne çıkan motor modüler yapısı sayesinde farklı modellerde hava veya su soğutmalı olarak kullanılabiliyor. Sınıfının en iyi tork/yakıt tüketimi dengesine sahip olan SmartMotion motor üstün sürüş keyfiyle de dikkat çekiyor.

Kadın ve erkek kullanıcıları hedefleyen modern scooter; LED farlar, LED sinyal lambaları ve ‘3 pençe’ formlu stop lambalarıyla modern ve sportif bir görünüm sergilerken motorun görünürlüğünü de arttırıyor. Zengin ekipman seviyesiyle dikkat çeken Peugeot Metropolis’te ABS, ayarlanabilir hidrolik amortisörler, tam boy kaskı alacak büyüklükte saklama alanı, USB girişi ve kilitli torpido gözü standart olarak sunuluyor.

Yeni Peugeot Metropolis; Allure ve RS versiyonlarıyla satışa sunuluyor. 125 cc’lik versiyonda yeni sıvı soğutmalı SmartMotion motor kullanılırken 200 cc’lik versiyonda ise Euro 4 emisyon normunu yerine getiren EasyMotion motor kullanılıyor.

 

Porsche Panamera Sport Tourismo ve Turbo S E Hybrid Cenevre’de Sahne Alacak

Porsche Cenevre Otomobil Fuarı’nda, lansmanı geçen yıl gerçekleştirilen yeni Panamera Ailesi’nin en yeni iki üyesini ilk kez beğeniye sunuyor. Dünya lansmanı yapılacak modellerin ilki, Panamera Sport Tourismo. 404 kW/550 hp’ye kadar güç sunan Sport Turismo, geniş bagaj kapağı, alçak yükleme kenarı, artırılmış bagaj bölmesi alanı ve 4+1 oturma düzeniyle günlük kullanışlılığın ve maksimum esnekliğin mükemmel birleşimini sunuyor.

 

Yeni Sport Turismo, üç arka koltuğa sahip olan ilk Panamera… İki dış koltuk, bağımsız koltuklar haline geliyor (model hattının, maksimum yolcu konforuna sahip sportif bir performans sunma iddiasıyla uyumlu olarak) ve böylece arkada bir 2+1 yapılandırması oluşturuluyor, Panamera Sport Turismo ayrıca seçenek olarak, arkada iki elektrikle ayarlanabilir bağımsız koltuğa sahip dört koltuklu bir yapılandırmayla da sunulabiliyor.

 

Bu segmentteki ilk uyarlanabilir ve uzatılabilir tavan spoyler’i

Aracın üst tarafında ise tavan, uyarlanabilir bir spoyler’e doğru uzanıyor. Tavan spoiler’inin açısı, sürüş koşullarına ve seçilen araç ayarlarına bağlı olarak üç kademeli şekilde ayarlanabiliyor ve arka aks üzerinde 50 kg’a kadar ek bir bastırma kuvveti yaratıyor. 170 km/s hıza kadar, Porsche Aktif Aerodinamik’in (PAA) merkezi bir sistem bileşeni olan aerodinamik kılavuz öğesi, eksi yedi derecelik bir açıyla geri çekili konumunda kalıyor ve bu da sürüklenme direncini azaltıyor ve dolayısıyla yakıt tüketimini optimize ediyor.

 

170 km/s’nin üzerindeki hızlarda, tavan spoyler’i otomatik olarak artı bir derecelik açıyla çalışma konumuna geçiyor ve böylece sürüş stabilitesini arttırıyor. Sport ve Sport Plus sürüş modları seçildiğinde tavan spoyler’i 90 km/s’nin üzerindeki hızlarda otomatik olarak çalışma konumuna geçiyor. PAA ayrıca, panoramik açılır tavan 90 km/s ve üzeri hızlarda açıldığında tavan spoyler’inin eğim açısını artı 26’ya ayarlayarak aktif yardım sunuyor. Bu durumda spoiler, rüzgar sesinin azaltılmasına yardımcı oluyor.

 

Amiral gemisi olarak ilk plug-in hibrit modeli

Porsche’nin Cenevre’de dünya lansmanını gerçekleştirdiği ikinci model ise, Yeni Panamera Turbo S E-Hybrid… Bu spor otomobil ile Porsche, ilk defa bir plug –in hibrit modeli, model ailesinin “amiral gemisi” olarak konumlandırıyor.

 

Yeni Panamera Turbo S E-Hybrid, 136 HP güç üreten bir elektrikli motor ile 550 HP güç üreten dört litrelik bir V8 motorunu birleştiriyor.

 

Otomobil böylece 0’dan 100 km/s hıza 3,4 saniyede çıkıyor ve 310 km/s maksimum hıza ulaşabiliyor. Dört çeker tahrikli Panamera’nın güç artırma stratejisi, 918 Spyder süper spor otomobilden geliyor. Ortalama yakıt tüketimi 2,9 l/100 km olan yeni amiral gemisi 50 kilometreye kadar tamamen elektrikli olarak gidebiliyor.

 

6 saatte şarj edilebiliyor

Panamera Turbo S E Hybrid’de elektrikli motor, 14,1 kWh enerji kapasitesine sahip sıvı soğutmalı lityum-iyon aküyle çalışıyor. Arkaya entegre edilen yüksek voltajlı akü, 230-V bağlantıyla 6 saatte tamamen şarj oluyor. Otomobil, power charge ile 2,4 saatte de tamamen şarj olabiliyor. Şarj işlemi ayrıca Porsche İletişim Yönetimi (PCM) ve Porsche Connect uygulaması (akıllı telefonlar ve Apple Watch için) yoluyla bir zamanlayıcı kullanılarak da başlatılabiliyor.

Yeni Renault Captur Cenevre’ye damga vuracak

Yeni Captur 7 Mart tarihinde Cenevre Otomobil Fuarı’nda yeni yüzünü gösterecek. Hem iç hem de dış tasarımındaki yeniliklerle ve yeni ekipmanlarıyla, Avrupa’da B segmenti crossover otomobil satışlarında 1 numara olan model (2016’da 215 bin 670 adet) liderliğini sürdürmeyi amaçlıyor.

 

Daha fazla kişiselleştirme

Captur başarısında önemli etken olan unsurları yeni versiyonda da muhafaza ediyor, örneğin çift renkli dış gövde rengi. İki yeni kasa rengiyle kişiselleştirme seçeneklerini zenginleştiriyor : Atacama Turuncu ve Okyanus Mavi ; ayrıca yeni bir tavan rengi de mevcut : Platin Gri. Herkesin kendi Captur’ünü yaratmasına olanak sağlayan 30’dan fazla farklı kombinasyon yer alıyor.

Captur, farklı renklerde 6 iç mekan kişiselleştirme paketi (Fildişi, Okyanus Mavi, Karamel, Kırmızı, Parlak krom ve Eskitme krom) ve 5 dış kişiselleştirme paketi (Fildişi, Okyanus Mavi, Cappuccino, Kırmızı ve Atacama Turuncu (jant kapakları ve kapı panoları çıtaları için) ile fark yaratarak daha da ileriye gidiyor.

 

Markanın kimliğini yansıtan ışık imzası

Markanın son modellerinde olduğu gibi Yeni Captur de bazı versiyonlarda « Pure Vision » full LED ön farlara sahip. Bu teknoloji, farların etkinliğini artırırken aynı zamanda hem estetiği hem de güvenliği artırıyor.

Captur, tamponun alt kısmında, markanın ışıklı imzasını vurgulayan « C » biçiminde LED gündüz farlarına sahip. Arka farlarda da, hem gündüz hem de gece kolaylıkla farkedilebilen bu ışık imzası bunlunuyor.

 

Daha da crossover bir tasarım

Captur ağabeyi Kadjar ile olan ilişkisini güçlendirmek için hamle yapıyor. Ön ızgara özellikle krom bir çıta ile birlikte sınıf atlıyor ve Renault markasının diğer crossover otomobillerine yaklaşıyor. Hem ön hem de arka tampondaki yeni korumalar Captur’ün maceracı özelliğini gözler önüne seriyor.

 

Sabit bir cam tavan

Üçüncü ekipman seviyesinden itibaren, opsiyonel olarak sabit bir cam tavan seçeneği sunuluyor. Sadece çift renkli dış boya seçeneğinde mevcut olan bu yenilik, araç iç mekanının daha aydınlık olmasına katkı sağlıyor.

 

2017 Cenevre Otomobil Fuarı’nda hangi modeller sahne alacak?

2017 Cenevre Otomobil Fuarı 9 Mart’ta kapılarını otomobil meraklılarına açacak. Birbirinden farklı modellerin ve konsept otomobillerin sergileneceği organizasyon şimdiden merak konusu. İddialı modellerin yer alacağı bu etkinlikte hangi otomobiller sergilenecek? Sizler için derledik.