Peugeot, 84’üncü Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı’ndaki standında ürün ve teknoloji alanlarında başlattığı çifte atağının ana unsurlarını vitrine çıkarıyor. Peugeot, tarihinin en genç ürün gamının son üyeleri olan PEUGEOT 108 ve yeni PEUGEOT 308 SW ile fuarda tüm dikkatleri üzerine çekecek. Yeni benzinli 3 silindirli 1.2l PureTech motor, yeni dizel motorları Blue HDi (özel Euro 6 dizel emisyon teknolojisi), dizel hibrit HYbrid4 ürün gamı ve konsept model 2008 HYbrid Air, Peugeot’nun teknoloji ve çevre konusundaki uzmanlığını hem bugün hem de yarınlar için bir kez daha ortaya koyuyorlar. Peugeot, ayrıca RCZ R, 308 R Concept ve 208 T 16 Pikes Peak ile otomobilde keyif ve heyecan unsurunun her zaman marka stratejisinin kalbinde olduğunu gösteriyor.
Fuara gelmesi beklenen 700 000 ziyaretçi, Peugeot’nun 2014 Cenevre Otomobil Fuarı’ndaki 2650 m2’lik standında teşhir edilen 28 seri model ve konsept otomobil arasında dünya prömiyeri yapılan iki yeni modelle de tanışma fırsatı bulacaklar.
Yeni PEUGEOT108’ler: Hepsi birbirinden özgün!
Peugeot 107, müthiş ticari başarılarla dolu zengin bir kariyerin ardından – 800,000’den fazla satış – 2014 yazında yerini Peugeot 108’e bırakacak.
Peugeot, B ve C segmentlerindeki ürünlerini baştan sona yeniledikten sonra, Cenevre’de yeni şehir modelini sergiliyor ve artık Avrupa pazarının %10’undan fazlasını oluşturan dinamik A segmentinde bir yenilik rüzgarı estiriyor.
Kompakt (uzunluğu 3,47 m), hafif (ağırlığı 840 kg’dan başlıyor) ve şehre doğal bir şekilde uyarlanmış bir otomobil olan Peugeot 108, 3 ve 5 kapılı hatchback versiyonları ile piyasaya sürülecek. Ayrıca, 108 TOP olarak adlandırılan üstü açılır bir modeli de bulunacak!
Peugeot 108’in net hatları, teknolojik farları ve azami derecede azaltılmış dingil çıkıntılarıyla dinamizme vurgu yapan şık ve özgün tasarımı kişiselleştirmeye açık. Böylece herkesin zevkine göre bir 108 olacak. 108 müşterileri sekiz kasa rengi arasından seçim yapma imkanına sahip olacak (bunlardan 2’si yepyeni). Ayrıca 108 TOP’da üç tente rengi seçeneği bulunuyor. 3 kapılı hatchback versiyonda iki çift renk seçeneği sunuluyor. Ayrıca yedi farklı kişiselleştirme ve iç ambiyans teması mevcut.
Peugeot 108, markanın ürün gamında yükseliş yani ürünlerin daha yüksek donanımlı versiyonlarına ağırlık verme stratejisine katkıda bulunuyor. Aracın dışındaki zenginlik içinde de devam ediyor. Oturma kabini konforlu ve giriş kolay nitelikte; tercih edilen donanım seviyesine bağlı olarak, 7”lik büyük bir dokunmatik ekran, geri görüş kamerası, Eller Serbest Giriş ve Çalıştırma, otomatik klima, elektrikli ve ısıtmalı dikiz aynaları ve otomatik yanan farlar var. Çağının aracı olan şehirli Peugeot 108 gelişmiş bir internet temelli bağlantı sistemine de sahip. Yeni MirrorScreen teknolojisi bunun kanıtı.
Kompakt ve şık model aynı zamanda kullanışlı olmayı da biliyor: 196 l’den 750 l’ye çıkabilen, sınıfına göre oldukça geniş bir bagaj hacmine sahip.
Peugeot 108 müşterileri, hepsi düşük tüketimli olan (CO2 emisyonları 88 g/km’den itibaren) iki adet 3 silindirli benzinli motor (1.0 l VTi 68 ve 1.2 l VTi 82) bazında iki ünite arasından tercih yapma imkanına sahipler. Şehirde kullanımı kolaylaştırmak için, aracın elektrik asistanslı direksiyonu ve süspansiyon kalitesi ona her koşulda güvenli, canlı ve etkin bir sürüş özelliği kazandırıyor.
Yeni PEUGEOT 308 SW : Şık ve ferah station-wagon
Yeni Peugeot 308, pazarın kalbinde, stratejik C segmentinde (Avrupa pazarının üçte birinden fazlası) yer alıyor. Toplam 46.000’den fazla siparişle (2014 Ocak sonu itibariyle) –%40’ından fazlası üst donanım düzeyinde -, 2013 sonbaharında piyasaya sürülen yeni Hatchback 308 daha şimdiden kendisi için belirlenmiş olan iddialı hedeflere ulaşıyor.
Önümüzdeki Nisan ayından itibaren yeni 308 ürün arzı ikinci bir siluetle daha da zenginleşecek. Baştan sona yeniden tasarlanmış olan ve selefinden sadece ismini devralan yeni Peugeot 308 SW, hacim, iç mekan genişliği, modülerlik ve pratiklik bakımlarından sınıfının temel değerlerini karşılayan güçlü ve farklı bir alternatif oluşturuyor. Bu modelin hedefi, Avrupa’da C segmentinin %10’unu oluşturan station-wagon sınıfında kendisine yakışan yeri almak olacak.
Araç, tasarımcılar ve mühendisler tarafından çok sayıda üstün özellikle donatıldı. Köklü bir hafifletme girişimine dayanan etkili bir tasarım, dinamik tasarım, yenilikçi sürücü bölümü, benzersiz sürüş keyfi, düşük tüketimli yenilikçi motorlar ve en üst düzeyde kalite.
Tasarımcı ve mühendisler, yeni EMP2 platformu sayesinde, bir yandan araca cömert boyutlar (uzunluk 4,53 m), pazarın en iyilerinden olan bir kabin genişliği ve yükleme hacmi (610 ila 1660 dm3 VDA) kazandırırken, aynı zamanda aracın ağırlığını öncüsüne göre 140 kg azaltma başarısını gösterdiler.
Yeni Peugeot 308 SW’nin 1,69 m2’lik muazzam bir cam tavan ile aydınlanan sade ve teknolojik iç mekanının ayırt edici özelliklerinden biri Peugeot i-Cockpit. Peugeot i-Cockpit, daha heyecanlı bir sürüş sağlayan kompakt bir direksiyon simidi, bilgilerin ideal şekilde okunmasını sağlayan yükseltilmiş gösterge paneline, yüksek bir orta konsola ve 9,7”lik dokunmatik bir ekrana sahip. Bu özellikleriyle, i-Cockpit kesinlikle rakiplerinden ayrılıyor.
Sırasıyla 130 ve 155 hp güç üreten benzinli turbo kompresörlü 1.2 l ve 1.6 l iki motor ile 92 ila 150 hp arasında güç geliştiren dört adet 1.6 ve 2.0 HDi dizel motor (ki bunların bir kısmı daha şimdiden Euro 6 standartlarını yerine getirmektedir), optimize aerodinamikleri (Cx: 0,28, Scx: 0,64) ve azaltılmış olan ağırlıkları sayesinde, yeni Peugeot 308 SW’ye oldukça düşük emisyon değerleri sağlıyorlar: Böylece, yepyeni 130 hp’lik 3 silindirli benzinli turbo motor PureTech 1.2 e-THP’nin CO2 emisyonları 109 g/km ile sınırlı kalıyor. Diğer yandan, altı vitesli mekanik vites kutusu ile eşleşen 120 hp’lik yeni 1.6 l Blue HDi versiyonu, karma parkurda sadece 3,2 l/100 km düzeyinde rekor tüketim ile 85 g/km C O2 emisyon değeri sergiliyor.
Yepyeni bir sürüş deneyimi otomobil severleri bekliyor. Peugeot’nun bütün bilgi birikimi, yeni yürüyen aksam ve geniş boyutlu fren sistemini destekleyen son nesil ESP ile Peugeot 308 SW üzerinde kendini gösteriyor. Yeni platformun kazandırdığı avantajlarla (kütlenin hafifletilmesi, ağırlık merkezinin alçaltılması, elektrikli direksiyon) birleşen bu özellikler, yeni 308 SW’ye C segmentinin station-wagon sınıfında referans oluşturan dinamik bir sürüş özelliği kazandırıyor, çeviklik, konfor ve üst düzey yol tutuşunun bir araya gelmesini sağlıyor.
Sürüşe yardımcı olan çok sayıda teknolojik sistem (örneğin Ölü Nokta Gözetimi, Aktif Hız Sabitleyici, Çarpışma Riski Uyarısı ve Otomatik Acil Durum Freni), güvenliği daha da artırıyor. Gittikçe daha da geliştirilen Internet bağlantısı, Park Assist sistemi veya Driver Sport Pack’in her biri, araç içinde heyecan ve konforu arttıran birer donanım niteliğinde
Segmentte bir başka yenilik oluşturan Full Led farlar üst donanım seviyelerinde standart olarak yer alıyor.
Peugeot’nun teknoloji uzmanlığı: Verimlilik ve heyecan
Peugeot, 2013 yılında Avrupa’da satışa sunduğu modellerin CO2 emisyonlarının ağırlıklı ortalamasını daha da düşürdü. 2012’de 121,6 g/km emisyon ortalamasına karşılık 2013’ün on bir ayında 115,2 g/km ile Peugeot, çevreye en çok saygı gösteren markalar arasında ilk üç arasında yer aldı. Bu sonuçlar, C ve D segmentlerinde geniş ölçüde temsil edilen bir ürün dizisi için dikkat çekici bir başarıyı yansıtıyor.
Peugeot’nun çevre politikası doğrultusunda, termik motorlar sürekli geliştirilirken (verimlilik artışı, downsizing, stop&start…), yeni nesil 3 silindirli PureTech benzinli motorlar ailesine e-THP versiyonlar katıldı ve HDi motorlar Euro 6 standardına geçiş amacıyla teknolojik sıçrama gösterdi.
Böylece, yeni Peugeot 308 1.2 l e-THP 130 hp üretiminde, altı ileri mekanik vites kutusu ile eşleşen direkt enjeksiyonlu turbo kompresörlü yepyeni 3 silindirli Pure Tech benzinli motor ilk kez kullanıldı. Modüler ve kompakt, çevreye saygılı ve yüksek performanslı olan bu motorda, verim ile teknoloji en üst düzeyde bir araya geliyor. Yüksek basınçlı (200 bar) direkt enjeksiyon ve yüksek randımanlı yeni nesil turbo, en düşük devirlerden itibaren sıra dışı bir sürüş keyfi sunuyor. 1750 devir/dakika devirde elde edilen 230 Nm azami tork ile, bu motor pazarın en iyi düşük devir torku/güç uzlaşmasını sergiliyor. Her şartta optimum verimi garanti edecek şekilde, torkun %95’i 1500 ila 3500 devir/dakika arasında kullanılır durumda kalıyor.
Güç ve keyif düzeyi değişmeden, tüketimler ve CO2 emisyonları %21 oranında azaltılıyor.
Peugeot, Cenevre’de ayrıca yeni dizel Blue HDi’yi tanıtıyor. Bundan böyle, Peugeot 308, 308 SW ve 508’lerin çok sayıda versiyonu bu teknolojiden yararlanıyor. Benzersiz bir şekilde SCR (Selective Catalytic Reduction) ile katkılı partikül filtresini bir araya getiren bu teknoloji, e-HDi motorların NOx salınımının %90’a varan oranlarda azaltılmasını ve CO2 emisyonları ile tüketimin optimize edilmesini sağlarken, bir yandan da parçacıkları sayı olarak %99,9 oranında filtrelenmesini sağlıyor. Şimdiden Euro 6 dizel standartlarını büyük ölçüde karşılayan Blue HDi teknolojisi aşamalı olarak Peugeot’nun bütün modellerinde kullanılacak.
İlk defa 508 2.0 Blue HDi 180’de kullanılan üçüncü nesil altı vitesli AISIN otomatik vites kutusu da, 308 SW’de 2,0 l Blue HDi 150 motorla eşleşti.
Bu yeni otomatik vites kutusu Quickshift teknolojisinden yararlanıyor. Bu teknoloji, hızlı vites değiştirmelerle üst düzey bir akışkanlık ve kullanım keyfini aynı anda sağlıyor. Vites kutusunun tasarımı, CO2 emisyonlarında büyük bir düşüş sağlıyor: 308 SW’de, manuel vites kutusuna göre CO2 emisyon farkı 5 g/km’ye iniyor (eşdeğer lastiklerle) ve bu şekilde bu versiyonu sürüş keyfi ve tüketim bakımından en üst düzeye getiriyor.
Peugeot’nun çevre konusundaki öncülüğünü ve gam yükseltme stratejisini gösteren başka bir örnek de, HYbrid4 dizel hibrit teknolojisi. Bu teknoloji, ilk defa 2012 yılında 3008 HYbrid4’te tanıtılmış, daha sonra 508 RXH ve 508 HYbrid4’te de kullanılmaya başlanmıştı. Peugeot, HYbrid4 çekiş zinciri ile çevreyi korumaya yönelik özellikler ve sürüş heyecanı bakımından daha önce eşi görülmemiş bir ürün dizisi sunuyor. Üç HYbrid4 modeli şimdiden 36,000 müşterinin beğenisini kazandı.
Önden çekişi sağlayan 2.0 HDi FAP motor ile arka dingili üzerindeki elektrikli motorun sağladığı toplam 200 hp güç ile, HYbrid4 modelleri, sundukları 4 sürüş modu seçeneği ile (otomatik, “ZEV”, spor, 4×4 ) yeni bir sürüş deneyimi sundukları gibi, aynı zamanda 85 g/km’den başlayan düşük CO2 emisyonlarıyla da göz dolduruyorlar.
Ancak Peugeot, ileri vadede sadece 2 l/100 km tüketim değerine sahip, fiyatıyla erişilebilir seri üretim bir araç üretme hedefine ulaşmak için daha devrimci çözümlere yöneliyor.
Nitekim, bu hedefe giden yolda kilit bir aşama oluşturan HYbrid Air teknolojisi ile, Peugeot öncü rolünü bir kez daha ortaya koyuyor. Uluslararası satış hedefine sahip olan 2008, benzinli motor ile sıkıştırılmış havayı düşük maliyetli bir teknoloji kapsamında birleştiren bu yeni çekiş ünitesi için doğal bir uygulama ortamı oluşturuyor. Bu teknoloji, 2016’dan itibaren B ve C segmentlerindeki binek otomobillere ve hafif ticari araçlara uygulanacak ve beş kıtada geniş kitlelerin erişebileceği bir konumda olacak.
2008 HYbrid Air, iki enerjiyi bir arada kullanarak farklı durumlara göre en iyi verimin elde edilmesini sağlıyor: Özellikle fren ve hız kesme aşamalarında enerji geri kazanımıyla üretilen sıkıştırılmış hava, son nesil 3 silindirli benzinli motora en iyi çalışma noktalarında yardımcı oluyor veya gerektiğinde tamamen onun yerine geçiyor.
Pnömatik kısmı orta tünelde yüksek basınçlı bir tank, arka dingil üzerinde düşük basınçlı bir tank ve şanzıman üzerine kurulu bir motor/pompa grubundan oluşan HYbrid Air çekiş zinciri, aracın iç mekan genişliğine ve modülerliğine olumsuz etki yapmadan sürücüye üç farklı kullanım modu sunuyor: Hava (ZEV), Benzinli ve Karma.
Ürün gamında yükseliş ve benzersiz sürüş deneyimleri
Cenevre’deki Peugeot standında, ziyaretçiler Peugeot’nun tasarım ve sürüş keyfi konusundaki bilgi birikiminin başka bir örneğini hayranlıkla izleme fırsatı bulacaklar. Benzersiz RCZ R, şimdiden 57,000’den fazla otomobil tutkununun gönlünü fetheden simgesel spor kupe RCZ’nin daha da geliştirilmiş ve güçlendirilmiş versiyonu. Yıl başındaki lansmanından bu yana Peugeot’nun tarihindeki en güçlü seri üretim modeli ünvanına sahip.
Yeni 270 hp’lik 1.6 l motoru – bu sınıfta spesifik güç rekoru – Euro 6 standartlarını karşılıyor ve CO2 emisyonları 145 g/km ile sınırlı kalıyor. Böylece RCZ daha önce eşi görülmemiş bir performans ve verim grafiği çizmiş oluyor. Özgün imza niteliğinde ve yoğun heyecanlar vaat eden alçaltılmış zemin yüksekliği ve 19” tekerlekleri, RCZ R’ye daha da güçlü ifadesi olan bir duruş kazandırıyorlar. Sürücü koltuğundan elitist iç ambiyansa kadar, sürücü, Torsen kilitli diferansiyel ve özel yürüyen aksamı sayesinde motorun performansını tam anlamıyla değerlendirebilecek.
Ultra sportif konsept otomobil 308 R Concept, seri üretim otomobilin saflığını ve tasarım kimliğini radikal bir değişime uğratıyor. Alçaltılmış duruşu, geniş tekerlek izleri ve kaslı omuzlarıyla, 19” laleli tekerlekleri üzerine oturan 308 R Concept, sportif hevesiyle ve haşin karakterini gizlemeye çalışmıyor. Çift renkli karbon gövdesinin altında, 1.6 l’lik 4 silindirli RCZ R benzinli motor gizli. Peugeot mühendisleri, bu motordan 270 hp üretmeyi başardılar. Bu rakam sınıfında rekor niteliğinde 170 hp/l’ye yakın bir spesifik güç anlamı taşıyor. Motorun tüm potansiyelini değerlendirmek için, 308 R Concept Torsen kilitli diferansiyelli bir ön takım ve devasa boyutlu bir fren sistemi ile donatıldı.
2013, 208 için bir güçlenme yılı oldu. Bu model, 2013 yılında, Avrupa B segmentinin hatchback sınıfında ilk üç arasındaki yerini sağlamlaştırdı. 2013 yılı, aynı zamanda, Peugeot seri-2 efsanesinin varisinin yarış versiyonları ile Peugeot Sport için başarılara dolu bir yıl oldu.
İsviçre’de otomobil severlerin 208 T16 Pikes Peak etrafında epey vakit geçirecekleri muhakkak: Ari Vatanen’in 405 T 16’sı ile efsanevi Amerika yarışındaki ilk zaferinden 25 yıl sonra, bu kez, yine artık efsaneleşmiş olan 208 T 16 Pikes Peak’in direksiyonunda (208’in son noktaya varmış versiyonu: 3,2 l’lik V6 bi-turbo, 875 kg 875 hp; 0-100 km/h 1”8 saniye…), Sébastien Loeb, 8’13” 878 ile, 20 km tırmanış rekorunu kırdı. Bir markanın mükemmellik tutkusunu yansıtan insan ve makinenin ortak macerası.