Etiket arşivi: trafik kazası

Zorunlu Trafik sigortası hakkında bilinmesi gerekenler

Zorunlu trafik sigortası, motorlu bir aracın işletilmesi halinde oluşan trafik kazası sonucu üçüncü şahısların maddi ve manevi açıdan gördüğü zararları güvence altına almaktadır.

Mağdur tarafın aracında oluşan değer kaybı ve üçüncü şahısların sakatlanması ve hayatını kaybetmesi durumunda oluşacak maddi kayıplar sigorta kapsamındadır.

Zorunlu trafik sigortasının yaptırılması zorunlu olup bu durum devletin kontrolündedir. Trafik sigortası olmadan trafiğe çıkan araçlar yakalandıklarında trafikten men edilirler. Bu nedenle trafik sigortası oldukça önemlidir.

Zorunlu Trafik sigortasının kapsamı

Zorunlu trafik sigortası, olası bir kazada üçüncü şahıslara verilen zararları karşılar. Aracı işletenin uğradığı bir kazada sigortalının zararı önlemek veya azaltılmak amacıyla yapacağı makul ve zorunlu masraflar teminat limitleri sigorta dahilinde sigorta şirketi tarafından karşılanır.

Araca bağlı olarak çekilmekte olan römork veya yarı römorkların (hafif römorklar dahil) veya çekilen bir aracın sebebiyet vereceği zararlar çekicinin sigortası kapsamındadır. Ancak, insan taşımada kullanılan römorklar, bunun için özel şartlar içeren ek bir sorumluluk sigortası ile teminata dahil olabilir. Bu sigorta genel şartların B.2.4. maddesi hükmü çerçevesinde sigortalının haksız taleplere karşı savunmasını da temin eder. Yeni düzenlemeye göre sigorta teminat türleri, “maddi zararlar teminatı”, sağlık giderleri teminatı, “sürekli sakatlık teminatı” ve “destekten yoksun kalma teminatı” olarak standarta bağlandı.

Maddi Zararlar Teminatı, hasar gören aracın değer kaybı dahil hak sahibinin doğrudan malları üzerinde oluşan zararları karşılar. Sağlık Giderleri Teminatı ise;  üçüncü kişinin trafik kazası dolayısıyla bedenen eski haline kavuşması için protez organ bedelleri de dahil olmak üzere yapılan tüm tedavi giderlerini içerir. Mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince gerekli olan bakıcı giderleri ve sağlık harcamaları sağlık gideri teminatı kapsamındadır.

Trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler de bu teminat kapsamında karşılanır. Sağlık giderleri Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup sürekli bir sakatlık halinde sigorta şirketi devreye girmektedir.

Sürekli Sakatlık Teminatı, üçüncü kişinin sürekli sakatlığı halinde ileride uğrayacağı maddi kayıpları karşılama amaçlı bir teminattır. Kaza sonrası yapılan tedavilerin ardından hastanın sürekli sakatlık durumu belgelendikten sonra söz konusu olan bakıcı giderleri teminat limitleri dahilinde sigorta  kapsamındadır. Tazminat miktarı belirlenirken sakat kalan kişinin durumu dikkate alınır.

Sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporu dikkate alınır. Tazminat ödemesinde, ilgili sağlık hizmet sunucularınca tanzim edilecek trafik kazasına ilişkin belgelerde illiyet bağı ile ilgili tespitin yer alması durumunda, sigorta şirketi bu tespitin aksini iddia etme hakkına sahiptir.  Sigortacı söz konusu rapor hakkında ilgili mevzuat uyarınca itiraz usulüne başvurduğunda mağdurun itiraz üzerine yaptığı belgelenmiş harcamaları bu teminat kapsamında karşılamakla yükümlüdür.

Destekten Yoksun Kalma (Ölüm) Teminatı ise üçüncü kişinin hayatını kaybetmesi halinde ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılar. Söz konusu tazminat miktarının tespitinde ölen kişi esas alınır.

Teminat dışında kalan haller

Sürücünün kusurlu olduğu durumlarda oluşan zararlar teminat dışındadır. Sürücünün kusurlu olduğu kaza sonrası meydana gelen ölümlerde ise mağdurun yakınlarına destek tazminatı verilmemektedir.

Gelir kaybı, kar kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti kaynaklı zararlar nedeniyle ileri sürülen tazminat talepleri karşılanmaz.

Sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri teminat dışındadır. Ayrıca manevi tazminat talepleri karşılanmaz.

Motorlu araç kazalarından dolayı toprak, yeraltı suları, iç sular, deniz ve havanın kirlenmesi ve biyolojik çeşitlilik gibi doğal yaşama zarar veren çevresel faktörlere bağlı tazminat talepleri karşılanmıyor.

12.4.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’na göre terör eylemlerinde ve bu eylemler için kullanılan araçlarda meydana gelen zararlar sigorta kapsamına dahil değildir.

Alkollü araç kullanımı sonrası oluşan hasarlar trafik sigortası tarafından karşılanmaz.

Zarar görenlerin beraberinde bulunan bagaj ve benzeri eşya dışında sigortalı araçta veya bu araç vasıtasıyla çekilen römorkta/yarı römorkta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlardan dolayı sigortalıya karşı ileri sürülecek talepler kapsam dışındadır.

Sigortalının aracına veya bu araç vasıtasıyla çekilen römorklara ve yarı römorklara veya çekilen araçlara gelecek zararlar nedeniyle ileri sürülecek talepler karşılanmaz.

Tazminat ve giderlerin ödenmesi

Hak sahibinin kaza ile ilgili belgeleri sigortacıya ilettiği tarihten sekiz iş günü içinde sigortalıya tazminatı ödenir. Sigortacı kendisine iletilen belgeleri uygun görmediği takdirde hak sahibinden yeni bir belge talep edebilir ve bu belgeler ulaşıncaya kadar ödeme süresi uzar.

Yeni trafik sigortası şartlarına göre eşdeğer parça konusuna açıklık getirildi. Kaza sonrası hasar gören parça, onarımı mümkün değilse veya eşdeğer parça ve ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değişimine imkân yoksa orijinali ile değiştirilecek. Kaza tarihine göre model yılından itibaren 3 yaşını aşmayan motorlu araçlarda hasar gören parça, onarımı mümkün değilse öncelikle orijinali ile değiştirilecek, orijinal parçanın bulunmaması durumunda eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değiştirilecek.

Ancak model yılından itibaren 3 yılı geçmeyen motorlu araçta hasar gören parçanın orijinal olmadığı durumda, eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değişim yapılır.

Bu parçaların onarımı mümkün olduğu halde, sigorta şirketinin onayı olmadan orijinal parça ile onarım yapıldığında şirket herhangi bir sorumluluk almayacak. Sigortacının sorumluluğu, eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça bedeli ile sınırlı olacak. Ayrıca sigortalı aracını istediği serviste tamir ettirme imkanına sahip olacak.

Onarım masrafları aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşıyorsa ve eksper raporu ile onarılması mümkün olmayan bir durumda olduğu belirlenmişse, araç tam hasarlı grubuna girer.

Bu durumda, tazminatın ödenebilmesi için aracın hurda olduğuna ilişkin hurda tescil belgesi sigortacıya ibraz edilmelidir.

Hak sahibi aracın hasarlı haliyle kendisine bırakılmasını istiyorsa, aracın riziko tarihindeki rayiç değeri ile hasarlı hali arasındaki tutar zorunlu trafik sigortası limitleri dahilinde sigortalıya tazminat olarak ödenebilir.

Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.

Zorunlu trafik sigortası fiyatları sigorta şirketlerine göre değişiklik göstermektedir. Yeni trafik sigortasıyla birlikte trafik sigortasında tam serbest döneme geçildiğinden primler sigorta şirketlerinin değerlendirmesine göre belirlenir. Fiyatların belirlenmesinde aracın durumu, modeli gibi detaylar esas alınır.

Zorunlu Trafik Sigortası hizmeti sunan Allianz sigorta, araç sahiplerine birçok avantaj sağlıyor.  Sigorta kapsamında herhangi bir kaza sonrası üçüncü şahısların gördüğü bedensel zararlar ve karşı tarafın aracında meydana gelen maddi zararlar sigorta şirketi tarafından karşılanıyor. Ayrıca Otomobil ve Kamyonet kullanıcıları için Süper Trafik paketi de sunuyor.. Zorunlu trafik sigortası hakkında daha detaylı bilgi için www.allianzsigorta.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

2014’te trafik kazalarında ölüm oranı arttı

Sağlık Enstitüsü Derneği, Karayolu Trafiğinde Yol Güvenliği 2014 Karnesini açıkladı. Derneğin Yol Güvenliği Programı Direktörü Tanzer Gezer, Kasım 2014 sonu itibariyle, toplam 343.855 kazada, ölümlü ve yaralanmalı kazaların oranının %45 olarak gerçekleştiğini bildirdi.

Okumaya devam et

Trafik kazalarını önlemek gençlere kuralları öğretmekten geçiyor

Goodyear ve Avrupa Sürücü Okulları Federasyonu’nun 2013 sonunda tamamladığı araştırması; ebeveynlerin, gençlerin sürüş davranışları üzerindeki etkilerini ortaya çıkardı. Sürüş eğitmenlerine sorularak yapılan araştırmaya göre, ebeveynlerde gözlemlenen kötü alışkanlıklar, gençlerin dikkatsiz araba kullanmasına neden oluyor .

Dünyanın önde gelen lastik üreticisi Goodyear ve Avrupa Sürücü Okulları Federasyonu (EFA) tarafından yürütülen araştırmaya göre kötü sürüş alışkanlıkları ebeveynlerden çocuklarına geçiyor. Araştırma sonuçlarına göre ebeveynlerin kötü sürüş alışkanlıkları, genç sürücülerin yol güvenliği tutumlarını olumsuz yönde etkiliyor. Bu sorun en az Polonya, İsviçre ve Çek Cumhuriyeti’nde görülürken; İtalya, Fransa, Avusturya ve İspanya’da ise oran oldukça yüksek. Rusya’da ise özel bir durum ortaya çıkıyor. Eğitmenler Rusya’da ebeveynlerin çoğunluğunun (yüzde 72) çocukları için iyi bir örnek olduğunu düşünüyor. AB ortalamasındaki rakamlar arkadaş baskısının da gençlerin pervasızca sürüş eğilimi (yüzde 51) üzerinde büyük etkisi olduğu ortaya koyuyor.

Avrupa sürüş eğitmenleri arasında yapılan araştırma sonuçları, eğitmenlerin yaklaşık dörtte üçünün (yüzde 76) ebeveynlerin sürüş alışkanlıklarının genç sürücülerde kötü bir etkiye sahip olduğunu ortaya çıkarıyor. Sürüş eğitmenlerine göre gençlerin ebeveynlerini rol model alma oranı Türkiye’de yüzde 86. Bu oran Belçika’da yüzde 62’ye kadar düşüyor. Yol güvenliğini evde çocuklara öğretme oranı AB ortalamasına göre yüzde 32 iken, Türkiye’de bu oran yüzde 41’ e ulaşıyor.

Goodyear Avrupa, Orta doğu, Afrika Bölgesi (EMEA) Tüketici Lastiklerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Michel Rzonzef araştırma bulguları hakkında, “Deneyimli eğitmenlerden alınan kaliteli sürüş dersinin yerini herhangi bir şey tutamasa da, bu bulgular güvenli sürüş davranışlarını aşılamanın evde ve erken yaşlardan itibaren başlaması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu araştırmanın, yeni nesil bilinçli sürücüler yaratma konusunda ebeveynlere bir uyarı çağrısı olmasını umuyoruz” şeklinde konuştu.

Konuyla ilgili olarak Avrupa Sürücü Okulları Federasyonu Başkanı John Lepine ise “Bu bulgular, gençlerin direksiyon başında olumlu rol modellerine sahip olmasının ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Gençler erken yaşlardan itibaren iyi veya kötü alışkanlıklar kazanıyor. Anne babalar kendi sürüş alışkanlıklarının, çocuklarının yol güvenliği tutumlarını nasıl etkilediğini daha fazla farkında olursa, ortaya çıkacak sonucun daha güvenli yollar ve daha sorumlu genç sürücüler olacağına inanıyoruz” dedi.

Sürüş eğitmenleri, ebeveynlerin çocuklarının güvenli bir sürücü olma şansını artırmak için çocukları için olumlu bir örnek oluşturmak dışında, evde yol güvenliği hakkında konuşma, çocuklarının gelişimini ilk elden görmek için bir yolcu olarak sürüş derslerine katılma ve trafiğe kapalı alanlarda pratik yapmasını sağlama gibi çocuklarının sürüş eğitiminde daha büyük bir rol oynamanın da önemini vurguluyor.

Araştırma Hakkında:
Çalışma, sürüş eğitmenlerinin yol güvenliği bilinci, inancı ve uygulamalarına yönelik öğretim tutumlarının genç sürücüler arasında daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla Goodyear EMEA adına Reputation Inc. tarafından gerçekleştirilmiştir. Anket 15 farklı ülkede sürüş eğitmenlerine dağıtılan 37 soruyu kapsamaktadır.. Katılan ülkeler : Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Polonya, Rusya, İsviçre, İspanya, İngiltere, Türkiye ve Güney Afrika. Her ülkede sürüş eğitmenlerinin genel nüfusu araştırılmış, daha sonra anketi doldurmak için her ülkeden bir temsilci örneği gerekmiştir. Tüm anketlerden soruların cevapları harmanlanmış ve hem bireysel ülke düzeyinde ve AB genelindeki düzeyde analiz edilmiştir. AB analizine dahil edilen ülkeler şunlardır: Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Polonya, İsviçre, İspanya, ve İngiltere (örneklem büyüklüğü n = 2.334). Genel Avrupa analizi yapılırken, veriler bütün ülkelere eşit söz hak vererek, ülke nüfusuna göre eşit ağırlıklı olmuştur. Saha çalışması 2013 Ağustos ayından Eylül ayına kadar gerçekleştirilmiştir. Mülakatlar her ülkenin yerel dilinde çevrimiçi yapılmıştır. Araştırmanın tüm sonuçları istek üzerine mevcuttur. Bu araştırma 2012 yılında 16 ülkede 6400 acemi sürücü arasında gerçekleştirilen araştırmayı oluşturmuştur: (Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Polonya, Rusya, İspanya, İsveç, İsviçre, Güney Afrika, Türkiye ve İngiltere).