Audi, 2017 yılı itibarıyla Avrupa fabrikalarında BoschRexroth’un kaynak kontrolörlerini kullanmaya başlayacak. Yeni birleşik kontrol sistemi, kaynak kontrolü ile kaynak tabancasının doğrudan tahrik sistemini birbirine bağlayacak. Bu gelişmiş çözüm, doğru güç kullanımını artırarak ve çevrim süresini kısaltarak daha yüksek bir süreç performansı sunacak. Sistem sağlayıcısı olan BoschRexroth transformatör tedarik ediyor, eğitimler veriyor ve sahadaki müşteriye hem devreye alma hem de operasyonlar süresince destek sunuyor.
Yeni kaynak teknolojisi modern otomobillerin hafif yapısı sonucu ortaya çıkan gereksinimleri karşılıyor. Alüminyum, yüksek çekme dayanımlı çelik, plastik ve diğer malzemelerin artan kullanımı, otomobil gövdelerinin yapımında kullanılan malzeme sayısının yükseldiği anlamına geliyor. Bu da güvenli bağlantı noktaları oluşturmayı zorlaştırdığından, kaynak noktalarının iyileştirilmesi için daha yüksek teknolojiye ihtiyaç duyuluyor.
BoschRexroth, ürün ve uygulama alanındaki uzun süreli deneyimlerinden yola çıkarak güvenli kaynak denetimi PSI6000 ve akıllı tahrik sistemi IndraDrive Cs’den oluşan yeni bir çözüm sundu. Bu çözümde kaynak tabancasının tahrik kontrolü, robottan çıkıp doğrudan kaynak kontrolüne geçiyor.
Düşük işletim maliyetleri ve daha kısa çevrim süresi
Orta frekans dönüştürücü ve entegre bir süreç izleme özelliği olan Rexroth kaynak sistemi PSI6000, test çevrimlerini genişleten, yüksek bir kaynak nokta kalitesi sunuyor. Böylece operasyon maliyeti azalıyor ve üretim sistemi daha esnek hale geliyor. Bosch Rexroth, kanıtlanmış teknolojisini, kompakt servo tahrik sistemi IndraDrive Cs ile bir araya getiriyor. Böylece kaynak kontrolü, sürücünün de doğrudan kontrolünü sağlıyor. Akım, zaman ve güç unsurlarının en uygun şekilde senkronize edilmesi çevrim süresini kısaltıyor. Aynı işletim ara yüzü, kaynak kontrolü ve servo tabancası kontrolünün programlanmasını ve arızalarının giderilmesini kolaylaştırıyor. Guenther Widmann, “Birleşik kontrolörler, güvenli kaynak kalitesi ve ekonomik verimlilik konusundaki yüksek beklentilerimizi karşılıyor. Aynı zamanda Bosch Rexroth, devreye alma ve destek konularında sunduğu yüksek kalite ile güvenilir bir iş ortağı olduğunu kanıtladı” dedi.
Önemli teknik veriler
Yüksek hassasiyet: Lineer olmama < ±1 mm RS-422 çıkış sinyali (1.024 atım/com)
-40 °C ile +70 °C arasında geniş sıcaklık aralığı Deniz suyunda yüksek basınç direnci (IP68, 10 bar)
Patlama olasılığı bulunan ortamlar için onaylı (ATEX bölge 1)
İpeğin tarihte krallara layık ve imparatorlara özgü gücü yansıtan bir sembol olarak rol oynaması göz önüne alınarak, Rolls–Royce Motor Cars Bespoke tasarım ekibi kişiye özel lüks otomobil üretiminin Rolls–Royce demek olduğunu doğrulayan tek seferlik göz kamaştıran bir otomobil yarattı.
Modern konforun gerçekliğini yansıtırken Serenity, kusursuz dokumalarıyla gösterişli lüks otomobil iç dünyasını baştan yaratacak. Bu özgün tasarım sadece Rolls–Royce Motor Cars’ın sunabileceği sanatçılık, yaratıcılık ve ayrıntıcılığın bir kanıtı.
Markanın Bespoke tasarım ekibi bu otomobili üretirken krallara ve kraliçelere, imparatorlara ve imparatoriçelere yaraşan Rolls-Royce otomobillerinin gösterişli iç tasarımlarından ilham alırken aynı zamanda Avrupa mobilyasının çağdaş yorumlarıyla Japon Kraliyet Kimono tasarımlarını yenilikçi, modern ve huzur verici bir şekilde Rolls–Royce iç tasarımına uygulamak adına birleştirmişlerdir.
Ford Başkan ve CEO’su Mark Fields, “Önümüzdeki on yıl otomobillerin otonom olmasıyla tanımlanacak ve otonom araçların toplumdaki etkisi, Ford’un hareketli montaj hattının 100 yıl önce yaptığı gibi olacak” dedi. Fields sözlerine “Ford bir yandan otomotiv ve mobilite şirketi olarak büyürken, pazara otonom araç sunma konusundaki öncülüğümüzü de güçlendirecek ve aynı zamanda bu teknolojiyi başkalarına da lisanslamamızı sağlayacak olan Argo AI’ya yaptığımız yatırımın paydaşlarımız için önemli bir değer yaratacağına inanıyoruz.” Şeklinde devam etti. Ford’un sanal sürücü sistemini geliştiren mevcut ekip, otonom araçların beyni olacak olan yazılımı Argo AI’nın robotik yeteneği ve uzmanlığıyla birleştirecek. Bu inovatif ortaklık Ford’un SAE 4 seviyesindeki otonom araçlarına yönelik sanal sürücü sistemini sunmak için çalışacak.
Bu süreçte Ford, otonom araç platformu, sistem entegrasyonu, iç ve dış tasarımı, üretimi ve uyumluluk tescil prosedürlerini yürütmeye devam edecek. Argo AI, Ford’un otonom araç yazılım geliştirme çalışmalarına ortak olarak sürücüsüz otomobillerin ticarileşmesini güçlendirecek.Bu yılın sonuna kadar, Argo AI’nin Pittsburgh’taki merkezinde, Güneydoğu Michigan ve Kaliforniya Körfezi’ndeki yerlerinde 200’den fazla ekip üyesinin çalışması bekleniyor
Türkiye’nin öncü otomotiv sanayi şirketi Ford Otosan, 2016 yılı finansal sonuçlarını açıkladı. Ford Otosan, 2015 yılında elde ettiği ihracat liderliğine 2016 yılında da devam etti. Toplam satış adetlerinin %2 daraldığı 2016 yılında satış gelirleri olumlu satış miksi, fiyatlama politikası ve güçlü ihracat sayesinde %9 artarak 18 Milyar TL. olan Ford Otosan’ın ihracat gelirleri %15 artarak 12 Milyar TL oldu. Yurtiçi satış gelirleri 6 Milyar TL olan Ford Otosan, bir önceki yıla göre %13 artışla 955 Milyon TL net kâr elde etti.
Ford Otosan, 333 bin 749 adetle Türkiye ticari araç üretiminin %62’sini, 257 bin 246 adetle ihracatının %65’ini tek başına gerçekleştirdi. Zorlu bir yıl olan 2016’da kapasite kullanım oranını %80 seviyesinde korudu. Türkiye’nin ticari gücü Ford Otosan’ın ticari araç liderliği 2016 yılında da, %30 pazar payıyla devam etti. Türk mühendisliğinin gururu Ford Courier ise pazara sunulduğu günden bu yana elde ettiği başarısını sürdürerek yine yılın en çok satan hafif ticari araç modeli oldu. Ford Otosan, toplam otomotiv pazarında 2016’yı 3. sırada kapadı.
Ford’un Avrupa ticari araç liderliği Ford Otosan ile devam etti
Avrupa ticari araç pazarı 2016 yılında %12 büyürken, Ford Avrupa ise %13,2 pazar payıyla liderliğini sürdürdü. Ford’un önümüzdeki dönemde liderliğini sürdürme hedefi ve Avrupa’da satılan Transit araç gamının %81’inin Ford Otosan tarafından üretilmesi, şirketi bu büyümeden en fazla faydalanacak konuma getirdi.
Haydar Yenigün: “Dijital dönüşüm ve inovasyon odağıyla çalışmalarımıza şevkle devam edeceğiz”
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün şirketin 2016 yılı sonuçlarıyla ilgili şu açıklamaları yaptı; “Sanayide yaratıcılığın, güvenilir üretimin ve başarının uzun soluklu bir yol olduğunun bilincindeyiz ve ülkemiz için artan oranda katma değer sağlamak için çalışıyoruz. Kur hareketliliği, ÖTV ve toplumsal gelişmelerden dolayı zor bir dönemden geçilen 2016 yılında, Ford Otosan olarak üretime ve değer katmaya odaklandık. İç pazarda ticari araçlarda kârlı büyüme stratejimiz ve güçlü ürünlerimizle liderliğimizi sürdürdük, sonuç olarak yılı güçlü finansal sonuçlarla tamamladık. 2016 yılında Ford Otosan açısından başardığımız önemli dönüm noktalarından biri de; Türk mühendisliğinin gururu, fikri ve sınai hakları yüzde yüz Ford Otosan’a ait olan Ecotorq motorumuzu hattan indirmek oldu. Yeni Ford Trucks kamyon ve çekicilerimizi pazara sunduk ve ağır ticari araç pazarında tarihimizdeki en yüksek pazar payını elde ettik. Önümüzdeki dönemde de, “Türkiye’nin en değerli ve en çok tercih edilen sanayi şirketi” olma vizyonumuz doğrultusunda dijital dönüşüm ve inovasyon odağıyla çalışmalarımıza şevkle devam edeceğiz.”
Ford Motor Company, 2021 ylında pazara sunacağı otonom aracın sanal sürücü sistemini geliştirmek amacıyla Argo Al şirketine önümüzdeki 5 yıl boyunca 1 milyar $ yatırım yapacağını ve bu teknolojinin farklı markalara da lisanslanabileceğini duyurdu. Google ve Uber’in eski yöneticilerinin bir araya gelerek oluşturduğu Argo AI, Ford’un içinden ve dışından, otonomi konusunda çalışan mühendis ve robot bilimcileri bir araya getirecek. Robot teknolojisi ve yapay zeka konularında uzman kişilerin liderliğini ise Argo AI kurucuları, şirket CEO’su Bryan Salesky ve COO Peter Rander yürütecek. Brayn Salesky ve Peter Rander, Carnegie Mellon Ulusal Robot Teknolojisi Mühendisliği Merkezi mezunu ve sırasıyla Google ve Uber’in otonom sürüş takımlarının eski liderleri olma özelliğine sahipler.
Ford Başkan ve CEO’su Mark Fields, “Önümüzdeki on yıl otomobillerin otonom olmasıyla tanımlanacak ve otonom araçların toplumdaki etkisi, Ford’un hareketli montaj hattının 100 yıl önce yaptığı gibi olacak” dedi. Fields sözlerine “Ford bir yandan otomotiv ve mobilite şirketi olarak büyürken, pazara otonom araç sunma konusundaki öncülüğümüzü de güçlendirecek ve aynı zamanda bu teknolojiyi başkalarına da lisanslamamızı sağlayacak olan Argo AI’ya yaptığımız yatırımın paydaşlarımız için önemli bir değer yaratacağına inanıyoruz.” Şeklinde devam etti. Ford’un sanal sürücü sistemini geliştiren mevcut ekip, otonom araçların beyni olacak olan yazılımı Argo AI’nın robotik yeteneği ve uzmanlığıyla birleştirecek. Bu inovatif ortaklık Ford’un SAE 4 seviyesindeki otonom araçlarına yönelik sanal sürücü sistemini sunmak için çalışacak.
Bu süreçte Ford, otonom araç platformu, sistem entegrasyonu, iç ve dış tasarımı, üretimi ve uyumluluk tescil prosedürlerini yürütmeye devam edecek. Argo AI, Ford’un otonom araç yazılım geliştirme çalışmalarına ortak olarak sürücüsüz otomobillerin ticarileşmesini güçlendirecek. Bu yılın sonuna kadar, Argo AI’nin Pittsburgh’taki merkezinde, Güneydoğu Michigan ve Kaliforniya Körfezi’ndeki yerlerinde 200’den fazla ekip üyesinin çalışması bekleniyor
Yeni SEAT Leon’un 1.2 TSI 110 HP Style modeli 75 bin 400 TL’den başlayan tavsiye edilen anahtar teslim fiyatla satışa sunuluyor. Markanın tarihindeki en büyük ürün atağı kapsamında geliştirilen Yeni Leon, bugüne kadar Leon Ailesi’ni başarıya taşıyan tasarım, dinamizm, keyif ve kullanım kolaylığı gibi unsurları daha da geliştiriyor. “Leon Formülü” olarak tanımlanan, tasarım ve işlevselliğe dayanan bu formülün geldiği en son nokta olan Yeni Leon, markanın başarı hikayesini devam ettirmeyi hedefliyor.
Sürüş destek sistemleri, güvenlik sistemleri ve bağlanabilirlik ile ilgili yeni teknolojileri barındıran Yeni SEAT Leon, 5 kapılı ve ST gövde seçenekleri ile sunuluyor.
Daha keskin, daha ahenkli bir tasarım
Leon’un başarısındaki ana sebeplerden biri kuşkusuz göz alıcı tasarımına dayansa da yeni versiyonunda bazı değişiklikler yapıldı. SEAT Tasarım Direktörü Alejandro Mesonero Romanos bunu “Yeni SEAT Leon da her şey değişmesine rağmen aslında hiçbir şey değişmedi diyebiliriz. Çok cazip bir model olan Leon’un imajinı değiştirmek gerekmiyor, sadece güçlendirmek ve tazelemek gerekiyordu.” diye özetliyor.
Dış tasarımına bakıldığında Yeni SEAT Leon’da ön ve arka bölüm daha keskin ve iddialı hatlara sahip hale gelirken; sert yatay hatların belirginliği ön ve arkada azaltıldı. Böylece otomobil, keskin ve agresif tasarımının yanı sıra aynı zamanda daha ahenkli bir görünüm de elde etti. Bir başka yenilik ise, otomobilin algılanan büyüklüğünü artırmak için, ızgarayı – normalde daha üst araç kategorisinde bulunabilecek olan – daha zengin bir krom kullanarak, 40 mm. daha büyütmek oldu. Karakter, kalite açısından dış kısımda olduğu kadar iç kısımda da güçlendirildi.
Yeni Leon’un içinde yer alan LED ambiyans aydınlatması, yeni tasarlanan 8 inçlik ekran üzerinden sürücünün isteğine göre ayarlanabilir özellikte tasarlandı. Yeni geliştirilen Full-LED teknolojili dış aydınlatma sistemleri ise, en kötü hava şartlarında bile iyi performans gösteren yeni arka lambalar ve ön farlar nedeniyle özellikle belirtilmeye değer hale geldi. Üstelik LED teknolojisi sinyaller ve sis lambalarında da kullanıldı.
Geniş motor yelpazesi
Yeni Leon 110 hp ile 150 hp arasında uzanan güç değerlerine ve olağanüstü tork rakamlarına sahip tümü turbo olan motor yelpazesiyle sunuluyor. Yeni SEAT Leon’un geniş motor yelpazesi, dizel ve benzinli versiyonları kapsıyor. Dizel motorlar arasında 115 hp gücünde yeni bir 1.6 TDI motor bulunuyor. Bu motor hem otomatik hem de manuel şanzımanla sunuluyor ve 4,0 litrelik düşük yakıt tüketimi ile dikkat çekiyor.
SEAT Leon’da sunulan benzinli motorların gücü 110 hp ile 150 hp arasında değişirken, 1,0 litre TSI üç silindirli 115 beygir gücündeki motor en yeni ve farklı versiyonu oluşturuyor. Bu Ecomotive motor 4,4 litrelik düşük yakıt tüketimi ile dikkat çekerken, CO2 emisyonu da ortalama 102 g/km seviyesinde kalıyor.
Yeni XCELLENCE trim
SEAT Leon, üç ekipman serisi ile sunuluyor: Style, FR ve XCELLENCE. Giriş seviyesi Style donanım, yalnızca cazip bir fiyat sunmakla kalmıyor, aynı zamanda 16” alüminyum alaşımlı jantlar, LED Gündüz Sürüş farları, elektrikli park freni, otomatik klima gibi günlük yaşamda gereksinim duyulan tüm özellikler ile yedi hava yastığı, XDS ve Arka Park Sensörü gibi güvenlik sistemlerini de sunuyor.
FR donanımı ise ek olarak 17” alüminyum alaşımlı jantlar, sunroof, Full LED Farlar, 8” bilgi-eğlence ekranı ve ön park sensörlerine sahip.
Leon ile satışa sunulan yeni donanım paketi ise serinin konfor özellikli donanımı olan XCELLENCE. Leon XCELLENCE, krom tasarımlı ön ızgara, yeni ön ve arka tamponlar, krom yan cam çerçeveler ve 17” alüminyum alaşımlı jantlarıyla parlıyor. XCELLENCE paketi aynı zamanda Full LED ön farlar, ön-arka park sensörleri, KESSY Anahtarsız Giriş ve Çalıştırma Sistemi, Geri Görüş Kamerası, sunroof ve 8” bilgi-eğlence ekranını da içeriyor.
Yeni Leon’da en yeni Sürücü Destek Sistemleri
Yeni Leon, SEAT’ın Ateca ile başlattığı gelişmiş sürücü destek sistemleri seçeneklerini de barındırıyor. Opsiyonel Trafik Sürüş Asistanı, Adaptif Hız Sabitleme sistemi, Acil Durum Asistanı ve Uzun Far Asistanı bu teknolojilerin başlıcaları. Yeni SEAT Leon’da ayrıca tüm donanımlarda Elektrikli Park Freni standart olarak sunuluyor.
Bağlanabilirlikte son nokta
Birçok sürücü için, bağlanabilirlik (Connectivity) özellikle şehir yaşamında, dijital dünya ile iletişimde öncelikli yere sahip. SEAT markası da en son nesil Easy Connect eğlence ve bağlanabilirlik sistemi Full Link ile bunu kullanıcılarına sunuyor. Media System plus, 8 inçlik ekranı ile kullanım kolaylığı sunarken, yeni nesil bilgi eğlence sistemlerinin zirvesini oluşturuyor. Merkezi gösterge panelinde kolaylıkla ulaşılabilen Kablosuz Şarj Ünitesi akıllı telefon şarjını ilk defa olarak kablosuz yapmayı mümkün kılıyor ve tavan anteninin otomatik eşleşmesi sayesinde daha iyi bir sinyal çekişi sağlıyor. Full Link hemen hemen tüm akıllı telefon kullanıcıları için bağlanabilirlik dünyası anlamına geliyor. MirrorLink’in yanı sıra Full Link, Apple CarPlay ve Android Auto (Türkiye’de henüz kullanılmamaktadır) fonksiyonlarını da içeriyor. Full Link, Leon’un bilgi-eğlence sistemi üzerinden akıllı telefonları ve uygulamalarını güvenli bir şekilde çalıştırılmasını sağlıyor.
Türk otomotiv sektörünün halen faaliyette olan en köklü üreticisi TürkTraktör, 2016 yılına ait finansal sonuçlarını açıkladı. TürkTraktör, Ankara ve Sakarya Erenler’de bulunan fabrikalarında 2016 yılında toplam 46 bin 31 adet traktör üretimi gerçekleştirdi. Yurtiçi pazardaki satışlarını hız kesmeden yılın son çeyreğinde de sürdüren şirket, bu alanda da yeni bir rekora imzasını attı. Yurtiçi satış adedini çeyrekler bazında %23 oranında artıran TürkTraktör’ün yıl boyunca yurtiçi pazarda yaptığı toplam satış ise 33 bin 605 adede ulaştı. Şirketin yurtdışı satışları ise 2016 yılında 12 bin 625 adet olarak gerçekleşti.
Türkiye’nin traktör devi, 2016’da hayata geçirdiği çalışmalar sonucunda yılı 3,4 milyar TL’lik toplam ciroyla tamamlayarak yine çok başarılı bir sonuca daha imza attı. Şirketin yurtiçi cirosu geçtiğimiz yıla göre %14’lük bir artışla 2,5 milyar TL ; yurtdışı cirosu ise %4 oranındaki artışla 974 milyon TL’ye yükseldi.
Türkiye traktör pazarının son 10 yıldır kesintisiz lideri olan TürkTraktör, yıl boyunca kârlılığını da artırmayı sürdürdü. 2016 yılsonu sonuçlarına göre şirketin FAVÖK tutarı 512 milyon TL’ye çıkarak bir önceki yıla göre %23’lük bir artış gösterirken şirketin net kârı ise geçen yıla göre %44 oranında artarak 370 milyon TL olarak gerçekleşti.
TürkTraktör Genel Müdürü Marco Votta:
“Türkiye pazarındaki kesintisiz liderliğimizi 10. yılına taşıdık ”
TürkTraktör Genel Müdürü Marco Votta; 2016 yılı ve çalışmalarıyla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“2016, hem dünyada hem de Türkiye’de farklı gündemlerle birlikte oldukça hareketli geçen ve değişimlerin yaşandığı bir sene oldu. Buna rağmen dünyanın en büyük 4. traktör pazarı olan Türkiye’de bu pazar 2016 yılında rekor derecede büyüdü. TürkTraktör olarak, daha önceki yıllarda da olduğu gibi 2016’da işimize odaklandık: Daha çok çalışmak, üretmek ve koymuş olduğumuz tüm hedeflerimize ulaşmak… Yıl boyunca da tüm çalışmalarımızı bu yaklaşımla sürdürdük.
Kuruluşumuzun 62. yılı olan 2016’da 800 bininci traktörümüzü ürettik; hem New Holland hem Case IH markalı traktörlerimizin yeni serilerini çiftçilerimizle buluşturduk. Ar-Ge tarafındaki çalışmalarımızla farkımızı yine ortaya koyduk ve çiftçilerimizin hayatını kolaylaştıran ürünleri piyasaya sunmaya devam ettik. Üretimdeki rekabet gücümüzü Dünya Klasında Üretim (World Class Manufacture) metodolojisi ile yaptığımız planlı iyileştirme ve geliştirme çalışmalarımız sayesinde 2016’da da sürdürdük. Bunun bir sonucu olarak Ankara fabrikamız “Bronz Fabrika” ünvanını almaya hak kazandı. İnsan kaynaklarından ihracata, teknolojiden Ar-Ge’ye uzanan geniş bir yelpazedeki ödüllerimize, yenilerini eklemenin gururunu yaşadık.”
Yurtiçi traktör pazarı %5 büyüme ile rekor kaydetti
Son 30 yılda toplamda 18 yılı pazar lideri olarak tamamladıklarını belirten Marco Votta; “Bu önemli pazardaki kesintisiz liderliğimizi 10. yılına taşımanın mutluluğunu yaşıyoruz. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı rakamlara baktığımızda; 2016 yılında yurtiçi traktör pazarının bir önceki yıla göre %5 büyüyerek 70.205 adede yükseldiğini görüyoruz. Bu da Türkiye traktör pazarı için yeni bir rekor demektir” dedi.
TürkTraktör’ün Kurumsal Sosyal Sorumluluk projesi:
Filizlerin Mucizeleri ile tarım ve otomotivde kadın istihdamını artırmayı hedefliyor
Kurumsal Sosyal Sorumluluk çalışmalarına bir yenisini ekleyen TürkTraktör’ün son projesi “Filizlerin Mucizeleri” hakkında Marco Votta; “Tarım ve otomotiv alanında kadın işgücünün ve girişimciliğinin arttırılmasını desteklemek üzere hayata geçirdiğimiz ‘Filizlerin Mucizeleri’ projesi; aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği yaklaşımımızın da bir ürünü. Bu projemizi Eğitim, Tarımsal Üretim ve İstihdam olmak üzere 3 farklı konuyu sahiplenecek şekilde tasarladık. Kadın istihdamını artırmak için sürekli çalışmalara devam ederken, eğitim ayağında 5 ilde 58 mesleki ve teknik anadolu liselerini ziyaret edecek ve yaklaşık 3 bin kız öğrenciyle bir araya geleceğiz. Öğrencilere burs ve staj imkanı sağlayacağız” dedi.
Marco Votta, projenin Tarımsal Üretim ayağında ise kadın çiftçi ve aileleri ile bir çalışma başlattıklarını belirtti: “Projemize katılan kadın çiftçilerimiz ve ailelerine Türkiye’de henüz yaygınlaşmamış özel bir bitkinin yetiştiriliciği konusunda destek veriyoruz. Çiftçilerimize ekimden hasata, girişimcilikten pazarlamaya, organik tarımdan sağlıklı beslenmeye kadar farklı alanlarda eğitimler verirken; yetiştirilecek karabuğdayla da yöre ve ülke ekonomisine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Emeği geçen tüm proje ortaklarına da teşekkür ederim.”
TürkTraktör – 2016 Yılı Sıralama ve Ödülleri
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) – İhracat Şampiyonları Sıralaması
Genel Sıralama – 27. Sıra / Makine ve Aksamları Kategorisi – 1 . Sıra
İstanbul Sanayi Odası (İSO)
Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Sıralaması 24. Sıra
Fortune 500 Türkiye Araştırması 45. Sıra
Capital 500 Türkiye Araştırması 53. Sıra
Brand Finance Marka Araştırması 32. Sıra
Stevie®Awards 2016
Yol Haritam ve Parlayan Yıldızlar Projeleri / Gümüş Ödül
Ankara Sanayi Odası (ASO)
Onur, İhracat, Kurumlar Vergisi ile Ar-Ge&Patent olmak üzere 4 Ödül
TürkTraktör 2015 yılı Faaliyet Raporu
Uluslararası ARC Ödülleri / Bronz Ödül
Creativity International Awards / Gümüş Ödül
TürkTraktör Ankara Fabrikası
WCM (World Class Manufacturing – Dünya Klasında Üretim) ‘Bronz Fabrika’ Seviyesi
SAP
TürkTraktör ERP Projesi – ‘Yılın Dijital Dönüşüm’ Ödülü
Lancia’nın tasarım konusunda iddialı modellerinden olan Fulvia 1.3s bir açık arttırmada satışa sunuldu. 1973 yılında İtalya’da ki ilk sahibine teslim edilen model, şu an İngiltere’de bulunan 3. Sahibinin elinde. 2014 yılından beri 3. Sahibinde olan model 108 Bin Km bandını devirmiş. Modelde fren kaliperleri ve sıvıları özenle değiştirilmiş. Tütün rengi derisi ve dikişli detaylarıyla iç mekan oldukça şık. Modelde hiçbir yıpranma belirtisi bulunmuyor. İlk günkü tazeliğini koruyan model iştah kabartıyor.
Modelde 1.3 litrelik V4 motor bulunuyor. LanciaFulvia S bu ünite ile tam 90 Hp güç üretiyor. V4 silindirler motora 45 derecelik bir açı ile yerleştirilmiş. Modelin orijinal bakım kitabı hala üzerinde saklı. Müzayedede satılacak olan modelin başlangıç fiyatı ise belli değil.
Bazı modeller ciddi sorumluluk ve beceri ile yol üstünde yürütülmeli. McLaren 12C ise bu modellerden biri. Videoda yer alan sürücü bu iki beceriye de sahip değilmiş gibi görünüyor. Bu sebepten dolayı sürüş esnasında aracı tamamen parçaladı. Videoda yanında yer alan eğitmenin gayet sakin olduğu gözlerden kaçmıyor. Sürücünün ise başının belada olduğunu düşünebilirsiniz. Modelin tüm aksları tamamen parçalanmış durumda. Sürücü için ciddi bir fatura çıkarılacak diye de düşünebilirsiniz. Ancak 99$’a yapılan kasko müşterinin kesinlikle hayatını kurtarmış.
Chevrolet ailesi Redline Special Edition isimli özel bir seriye kavuştu. Markanın 9 farklı modeline uygulanacak olan bu özel paket ile otomobiller fazlasıyla ilgi çekici olacak. Uygulanacak modeller ise şu şekilde sıralanıyor. Cruze LT, Malibu LT, Camaro SS and LT, Trax LT, Equinox LT, Traverse Premier, Colorado LT, Silverado Double Cab LT Z71 ve Silverado Crew Cab LTZ Z71. Modellerde ilk dikkat çeken farklılık siyah renkli jant grubu oluyor. Ayrıca jant üzerinde kırmızı şeritler kullanılmış. Bu özel seri modellerin fiyatı ise henüz belli değil.
Italdesign 2017 Cenevre Otomobil Fuarı için hazırladığı 4. Teaser fotoğrafını yayınladı. 7 Martta Gerçekleşecek olan fuar tüm otomobil severler tarafından merakla bekleniyor. Italdesign ise bu etkinliğe özel hazırladığı bir model ile kafaları karıştırmış durumda. 4. Kez yayınladığı Teaser fotoğrafı ise yeniden kafaları karıştırmaya yetti. Yayınlanan fotoğrafta büyük karbon fiber bir arka kanat göze çarpıyor. Stop grubu ince bir şerit halinde oluşturulmuş. Ayrıca tam ortasında “Italdesign” logosu da unutulmamış.
Teaser fotoğrafında yer alan modeli Lamborghini Huracan olarak tahmin ediyoruz. Ancak yayınlanan fotoğraflardan bunun kararını vermek oldukça zor. Şu an için aracın marka ve modeli açıklanmadı. Büyük bir gizlilikle saklanan model fazlasıyla merak ediliyor.
Toyota, 2017 yılında da “dünyanın en değerli otomotiv markası” seçildi. Marka değerlendirme ve pazarlama ajansı Brand Finance tarafından her yıl gerçekleştirilen en değerli 500 küresel marka raporunda, otomobil sektöründe tüm markaları geride bırakan Toyota, birinciliğini devam ettirerek önemli bir başarıya imza attı. Raporda Toyota’nın marka değeri 46,2 milyar dolar olarak belirlendi.
Toyota, 2007 yılından bu yana BrandFinance Global 500 raporu içerisinde tüm otomobil üreticileri arasındaki liderlik pozisyonunu korumayı sürdürdü. Toyota ayrıca 500 global şirket arasında da 12’nci sırada kendine yer buldu. Toyota’nın müşteri memnuniyetine verdiği önem en değerli marka olmasında büyük etken oluyor. Brand Finance 2017 raporunda Toyota, yüzde 7,4’lük değer artışıyla 46,2 milyar dolarlık marka değerine ulaştı ve markanın güçlü konumunu pekiştirdi. Ajans ayrıca, Toyota’nın puanını da AAA- seviyesinde tuttu.
Audi, Audi sahiplerinin servis işlemlerini daha hızlı ve kolay yürütebilmesi için Self Reception teknolojisini hizmete sundu. Yetkili servis girişlerine konulan kiosklarda Audi sahipleri almak istedikleri servis hizmetlerini seçebiliyor, servis iş emirlerini açabiliyor ve ödemelerini yapabiliyor Audi’nin önümüzdeki yıllar için stratejisinin çatısını oluşturan dijitalleşme ve yapay zekanın müşteri faydasını maksimize etmek için kullanılması mottosuna bir örnek Audi Türkiye’den geldi. Doğuş Otomotiv Audi son yıllarda Audi AG’nin dijitalleşme çalışmalarına güçlü bir örneği Türkiye’deki Audi kullanıcıları için Satış Sonrası Hizmetler alanında sundu.
Doğuş Otomotiv Audi Yetkili Servisleri arasından araç giriş yoğunluğu ölçümlenerek belirlenen öncelikli 7 servis noktasında hizmete giren Self Reception, günümüzde dijitalleşmenin yaşamı kolaylaştırma ve zaman tasarrufuna katkısına güçlü bir örnek. Ayrıca bu hizmet dünya genelinde yalnızca Türkiye’deki Audi sahiplerine özel olarak ülkemizde sunuluyor. Audi Self Reception, Audi sahiplerine yetkili servis noktalarında otomobilleriyle ilgili tüm ekspres servis hizmetlerini online olarak başlatma, takip etme ve sonlandırma imkanı tanıyor. Havalimanlarında, online check-in hizmetinin bir benzeri olan Self Reception, Audi sahiplerinin kiosklardaki akıllı anahtar okuyucu alanına otomobillerinin akıllı anahtarlarını tanıtmasıyla başlatılıyor. Böylece, araç ile ilgili kilometre, bakım zamanı gibi tüm güncel bilgiler, anında servis işlemlerinin takip edildiği yazılıma aktarılıyor.
Sonrasında kullanıcılar, Audi’leriyle ilgili talep ettikleri ekspres servis hizmetini seçerek, servis iş emrini hazırlıyor. Servis danışmanları bu talebi karşılayarak, otomobili hemen servis alanına alıyor. Servis işlemleri bittiğinde de Audi sahipleri, ödemelerini yine bu kiosklardan yapıp otomobillerini teslim alıyor. Türkiye genelinde 7 yetkili serviste başlayan Self Reception, böylece zamandan tasarruf sağlayarak Audi sahiplerinin servis hizmetini daha kolay, hızlı ve daha verimli bir şekilde almasına imkan tanıyor.
Renault Nissan İttifakı, 2016 yılında 9 milyon 961 bin 347 satış gerçekleştirdi. Bu rakam dünyada satılan her 9 araçtan 1’ine denk geliyor. İttifak sıfır emisyon liderliğini elde etti; tüm dünyada elektrik araç satışı 424 bin 797 adede ulaştı. 18 yıllık ortaklık geleceğin aracını geliştirme yolunda inovasyonlara imza atıyor. Renault-Nissan İttifakı dünyada toplam 9,96 milyon adet araç satışı gerçekleştirerek 2016 yılında önemli bir büyüme kaydetti. Otomobil grubu aynı zamanda sıfır emisyonlu otomobil liderliğini de güçlendirdi. 2010 senesinde Nissan LEAF’in ardından Renault ZOE’nin piyasaya sürülmesinden bu yana 425 bin adet elektrikli otomobil satışı gerçekleştirildi.
İttifakın satış rakamlarına tüm dünyada 934 bin 013 adet araç satan Mitsubishi Motors satışları da dahil. Mitsubishi Motors, şirketin yüzde 34 hissesinin Nissan tarafından alınmasıyla geçen sonbaharda İttifaka katıldı. “Renault Grubu, Nissan Motors ve Mitsubishi Motors’un bir araya gelmesi global otomotiv endüstrisinde yepyeni bir güç yarattı,” diye ifade etti İttifakın Başkanı Carlos Ghosn. “18 yıl önce başlayan bu inovatif ortaklığın gücü, pazarda rekabetimizi arttırdı, büyümemizi hızlandırdı ve geleceğin otomobilini yaratma yarışında yer aldık.” Geçen yıl İttifak’a ait markaların dünya çapındaki satışları dünyada satılan her dokuz otomobilin birine denk geliyordu.
RenaultGrubu’nun satışları 2016 yılında yüzde 13.3 artarak “Drive the Change” planının son senesinde 3 milyon 182 bin 625 adede erişti. Böylelikle 2015 yılına göre 374 bin adetlik rekor düzeyde artış ile ardarda dördüncü yılda da satışta büyüme sağlanmış oldu. Hem Renault hem de Dacia markaları satış hacimleri açısından rekor bir yılı geride bıraktı; Renault Samsung Motors satışları ise yüzde 38,8 arttı. Pazar payları ve satış hacimleri her bölgede artış kaydetti; Renault markası Avrupa’nın 2 Numaralı markası haline geldi.
Nissan Motor Co. Ltd. ise yüzde 2.5 büyüme ile 5 milyon 559 bin 902 otomobil ve hafif ticari araç ile rekor seviyede satış gerçekleştirdi. Şirket ABD ve Çin’de sırasıyla yüzde 5.4 ve 8.4’lük satış büyümesi sağlayarak her iki pazarda da yeni rekorlar kırmış oldu. Infiniti 2016’da yüzde 7’lik artış ile 230 bin’den fazla araç satışı gerçekleştirdi. Infiniti sadece Aralık ayında 27 bin 200 adet araç satışı kaydetti ve önceki seneye göre yüzde 18 artış sağladı. Mitsubishi Motors tüm dünyada yüzde 13 düşüş ile 934 bin 013 otomobil satışı kaydetti. ABD ve Avustralya’da satışlar. Brezilya, Rusya ve Orta Doğu’daki düşük satışlar, bu artış sayesinde engelendi. Japonya satışları da yakıt tüketim konusunun ardından düşük tüketici güveni nedeniyle etkilendi.
Nissan’ın Mitsubishi Motors ile ortaklığı sonucunda Nissan 2017 mali senesinde 24 milyar Yen düzeyinde sinerji hedefliyor. Bu rakamın 2018 mali yılında ve sonrasında 60 milyar Yen’e ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu kazanımlar 2017 mali yılında hisse başına 4 Yen, 2018 mali yılında da 10 Yen değer olarak yansıyacak. Otomobillerini LADA markası altında satan AVTOVAZ 284 bin 807 otomobil sattı. Renault-Nissan İttifakı ve AVTOVAZ toplamında Rusya’daki her üç otomobilden birinin satışını gerçekleştirmiş oldu.
Elektrikli otomobil alanında sürdürülen liderlik
Renault-Nissan İttifakı Mitsubishi Motors ile birlikte toplamda 2016 yılı sonu itibarıyla 424 bin 797 elektrikli otomobil satışı kaydetti. Böylelikle sıfır emisyonlu mobilite alanında tartışmasız lider haline geldi. Kitlesel olarak pazarlanan ilk seri üretim elektrikli otomobil Nissan LEAF 2010 Aralık ayındaki lansmanından bu yana 250 binden fazla satış kaydederek dünyanın en çok tercih edilen elektrikli aracı oldu.
LEAF’e ek olarak Nissan aynı zamanda Avrupa’da ve Japonya’da 2014’den beri satılan hafif ticari araç e-NV200’ün satışını da gerçekleştiriyor. Renault 2011’den beri ZOE, Kangoo Z.E., Fluence Z.E., SM3 Z.E. ve Twizy modelleri ile dünya çapında 112 binden fazla elektrikli araç satışı gerçekleştirdi. Renault geçen yıl yüzde 11 oranında artarak 25 bin 648 adede (Twizt dahil) erişen satışlarıyla Avrupa’daki elektrikli otomobil pazarının lideri oldu. ZOE ise 21 bin 735 adetlik satış rakamı ile elektrikli otomobil sıralamasının zirvesindeydi. Renault Pro+ yakın zaman önce ürün yelpazesine iki yeni ticari elektrikli araç katacağını duyurdu: Yeni Kangoo Z.E. ve Master Z.E. 2016 yılında Renault-Nissan İttifakı, Mitsubishi Motors i-Miev serisi de dahil olmak üzere 2015’e oranla yüzde 8 artış ile 94 bin 265 elektrikli araç satışı kaydetti.
Geleceğin aracı için inovasyona devam
2016 yılında Renault-Nissan İttifakı geleceğin elektrikli, otonom ve internet teknolojili otomobillerini geliştirmek üzere pek çok adım attı. İttifak, 2020 yılına kadar otonom sürüş özelliklerine sahip en az 10 model lanse etmeyi planlıyor. İnternet bağlantılı yeni teknolojiler ve otonom sürüş ile ilgili geliştirme çalışmaları ve testler Microsoft ve NASA da dahil olmak üzere pek çok ortakla devam ediyor. Carlos Ghosn “2010’da herkesin kolaylıkla erişebileceği elektrikli otomobili ilk biz lanse ettik. Diğer büyük otomobil üreticileri elektrikli otomobillerin en etkin sıfır emisyon çözümü olduğunu bugün farkediyor” dedi Ghosn. “Otonom sürüş ve internet bağlantılı teknolojiye sahip otomobiller ve hizmetler ile geleceğin otomobilini yaratma yarışında biz de yerimizi aldık.”