Volvo’nun yeni Drive-e motorları tüm detaylarıyla test edildi

Volvo Cars, 2014’ün ilk çeyreğinde Türkiye’de S60, V60, XC60, S80 ve XC70 modellerinde pazara sunacağı yeni Drive-E güç ünitesi ile verimli sürüş keyfini yeni bir boyuta taşıyacak. Güç ve akıcı kullanım için silindir sayısının önemli olmadığını ispatlayacak olan Drive-E motor yelpazesinde, dizel motorlar dünyada ilk olan i-Art teknolojisiyle donatılırken, en güçlü benzinli versiyon, sınıf lideri tüketim değerleriyle birlikte hem kompresör hem de turbo teknolojisinin bir arada sunulmasıyla dikkat çekiyor.
Yenilenen modeller ve yeni motorların yatırımı için şimdiye dek 1 milyar USD harcayan Volvo Cars, tüm motor ailesinin yenilenmesi ile ilgili çalışmalarını 2015 ortasında tamamlamış olacak.
“Yakıt ekonomisi sağlamak için geliştirdiğimiz küçük hacimli ve daha akıllı motorların sunduğu güç eğrisiyle, daha fazla silindir sayısına sahip motorları aşan heyecan verici sürüş deneyimini, dört silindirli güç üniteleriyle sunuyoruz. Buna ek olarak, plug-in hibrid teknolojisi ve elektrifikasyon stratejimizle V8’lerle eşdeğer veriler elde edebileceğiz,” diyor Volvo Car Group Güç Üniteleri Mühendisliği Başkan Yardımcısı Derek Crabb.
Geliştirme aşamasında Volvo Motor Mimarisi (VEA) olarak adlandırılan Drive-E motor yelpazesi, biri common rail dizel ve diğeri de direkt enjeksiyonlu benzinli olmak iki adet dört silindirli motordan oluşuyor. Bu motorların farklı silindir hacimli versiyonları olacak ve üç platform üstünde sekiz farklı motor seçeneği mevcuttakilerin yerini alacak.
Drive-E dizel motorların güçleri 120 ila 230 HP aralığında değişirken, benzinli versiyonlar 140’dan 300 HP’nin üstüne kadar çıkabilecek.
Yeni motor ailesinin tamamında kullanılacak çeşitli seviyelerdeki turbolar da yakıt tasarruflu türevlerden yüksek güç ve tork üreten varyantlara kadar oldukça esnek bir yapı içeriyor. Tüm müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak için bazı motorlarda elektrifikasyon teknolojisi ya da diğer öncü teknolojiler de kullanılacak.


Üç Drive-E motor
Başlangıçta; yeni S60, V60 ve XC60, yeni motor ailesinden üç güç ünitesiyle satışa sunulacak: 306 HP benzinli turbo T6, 245 HP T5 ve 181 HP D4 turbo dizel… Yeni sekiz ileri otomatik şanzıman da yakıt ekonomisine katkıda bulunurken, rafine bir sürüş karakterine olanak tanıyacak. T5 ve D4 motorlar yeni Volvo V70, XC70 ve S80’de de satın alınabilecek.

Tamamen Volvo Cars motor uzmanları tarafından geliştirilen bu güç üniteleri, Volvo Car Group’un İsveç-Skövde’de bulunan yüksek teknolojili motor fabrikasında üretiliyor.

Yeni sekiz ileri otomatik şanzıman
İstenilen akıcı ve ekonomik sürüş karakterini elde etmek için geliştirilen sekiz ileri otomatik şanzımanla donatılan yeni motorlar, yakıt ekonomisi için yeniden ayarlanmış altı ileri manuel şanzımanla da satın alınabilecek.
“Sofistike Drive-E teknolojisi, müşterilerimize yüksek performans, geliştirilmiş yakıt ekonomisi, önemli ölçüde daha düşük emisyon ve güçlü bir ses karakteri verecek. Dört silindirli yeni motor yelpazemiz günümüzün altı silindirli ünitelerinden daha yüksek performans ve daha düşük yakıt tüketimi sunacak,” diyor Derek Crabb ve ekliyor: “Herhangi bir altı silindirli motora karşı dört silindirli bir Drive-E motoru alırsanız, aynı güç için büyük bir ağırlık ve boyutlarda küçülmeye şahit olacaksınız. Hangi motoru tercih ettiğinize bağlı olarak, yakıt ekonomisi de yüzde 10 ila 30 arasında değişebiliyor.”

Dizellerde dünyanın ilk i-Art teknolojisi
Common rail motorlarda her yakıt enjektöründen basınç geri bildirimi alan sistem yerine geleneksel tek basınç sensörüne sahip i-ART teknolojisi, tüm silindirleri sürekli izlemeye olanak tanıdığı gibi her dört silindir için yanma başına yakıt püskürtülmesine de olanak tanıyor.
“Yakıt hattı basıncını olağanüstü yüksek 2500 Bar’a artıran i-Art teknolojisi, dizel devriminin ikinci önemli adımı olarak tanımlanabilir. Hatta Volvo’nun 1976 yılında katalitik konvertörler için sunduğu lambda sensörü icadıyla karşılaştırılabilecek bir atılım. Bu, Volvo için bir başka dünya ilki,” Derek Crabb.
Yeni sistemde her enjektörün üstünde yer alan küçük bir işlemci, sürekli olarak püskürtme basıncını izliyor. Bu bilgileri kullanan i-Art sistemi, her yanma döngüsü sırasında ideal yakıt miktarının püskürtülmesi için kendini uyarlıyor.
Yüksek enjeksiyon basıncı ve i-Art teknolojisinin birleşimi; müşterilere, oldukça düşük emisyon, geliştirilmiş yakıt tüketimi ve yüksek performansın yanı sıra güçlü bir ses karakteri de sunuyor.
Dizel motorlardaki geliştimeler arasında, teknolojinin geldiği son noktaya sahip çift turbo sistemi, düşük sürtünme ve yeni çalıştırmada daha hızlı bir ısınma aşaması için soğutma sisteminde bir akıllı valf çözümüne de sahip.

Kompresör ve turbolu benzinli motor
Kompresör kullanımı, alt devirlerde elde edilen yüksek tork ile büyük hacimli ve doğal emişli bir motor hissi uyandırıyor. Mekanik bağlantılı kompresör, düşük devirlerde hemen çalışmaya başlıyor ve turbo sistemi için gerekli hava akımı oluşana kadar motorun gücünü artırıyor.
Drive-E benzinli motorlar için diğer gelişmeler arasında; kam mili üstündeki rulmanlar gibi sürtünme azaltma çalışmaları, yüksek hızlı sürekli değişken supap zamanlaması ve değişken elektrikli su pompası ile ısı yönetimi gibi özellikler bulunuyor.

Elektrifikasyona hazırlık
Drive-E motorları, daha en baştan geleceğin elektrifikasyon sistemleri için hazırlanmış durumda. Bu da entegre başlangıç jeneratörü gibi temel bileşenlerin kolayca adapte edilebilmesi anlamına geliyor. Kompakt boyutlara sahip dört silindirli motorlar sayesinde, elektrikli motorlar otomobilin ön ya da arka aksına monte edilebilecek ve pil takımları aracın merkezinde yer alacak.

Ödün vermeden hacim küçültme
Volvo Car Group, odaklandığı dört silindirli Drive-E güç üniteleriyle; arzu edilen güç, sürüş keyfi ve yakıt verimliliği açısından doğru yolda olduğuna kesinlikle emin.
“Bir motordan alınan gücün hacimle ilgisi yoktur. Bu tamamen akan havanın miktarını ne kadar artırabildiğinizle ilgili bir durum. Bir motoru küçültseniz de daha verimli hale getirebilirsiniz. Küçük bir motorun içine daha fazla hava çekebilirseniz, güç aynı kalırken verimlilik yükselir,” diyor Derek Crabb ve ekliyor: “Formula 1 motorları üstünde çalıştığım dönemde, 1.5 lt’lik turbo motorlardan 900 HP güç elde edebiliyorduk. Volvo’nun yeni Drive-E motorları da aslında yarış pistlerinde test edildi. 2011 yılında Volvo’nun WTCC yarış otomobilinde kullanılan motor bir Drive-E prototipiydi ve son yarışta tur rekoru bile kırmayı başardık…”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir